İdarecilik zor zanaat bilirim.
Yararlı olacaksın, faydalı olacaksın, çözüm odaklı olacaksın, pratik ve anında karar verme yeteneğine sahip olacaksın, takip ve kontrol her daim yan cebinde olduğu gibi kararlılık hususunda da; tıpkı bir cerrahın yaralı bir bölgeyi kesip attığı mantıkla çalışacaksın.
Elbette ki son çare olarak!
Nasıl da acınarak söylenir “bu adamların yerinde olmak çok zor” derdi. Gıpta ile bakar ve saygıda kusur etmemek için müthiş bir gayret sar ederdi. Genelde yanlarında bulunduğundan dolayı da onlara söylenen herhangi bir olumsuz lafa, sanki de kendisine söylenmişçesine içerler, günlerce aklından çıkarmazdı.
İdarecilik zor zanaat bilirim.
Rektör Hocamı çok öncelerden tanırım.
Şu ana kadar ki sessizliğim, yanlış anlaşılmam ve birilerinin olaya farklı bir kostüm giydirerek, vitrine koymasına mahal vermemek içindi ama dün akşam gördüğüm şeyin aslında benim sadece bir züğürt tesellisiyle kenarda kalmış ve kendimi avutmuş olmamdan ibaret olduğu olmuştur.
Adamcağız göreve geldiği andan itibaren, altını net olarak çizerek belirtiyorum ki; bu şehir için, bu hastane için, bu personel için, bu şehrin insanı için hatta ve hatta şu turizm başkentliği vesilesiyle şehrimize gelecek olan şehrin misafirleri için attı adımları, düşündüğü fikirleri ve dahi faaliyete geçirmeye çabaladığı eylemleri görünce kendi seyirciliğimden utandım.
Hem de öyle bir günde geldi ki aklım başıma.
Benim için gazeteciler günü, hocam için idareciler günü…
Gerçek anlamda bu şehrin özlemini duyduğu bir idareci profili vardı karşımda ve ben seyrediyordum.
Üstelik 10 Ocak gibi bir önemli tarihi, basın ve idareciler arasında aynı oranda paylaştıran zihniyetin bu kararının tesadüf olmadığını çözmenin şaşkınlığıyla.
Konuşurken pürdikkat izlediğim hocam, bu şehir için bir şeylerin yapmanın gayretinde iken, sorumluluğunun ve çözülmesi gereken palandöken misali problem yumağının çok iyi farkındaydı.
Bir cümlesine takılıp kaldım,
2025 Erzurum için fırsat yılıdır dedi.
Değerlendirilmesi ve hatta kazanımlarının devamlılığının sağlanması açısından da hepimizin bu duruma sahip çıkması gerektiğini ifade etti.
Haklısınız hocam;
Bu şehri siz ve sizin gibi cesur yürekler refah kavuşturacaktır ve bir neferiniz olarak ardınızdayım demek istiyorum.
Ki
Dün geceden sonra kimin ne söylediği de umurumda dahi olmaz. Çünkü gördüm ki bu şehri siz benden daha çok seviyor, benden daha çok ona çalışıyorsunuz.
Ben o toplantıdan sonra diğerleri gibi evime gidip, pijamaları giyinip, televizyonun karşısında kahramanlık hayalleri kurarken sizin gece yarılarına kadar ve hatta şafak bekçiliği yaparak bu şehrin ve insanlarının problemlerine çözüm aramanıza nasıl sessiz kalabilirim ki?
Değdim gibi,
İdarecilik zor zanaat bilirim.
Gazeteci &Yazar
Hakan Dikmen
