9109,34%2,37
34,25% 0,03
37,60% -0,06
2909,79% -0,39
4900,39% 0,00
İran hükümeti, son iki yılda hayatını kaybeden protestocuların ailelerine uyguladığı baskı ve zulümle, yalnızca sevdiklerini kaybedenleri değil, aynı zamanda onların yasını tutanları da hedef alıyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün son raporuna göre, İran yetkilileri, protestolar sırasında öldürülen, idam edilen veya tutuklanan kişilerin ailelerini sahte suçlamalarla gözaltına alıyor, tehdit ediyor ve susturmaya çalışıyor.
2022 yılında başlayan “Kadın, Yaşam, Özgürlük” hareketinden bu yana, İran’da yüzlerce aile yalnızca adalet talep ettikleri için baskı altında yaşıyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, bu ailelerin yaşadıklarını iki katına çıkan bir trajedi olarak nitelendiriyor: Sevdiklerini kaybetmenin acısını yaşayan aileler, şimdi de hükümetin baskılarına maruz kalıyor.
İran Hükümeti tarafından öldürülen genç protestocu Muhammed Mehdi Karami’nin babası Maşallah Karami, oğlunun ardından adalet arayışına girişti. Ancak Karami, bu mücadelesinin bedelini ağır bir şekilde ödedi. Nazarabad Ceza Mahkemesi, onu "kara para aklama" ve "yasadışı yollarla mal edinme" suçlamalarıyla 8 yıl 10 ay hapse mahkûm etti. Aynı zamanda, mal varlıklarına el konuldu ve yüklü bir para cezası ile karşı karşıya kaldı.
Ancak gerçekte Karami’nin topladığı bu paralar, oğlunu kaybeden bir babaya halkın uzattığı yardım eliydi. Avukatı Ali Şerifzadeh, yaptığı açıklamada, “Bu paralar, halkın desteğiyle toplandı ve bağışçılar arasında geri ödeme talebinde bulunan kimse yok” diyerek yargı sürecinin adaletsizliğine dikkat çekti.
Zâhidân’daki "Kanlı Cuma" protestolarında öldürülen İsmail Abil Barahoyî’nin 15 yaşındaki kardeşi Feramerz Abil Barahoyî, abisinin mezarını ziyaret ettikten sonra tutuklandı. Çocuk yaşta bir kardeşin yasını tutması bile İran yargısı için bir suç haline gelmiş durumda. Feramerz, yasadışı toplanma ve propaganda suçlamalarıyla 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, İran’ın uzun süredir yas tutan ailelere uyguladığı baskıya dikkat çekerek, Kasım 2019 protestolarında ölenler ve 2020’de Devrim Muhafızları tarafından düşürülen Ukrayna uçağının kurbanlarının ailelerinin de aynı kaderi paylaştığını belirtiyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün geçici İran araştırmacısı Nahid Nekşbendi, uluslararası topluma çağrıda bulunarak, "Bu haksızlıklar artık görülmeli ve İran'la ilişki içinde olan tüm hükümetler bu zulmü kınamalı" dedi. Neqşbendi’ye göre, sevdiklerini kaybeden ve büyük acılar yaşayan bu ailelere karşı uygulanan baskılar, İran hükümetinin baskıcı yapısını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Ali Hamzehzadeh