Dolandırıcılık yöntemlerine her gün bir yenisini ekleyen suç şebekeleri, kolay yoldan para kazanmak adına özellikle gençlere verdikleri vaatlerle hesaplarını alarak haksız yollardan elde ettikleri parayı bu hesaplar üzerinden transfer ediyorlar.
Yaşanan para transferleri nedeniyle hesap sahipleri bir süre sonra hiç beklemedikleri bir anda haklarında "nitelikli dolandırıcılık" ile ilgili dosya açıldığını öğrenebiliyor.
Yaşanan süreçte mağdur olan ve bir anda kendisini mahkemede bulan kişiler ise kendilerini savunmak adına avukat tutmak zorunda kalıyor.
Mağdurların çoğu gençler
Vatandaşların IBAN dolandırıcılığı gibi konularda mağdur olmaması için dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili İLKHA muhabirine konuşan Avukat Hasan Ece, "Uygulamada IBAN dolandırıcılığı dediğimiz, aslında nitelikli dolandırıcılık olan bu suç türü son dönemlerde çok yaygın. Ceza mahkemelerini neredeyse en çok meşgul eden suçlardan bir tanesi haline gelmiş. Dolandırıcılık çetesi olarak tabir edebileceğimiz veya dolandırıcılığı kendisine meslek haline getirmiş kişiler kendi çevrelerinden veya şenliklerden, mahallelerden orada daha çok yaşları 17-20 arasında, daha genç diyebileceğimiz kişileri bulup işte onları kandırarak veya işte farklı gerekçeleri ileri sürerek, 'kendi kredi kartlarımı ve hesaplarımı kullanamıyorum, icralık oldum, acaba senin hesapları kullanabilir miyim?' diyerek veya bazen komisyon usulü ile kartlarını kiralıyorlar. Ardından bu hesapları yaptıkları bütün dolandırıcılıklardan elde ettikleri geliri bu hesaplara aktararak nihayetinde kendilerine yollamaktalar." dedi.
"Nitelikli dolandırıcılık ağır ceza mahkemelerinde görülüyor ve en hafif suç 4 yıldan başlıyor"
Konu savcılıklara intikal ettiğinde savcılık genelde paranın transfer edildiği kişiyi yargıladığını ancak asıl failin hesabına para gelen değil bu işi organize edenlerin olduğunu belirten Ece, "Ceza hukukunun mantığıyla da düşünürsek cezalandırılması gereken asıl kişi fiili yapan kişidir. Ancak savcılar nedense bu konulara derinlemesine bir araştırma yapamıyorlar. Genelde 'para senin hesabına geldi, haksız menfaati sen temin ettin' deyip o kişiyi fail olarak gösteriyorlar. Burada ikinci sorun da bu hesapların genellikle tek bir olayda değil bazen 40-50 bazen de 70-80 olayda kullanılıyor. Her bir kullanım bir suç demek. Nitelikli dolandırıcılık suçu ağır ceza mahkemesinde görülüyor ve alt sınır cezası 4 yıldan başlıyor. Dolayısıyla siz bunu 10 ile 20 ile çarptığında neredeyse o gencin hayatının mahvolması, altüst olması demek oluyor. Sonra bu gençler genellikle psikolojik sorunlar yaşıyorlar. Akabinde iş adliyelere intikal ettiği için avukat tutmak zorunda kalıyorlar. Bugün ağır ceza dosyalarına bakan bir avukat en alt sınırdan bile dosya masrafı alsa bir servet değerinde para isteyecek. Genelde hesapları kullanılan kişiler de fakir aile çocukları oluyor. Avukatın talep ettiği parayı karşılayacak durumları olmuyor." diye konuştu.
"İyi niyetle bile olsa hiçbir vaade kanmadan hesap bilgilerinizi başkalarına vermeyin"
IBAN dolandırıcılığı ile ilgili vatandaşların uyanık olmaları gerektiğini vurgulayan Ece, son olarak şu ifadeleri kullandı:
Kesinlikle IBAN'larını, hesaplarını başkalarına vermesinler. Eğer IBAN para gelmişse bu nitelikli dolandırıcılık olarak kabul edildiği için ağır ceza mahkemesinde yargılanıyorsunuz. Günün sonunda kesinleşen dosya sayısı arttığında bunlar toplanıyor ve gerçekten infaz hukuku anlamında da ciddi sıkıntılar yaşatıyor. Dolayısıyla bu konuda uyanık olmak lazım. Ancak hükümetin de bu konuda artık inisiyatif alması gerekir. Çünkü artık sayı gerçekten çok artmış. Kiminle karşılaşsanız muhakkak bir mağduriyet görüyorsunuz. Birçok kişiden 'bizim çocuğumuz veya bizim kardeşimiz veya bizim mahalleden birisi hakkında 20 dosya açılmış, savcılık ifadeye çağırmış' diyorlar. Dolayısıyla bu konuda nispeten bir bilinç oluşmuş durumda ama yine de gençlere seslenelim. Kesinlikle hiçbir vaade kanmasınlar. IBAN'larını, banka hesaplarını hiç kimseye hiçbir vaat karşılığında vermesinler. İyi niyet anlamında da vermesinler. Çünkü günün sonunda bunlar bir suçta kullanıldığında savcılar, hesaplarınızı verdiği kişilere değil size ulaşırlar. Bu anlamda dikkatli olsunlar. Ancak bu mağduriyetin giderilmesi için de siyasilerin inisiyatif alması gerekmektedir." (İLKHA)
