En yüksek insani değerlerin -iyilik, merhamet ve şefkat- kutlanması ve eşitlik ve birliğin, toplum ve doğa arasındaki birliğin zaferinin sembolü olarak Nevruz bayramı, zeki Azerbaycan halkının sahip olduğu çok kültürlü değerlere ve hoşgörü geleneklerine dikkat çekmede eşsiz bir rol oynar. Nevruz, Azerbaycancılık felsefesinin, kültürünün ve ulusal-manevi değerlerinin temel ilkelerini yansıtan ve barış ve refahın müjdecisi olduğumuzu açıkça kanıtlayan küresel bir değer olarak hizmet eder, diye yazıyor Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Meclisi Üyesi Mazahir Efendiyev.

Nevruz bayramı, Azerbaycan'ı kadim medeniyetin merkezlerinden biri olarak tasvir eden ayırt edici değerler arasında özel bir yere sahiptir
. Devlet bağımsızlığının sonuçlarından biri de
ulusumuz genelinde yaygın ve ciddi bir şekilde resmi olarak kutlanmasıdır. Bu nedenle Nevruz'un devlet düzeyinde kutlanması, tarihi köklere dönüşün parlak bir örneği ve Nevruz'un kadim kökleri olduğunu ve ulusumuzun kalbinde her zaman yaşadığını vurgulayan Büyük Lider Haydar Aliyev döneminde halkımızın dayanışma ve birliğinin bir örneği haline geldi.

Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Milli Lider'in ilkelerini ve Azerbaycan halkının isteklerini yerine getirerek bu geleneği başarıyla sürdürmüştür
. Topraklarımız, Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev komutasındaki muzaffer Azerbaycan Ordusu tarafından işgalden kurtarılmıştır ve Nevruz'u kutluyoruz ve Şuşa, Sugovuşan, Taliş köyü ve Hankendi şehrinde dördüncü kez şenlik ateşleri yakıyoruz.

İnsanlık genel olarak Azerbaycan ülkesine ilgi duymuştur. Dünya,
doğal ve manevi kaynakları nedeniyle her zaman ona ilgi duymuştur.
Somut ve somut olmayan mirasın en önde gelen savunucusu ve yöneticisi olan UNESCO,
Azerbaycan ile ilgili bazı mirasları listelemiştir. Nevruz, 2016'dan beri bu listede yer almaktadır. Ulusal çıkarlarımızı ve Azerbaycan kimliğimizi temsil etmeye devam ederken
aynı zamanda uluslararası hedeflere hizmet etmekte ve Azerbaycan adına uluslararası alanda yüksek sesle konuşmaktadır.

Dördüncü Sanayi Devrimi döneminde, küreselleşme dalgası
ivme kazanırken ve geleneksel değerler sürekli değişirken, Nevruz tarihi ve kültürel mirasımıza olan bağlılığımızın bir ifadesi haline gelmiştir. BM takviminde somut olmayan bir miras olarak özel bir yere sahip olan bu geleneksel bayram, başta barış ve refah, eşitlik, barışçıl toplumlar yaratma, kültürlerarası diyalog, evrensel değerlere saygı, bölgesel iş birliğinin güçlendirilmesi ve çevrenin korunması olmak üzere, “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri” olarak bilinen küresel belgenin hedefleriyle doğrudan örtüşmektedir.

Doğurganlık, doğa ve onun yok oluşu ve yeniden doğuşu inancına bağlı kadim ritüeller
Nevruz'un kökenini oluşturur. Nevruz'dan önceki ay boyunca Salı günleri doğanın dört elementi onurlandırılır
. Bunlara Su Salısı, Ateş Salısı,
Toprak Salısı ve Rüzgar Salısı denir. Sonunda bahar gelir.

Bu olay Azerbaycan'da birçok zengin geleneğe sahiptir - Ateş Ülkesi. Ateş
aydınlanmayı ve arınmayı temsil eder. Nevruz sırasında herkes ateşin etrafında toplandıkça
Azerbaycan toplumunun temel taşı olarak kabul edilen aile değerleri güçlenir. Bu şekilde, "Rüzgar Salısı" dayanışmayı ve ulusal birliği temsil ederken, "Su Salısı" insanların yaşam sevgisini ifade eder. "Toprak Salısı" , yaklaşık 30 yıldır vatanlarını

özleyen insanlar için eşsiz bir anlam taşır . Başkomutan İlham Aliyev'in
kararlı liderliği
ve ulusal birlik sayesinde bu 30 yıllık hasret dönemi sona erdi. Halkımız, "Büyük Dönüş"
çerçevesinde "Anayasa ve Egemenlik Yılı"nda , anavatanımız Karabağ'da şenlik ateşlerinin etrafında Nevruz'u gururla, coşkuyla ve ciddiyetle kutluyor. 2025'in "Anayasa ve Egemenlik Yılı" olarak ilan edilmesi, devletimizin egemenliğini güçlendirme ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir devlet kurma çabalarının devamı olarak önemlidir . Bu yıl, Ermeni ordusuna karşı kazanılan tarihi zaferin beşinci yıldönümü ve bağımsız Azerbaycan'ın ilk yeni anayasasının kabulünün 30. yıldönümü. Bugün bağımsız ve egemen Azerbaycan, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü tutarlı bir şekilde savunan ve tamamen garanti altına alan bir millet olarak büyümesinin yeni bir aşamasına giriyor. Bu yılın, ülkemizin devletleşme tarihinde önemli bir dönüm noktası oluşturacağından ve vatandaşlarımızı, nerede yaşarlarsa yaşasınlar, modernitenin getirdiği yeni zorluklarla yüzleşmek üzere bir araya getireceğinden eminiz.