Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganı atan ve ardından Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ihraç edilen teğmenlerle fotoğraf çektiren Harbiyeli öğrenciler, okul yönetimi tarafından uyarıldı. Gazeteci Müyesser Yıldız’ın aktardığına göre, İstanbul ve Ankara’da yaşanan iki ayrı olayda, teğmenlerle çektirdikleri fotoğraflar tespit edilen öğrencilerin telefonlarından bu kareler sildirildi.
30 Ağustos 2024’teki Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde, teğmenler kılıç çatarak “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganı atmış ve subay yemini etmişti. Ancak bu olay sonrası 5 teğmen (Ebru Eroğlu, Talip İzzet Akarsu, Batuhan Gazi Kılıç, Serhat Gündar, Deniz Demirtaş) ile 3 komutan TSK’dan ihraç edilmişti. İhraç edilen teğmenler, hâlâ “sakıncalı” görülerek sıkı bir şekilde izleniyor.
Gazeteci Müyesser Yıldız’ın yazısına göre, İstanbul’da yaşayan ihraç Teğmen Ebru Eroğlu, geçtiğimiz günlerde çarşıya çıktığında askeri malzemeler satan bir dükkânda Kara Harp Okulu öğrencileriyle karşılaştı. Birbirlerine sarılan teğmen ve Harbiyeliler, hatıra fotoğrafı çektirdi. Ancak öğrenciler okula döndüğünde, telefonları kontrol edildi ve bu fotoğraflar tespit edildi. Okul yönetimi, fotoğrafları sildirdi ve öğrencilere “Bir daha böyle bir şey olmasın” uyarısında bulundu.
Benzer bir olay, 28 Mayıs 2025’te Ankara’da Rus Kızılordu Korosu ve Dans Topluluğu’nun gösterisi sırasında yaşandı. İhraç edilen teğmenler Talip İzzet Akarsu, Batuhan Gazi Kılıç, Serhat Gündar ve Deniz Demirtaş, etkinliği izlemeye gitti. Gösteride, bir grup Kara Harp Okulu öğrencisi ve bazı hocalarıyla karşılaştılar. Taraflar sarılıp fotoğraf çektirdi. Ancak okula dönüşte yönetim, bu fotoğrafları öğrenerek öğrencilerin telefonlarını kontrol etti ve kareleri sildirdi. Konsere katılan hocalar da uyarıdan payını aldı.
Her iki olayda da Kara Harp Okulu yönetiminin, ihraç edilen teğmenlerle herhangi bir temasın engellenmesi için sert bir tutum sergilediği görüldü. Öğrencilerin ve hocaların telefonlarındaki fotoğrafların silinmesi, TSK’daki ihraç süreçlerinin hâlâ tartışmalı olduğunu ve bu isimlerle ilişkilendirilen temasların “sakıncalı” kabul edildiğini ortaya koydu. Yönetim, Harbiyelilere ve öğretim kadrosuna, benzer durumların tekrarlanmaması için net bir uyarıda bulundu.
