Dünyanın merkezi neresi diye sorarsanız, cevap tarih boyunca değişmedi: İstanbul.
Tarihin yükünü omzunda taşıyan, medeniyetlerin beşiği olan bu kadim şehir; güzelliği kadar zorluğu da içinde barındırır. Ve bu şehri gece gündüz ayakta tutan, görünmeden gören, duyulmadan duyan bir güç vardır: İstanbul Polisi.

Her sokağın bir hikâyesi, her köşenin derin bir geçmişi vardır bu şehirde. Ancak her gecenin huzuru, her sabahın güveni; İstanbul Emniyet Teşkilatı'nın özverili fedakârlığıyla mümkün olur.
Polis demek sadece suçla mücadele eden kişi değildir. Polis demek; yangında ilk koşan, afette ilk ulaşan, terörde ilk siper olan, çocukların gözünde kahraman, yaşlının yanında evlat demektir.

Ve İstanbul’da polis olmak başka bir mesai, bambaşka bir sorumluluktur. Çünkü burası sadece bir şehir değil, bir medeniyetin kalbidir.
Sultanahmet’te adaletin izini sürerken, Taksim’de özgürlüğü korur. Üsküdar’da ecdadın duasını taşır, Bağcılar’da bir gencin umudu olur.
Bu şehirde trafik yoğunluğu sadece bir sıkışıklık değil, hayatın bir parçasıdır. Asayiş ise her gün yeniden yazılan bir hikâyedir.
Ve polis, bu büyük hikâyenin görünmeyen kahramanıdır; isimsiz, alkışsız, ama daima ayakta ve görev başındadır.

Polis Haftası, sadece bir takvim günü değil, milletçe duyulan şükran borcunun ifadesidir.
Bu vatanın huzuru için hayatını ortaya koyan, ailesinden önce halkını düşünen, nöbeti kutsal sayan bu yüce mesleğin mensuplarını anma günüdür.

İstanbul’da polis olmak; sadece kanunu değil, şehrin ruhunu da korumaktır.
Galata’da göz, Eyüp Sultan’da kulak, Çamlıca’dan Beykoz’a dua taşımaktır…
Bazen bir çocukla oyun oynarken görünür, bazen bir annenin gözyaşını silerken fark edilmez. Ama hep oradadır. Hep bizdendir.

Bir an durun…
Bir gece yarısı sokakta yürürken hissettiğiniz o güven duygusu var ya…
İşte o hissin arkasında; nöbet tutan bir çift göz,
sessizce duran bir polis aracı
ve ailesinden uzak, sizin için ayakta duran bir yürek vardır.

Ve bizler…

Bu kutsal görevi, geceyle gündüzü ayırt etmeden, İstanbul gibi bir medeniyet şehrini omuzlayarak sürdüren polislerimize gönülden minnettarız.
Çünkü biliriz ki; bayrak özgürce dalgalanıyorsa, ezanlar susmuyorsa, çocuklar güvenle okuluna gidiyorsa, analar huzurla uyuyorsa…
Bunda en büyük pay, gecesini gündüzüne katan, canını hiçe sayan polislerimizindir.

Emniyetin teminatı, huzurun bekçisi polislerimize teşekkür ediyor, Polis Haftası'nı kutluyoruz.
Şehit polislerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.

Bu vesileyle;
BULTÜRK Derneği olarak, özellikle İstanbul’umuzda görev yapan tüm emniyet mensuplarına, sadece görevleriyle değil, duruşlarıyla da milletimize güven veren polislerimize yürekten teşekkür ediyoruz.

İstanbul'un yüreği kadar geniş, tarihi kadar onurlu polislerine saygıyla...

Bu vesileyle bir kez daha diyoruz ki:
İstanbul’un gözü, kulağı, vicdanı olan tüm polislerimizin Polis Haftası kutlu olsun.
Hakkınızı ödeyemeyiz. Ama dua ederiz, yanınızdayız, minnettarız.

BULTÜRK Derneği 
İstanbul