Tarih: 26.07.2024 09:09

"HATAY BENİM ŞAHSİ MESLEM!" M. K. Atatürk

Facebook Twitter Linked-in

İskenderun Körfezi'nin Doğu Akdeniz için önemli bir stratejik konumda olması nedeniyle Atatürk, Hatay'ı almak istiyordu. Ama bu amaçla Fransa ile savaş çıkararak genç Türkiye Cumhuriyeti'nin riske atmak istemiyordu. Bu nedenle "meseleyi diplomatik yoldan çözmeye çalışacağını, bu yoldan çözemezse Cumhurbaşkanlığı'ndan istifa edip, sıradan bir insan gibi Hatay'a geçerek çevresine toplayacağı yurtseverlerle gerilla savaşı yapacağını" hükümete ve arkadaşlarına açıkladı. 
"Şahsi meselem" derken kast ettiği buydu. Yani gerilla savaşını kaybederse bedelini kendisi ödeyecek, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir sorumluluğu olmayacaktı!..
Üstün diplomatik dehasıyla, buna gerek kalmadan meseleyi çözdü; Hatay Türkiye'nin oldu. Bugün Hatay'ın Anavatan'a katılışının 85. yıldönümü. Kutlu olsun..
Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'ni riske atmadan Hatay'ın Anavatan'a katılmasını sağlamıştı ama bedelini gene de kendi canıyla ödedi. Çünkü hasta yatağından yatarken, doktorların tüm karşı çıkmalarına aldırmaksızın kalktı, Adana'ya gitti. Düşmana gözdağı vermek için büyük bir askeri tatbikat yaptırdı. Sonrasında tüm birliklerin katıldığı bir geçit resmini, saatlerce Mehmetçikleri selamlayarak ayakta geçirdi. Tören bitmiş ama kendisi de bitmişti. Ondan sonra bir daha ayağa kalkamadı. 
Ne yazık ki Atatürk'ün canı pahasına Türk yurdu yaptığı Hatay'ı günümüzde kaybetmek üzereyiz. 
Amerikan emperyalizmin kirli emellerine ortak olarak Suriye'de iç savaş çıkmasına  neden olduk. Hiç hesapta olmayan Rusya'nın işe karışmasıyla 15 günde Şam'da Cuma namazı kılma hayalleri suya düştüğü gibi gelişmeler Türkiye'nin aleyhine döndü. Milyonlarca Suriyeli ülkemize doldu. 
Arkadan sınırlarımız yol geçen hanına döndü. Iraklısından Afganına, Pakistanlısından Afrikalısına kadar 20 milyona yakın, ne oldukları belirsiz insanlar ülkemize doldu. O hale geldik ki artık yalnız Hatay değil, tüm ülke tehdit altına girdi. 
Ama öyle görülüyor ki milletçe tehlikenin farkında değiliz. Meclis'te temsilcisi bulunmayan bir küçük partinin dışında, Ana muhalefet dahil partiler de ya tehlikenin farkında değil ya da ihanetin içindeler!..




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —