İran Savunma Bakanı Aziz Nasırzade, ABD ile olası bir çatışma durumunda bölgedeki tüm Amerikan askeri üslerinin hedef alınacağını açıkladı. Bu tehdit, Türkiye’deki İncirlik Üssü’nü de kapsıyor. Nükleer müzakerelerin yeni turu öncesinde gerilim artarken, İran’ın balistik füze programı ve uranyum zenginleştirme konuları da tartışma yaratıyor.
İran Savunma Bakanı Aziz Nasırzade, haftalık basın toplantısında, nükleer müzakerelerin başarısız olması ve ABD ile çatışma çıkması durumunda bölgedeki Amerikan üslerine saldıracaklarını belirtti. Nasırzade, “Karşı tarafın bazı yetkilileri, müzakereler sonuçsuz kalırsa çatışma olacağını söylüyor. Eğer bize bir saldırı dayatılırsa, tüm ABD üsleri menzilimizdedir ve cesurca hedef alırız” dedi. Bu açıklama, Adana’daki İncirlik Üssü’nü de doğrudan tehdit altına alıyor.
Türkiye’de bulunan İncirlik Üssü, ABD’nin bölgedeki önemli askeri merkezlerinden biri. İran’ın açıklamaları, olası bir çatışmada bu üssün ana hedeflerden biri olabileceğini gösteriyor. Nasırzade’nin sözleri, Türkiye’nin de dahil olduğu bölgesel ülkeleri zor bir pozisyona sokarken, diplomatik gerilimleri artırıyor.
ABD ile İran arasında aylardır süren nükleer görüşmelerde ilerleme sağlanamıyor. Altıncı tur müzakerelerin bu hafta yapılması planlanırken, taraflar arasında tarih konusunda anlaşmazlık yaşanıyor. ABD Başkanı Donald Trump, görüşmelerin perşembe günü başlayacağını belirtirken, İran, Umman’da pazar günü toplanılacağını duyurdu. İran’ın, ABD’nin daha önce reddettiği bir teklifine karşı yeni bir öneri sunması bekleniyor. Ancak Trump, İran’ın müzakerelerde “daha saldırgan” bir tutum sergilediğini savundu.
Müzakerelerdeki en büyük anlaşmazlıklardan biri, İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetleri. Batılı ülkeler, bu sürecin nükleer silah üretimine yol açabileceğini ve kabul edilemez olduğunu vurguluyor. İran ise nükleer programının yalnızca barışçıl amaçlı olduğunu savunuyor. Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, X platformunda yaptığı paylaşımda, “Pazar günü başlayacak görüşmelerde, İran’ın nükleer programının barışçıl doğasını koruyacak bir anlaşma yakın görünüyor” dedi.
Görüşmelerde tartışma yaratan bir diğer konu, İran’ın balistik füze programı. Nasırzade, kısa süre önce iki tonluk savaş başlığı taşıyabilen bir füzenin test edildiğini açıklayarak, bu alanda herhangi bir kısıtlamayı kabul etmeyeceklerini belirtti. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney de şubat ayında, ülkenin füze ve askeri kapasitesini güçlendirmesi gerektiğini ifade etmişti. Bu durum, müzakerelerdeki tansiyonu daha da yükseltiyor.
ABD Başkanı Donald Trump, İran’ın yeni bir nükleer anlaşmaya yanaşmaması durumunda ülkeyi bombalamakla tehdit etti. Bu sert söylem, İran’ın da misilleme tehditlerini artırmasına neden oldu. Nasırzade’nin açıklamaları, ABD’nin “maksimum baskı” politikasına karşı İran’ın caydırıcılık stratejisini güçlendirdiğini gösteriyor.
İran’ın tehditleri, yalnızca ABD’yi değil, bölgedeki müttefik ülkeleri de etkiliyor. Türkiye, Katar, Irak ve diğer komşu ülkeler, olası bir çatışmada taraf olmamak için temkinli bir pozisyon izliyor. Diplomasi masasında çözüm arayışları devam ederken, nükleer müzakerelerin sonucu, bölgenin güvenliği açısından belirleyici olacak.
İran ve ABD arasındaki nükleer görüşmeler hem uranyum zenginleştirme hem de balistik füze programı nedeniyle çıkmaza girmiş durumda. İran’ın ABD üslerine yönelik tehditleri ve Trump’ın askeri müdahale söylemleri, müzakerelerin kırılganlığını gözler önüne seriyor. Önümüzdeki günlerde Umman’da yapılacak görüşmeler, gerilimi azaltma ya da tırmandırma potansiyeli taşıyor.
