9972,03%-1,13
35,33% 0,00
36,61% 0,10
3008,58% -0,07
4887,29% 0,00
İstanbul’da Uygur STK temsilcileri ve aydınlarının katılımlarıyla ‘Diasporadaki Uygur Yayıncılığı’ konulu bir konferans düzenlendi. Etkinlikte, Abducelil Turan’ın Uygur yayıncılığına olan eşsiz katkıları takdir edildi.
İstanbul’da 29 Aralık 2024 tarihinde ‘Diasporadaki Uygur Yayıncılığı’ konulu bir konferans gerçekleştirildi. Doğu Türkistan’da Uygur dili ve Uygurca yayıncılığının kısıtlandığı ve hatta yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı bu dönemde, diasporada yayın çalışmalarının sürdürülmesinin önemine dikkat çekilen etkinlikte, Taklamakan Uygur Neşriyatı’nın kurucusu Abducelil Turan’ın bu alandaki eşsiz katkıları özellikle takdir edildi.
Dünya Uygur Kurultayı, Uygur Akademisi, Uygur Hareketi, Uygur Araştırma Merkezi başta olmak üzere Uygur sivil toplum kuruluşları ve Abducelil Turan’ın yakınları tarafından organize edilen etkinlik, sadece Türkiye’den değil, dünyanın dört bir yanından akademisyenler, araştırmacılar ve aktivistler başta olmak üzere 200’e yakın katılımcıya ev sahipliği yaptı.
TURAN’IN UYGUR YAYINCILIĞINA KATKILATI TAKDİR GÖRDÜ
Prof. Dr. Erkin Emet’in moderatörlüğünü yaptığı etkinlikte, Dünya Uygur Kurultayı ve Uygur Akademisi liderleri başta olmak üzere STK temsilcileri konuşma yaparak, diasporadaki Uygur yayıncılığının önemine vurgu yaptı ve bu alandaki büyük katkılarından dolayı Turan’ı tebrik etti.
Uygur Akademisi’nin başkanı Rişat Abbas’ın genel sekreter Abdulhemit Karahan tarafından okunan tebrik mektubunda “Bilindiği gibi Çin Komünist hükümeti, 2017’den bu yana vatanımızda asimilasyon ve soykırım politikası yürüterek, Uygur dilini eğitimden yasaklayıp, Uygurca birçok değerli eseri toplatıp yok ederken ve Uygur soykırımı devam ederken, böylesine kritik bir dönemde diasporada Uygur milli varlığını korumada Turan’ın Uygur yayıncılığı alanında oynadığı sürekli aktif rol, davamızda son derece önemlidir,” denildi.
Abbas mektubunda ayrıca “Abdülcelil Turan 30 yılı aşkın süredir yurt içi ve dışından Uygurlara ilişkin çok sayıda kitap topladı ve İstanbul’da Taklamakan Uygur Neşriyatı’nı kurarak yurt dışında yazılan Uygurlara ilişkin kitapları yayımladı. Onun siyasi katılımlarıyla birlikte bu alandaki katkıları takdire şayandır,” ifadelerini kullandı.
Akademisyenler ve araştırmacıların konuşmalarında, Uygur yayıncılığının tarihi ve bu süreçte karşılaşılan zorluklar ile başarıları özetleyerek anlatıldı. Şu an Doğu Türkistan’da, Çin’in asimilasyon ve soykırım politikaları kapsamında Uygur yazarlığı ve yayıncılığı dahil, Uygur medeniyet ve kültürlerinin yok edilme tehlikesine karşı karşıya kaldığına dikkat çekildi. Konuşmalarda, böyle bir kritik dönemde diasporada Uygur kültürünü yaşatmanın ve Uygur yayıncılığını sürdürebilmenin daha çok anlam kazandığına vurgu yapıldı.
Prof. Dr. Erkin Emet, Uygurların Türk tarihindeki yazı kültüründe oynadığı büyük rolü vurguladı. Orhun Abideleri’nden itibaren Uygurların, Türkler arasında en çok yazılı eser bırakan topluluklardan biri olduğunu ifade etti. Ahmet Bican Ercilasun’a atıfta bulunarak, Uygurların ilk olarak 752 yılında kitap bastığını, tarihte yazılı eserleriyle şanlı tarihler yarattığını dile getirdi.
Doğu Türkistan’la ilgili çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Ömer Kul, konuşmalarında Turan’ın Uygur yayıncılığına kattığı önemli katkılarına vurgu yaparak “Japonya’dan Amerika’ya kadar akademik dünyada, benim öğrencilerim de dahil olmak üzere, Taklamakan Uygur Neşriyatı’na göndermediğimiz öğrenci yok diyebiliriz,” dedi.