Tarih: 27.09.2024 16:47

Karabağ Zaferi ve Güney Azerbaycan Türklerinin Bütünleşme Arzusu

Facebook Twitter Linked-in

2020 yılının sonbaharında Azerbaycan ordusunun Karabağ topraklarında elde ettiği büyük zafer, sadece Kuzey Azerbaycan Türkleri için değil, Güney Azerbaycan Türkleri için de tarihî bir dönüm noktası oldu. 30 yıla yakın süren işgale son verilmesi ve Karabağ’ın düşman işgalinden kurtarılması, milyonlarca Türk’ün yüreğinde yıllardır kor gibi yanan acıya su serpti. Bu zafer, sadece bir toprak kazanımından ibaret değildi; aynı zamanda Türk milletinin birliğine, kardeşliğine ve ortak mücadele azmine de ışık tutuyordu. Güney Azerbaycan’da bu zaferin yankıları çok daha derin ve sarsıcı oldu. Bu, İran’daki Türklerin yıllardır bastırılan kimlik arayışlarının, özgürlük mücadelelerinin yeniden canlanmasına sebep oldu.

 

 

Savaşın başladığı günlerde Güney Azerbaycan’ın dört bir yanı bir kez daha ayağa kalktı.  Binlerce Türk, Karabağ’daki kardeşlerine destek olmak ve İran hükümetinin Ermenistan’a sağladığı dolaylı desteğe karşı seslerini yükseltmek için Traktör takımının oyunlarında sloganlar verdiler ve hatta sokaklara döküldüler. "Karabağ bizimdir, bizim kalacak!" sloganları, İran hükümetinin baskılarına rağmen susmayan bir ses oldu. Bu ses, sadece Karabağ için değil, aynı zamanda Güney Azerbaycan’ın özgürlük mücadelesi ve Türk’ün birliği için yankılandı.

Güney Azerbaycanlı Türklerin bu süreçte gösterdiği tavır, sıradan bir dayanışmanın ötesindeydi. Her protesto, her sokak yürüyüşü ve her bayrak dalgalanması, aslında Güney ve Kuzey Azerbaycan arasındaki koparılmak istenen bağların ne kadar güçlü olduğunun bir kanıtıydı. Çünkü bu zafer sadece bir vatan toprağının geri alınması değil, aynı zamanda Güney Azerbaycan’daki Türklerin “biz de varız” çığlığıydı.

 

 

Aras Nehri, tarih boyunca sadece bir su yolu değil, aynı zamanda iki kardeşin birbirinden ayrı düşmesini sembolize eden bir çizgi olmuştur. Ancak Karabağ Savaşı sırasında Güney Azerbaycanlılar, Aras’ın kıyısına akın ederek bu sembolik çizgiyi görünmez hale getirdiler. Aras’ın öte yakasındaki Azerbaycan askerlerine, tüm kalpleriyle destek oldular, alkışladılar ve dualar ettiler. O an, Aras Nehri sadece bir sınır değil, kardeşliğin birleştirici simgesiydi.

Karabağ Zaferi, Güney Azerbaycan Türklerinin yüreğinde sönmek bilmeyen bir ateşi yeniden alevlendirdi. Bu zafer, yıllardır asimilasyon politikaları ile dillerinden, kültürlerinden ve kimliklerinden koparılmaya çalışılan Güney Azerbaycan Türklerine, kendi köklerini hatırlattı. Her ne kadar farklı siyasi sınırlar içinde yaşıyor olsalar da, Türk milleti için gerçek sınırlar gönüllerde çizilen sevgi ve birlik çerçevesinde belirlenmiştir. Karabağ’ın kurtuluşu, Güney’deki Türklerin de umudunun ve mücadelesinin bir gün başarıya ulaşacağının göstergesiydi.

 

 

Bu zafer, sadece toprakların geri kazanılması anlamına gelmiyor; aynı zamanda “Bütöv Azerbaycan” idealinin de yeniden filizlenmesi demekti. Kuzey’in zaferi, Güney’in de zaferidir. Çünkü bu savaş, sadece Azerbaycan’ın bağımsızlığı için değil, Türk milletinin birliği ve bütünlüğü için verilen bir mücadeleydi. Güney Azerbaycan Türkleri, bu savaş sırasında bir kez daha dünya kamuoyuna ve İran hükümetine şunu gösterdiler: Türk’ün gönlünde sınır olmaz! Kuzey’deki kardeşleri gibi, Güney’deki Türklerin de yüreği özgürlük ateşiyle yanmakta, bu kutsal ülkü için mücadele etmektedirler.

Bugün, Karabağ Zaferi’nin ardından geçen üç yıl, Güney Azerbaycan Türklerinin ruhunda ve mücadelesinde yeni bir sayfa açtı. Artık ne Aras Nehri’ni bir sınır olarak kabul ediyorlar ne de kendilerini Kuzey’den ayrı bir millet olarak görüyorlar. Tam tersine, Karabağ’daki bu destan, Güney ve Kuzey Azerbaycan Türkleri arasındaki kardeşlik bağlarını daha da güçlendirdi. Artık her iki taraf da “Bütöv Azerbaycan” idealini, daha büyük bir hedef olarak görüyor.

 

 

Bu zafer, İran hükümetine de net bir mesaj gönderdi: Türk milleti, zulüm ve baskılara boyun eğmez. Her türlü engellemelere rağmen, Karabağ’daki kardeşleriyle omuz omuza duran Güney Azerbaycan Türkleri, kendi kimliklerinden asla vazgeçmeyeceklerini, tarihsel ve kültürel bağlarını koparmak isteyenlere boyun eğmeyeceklerini gösterdiler.

Karabağ Zaferi, Türk milletinin bütünlüğünün ve birliğinin en büyük teminatıdır. Bugün Güney Azerbaycan Türkleri, bu zaferin verdiği güç ve inançla mücadelelerini sürdürüyorlar. Çünkü biliyorlar ki, Aras’ın bir yanında kazanılan zafer, diğer yanında da umutların ve özgürlüğün habercisidir. Bu yüzden, “Bütöv Azerbaycan” ideali, sadece bir hayal değil, bir gün mutlaka gerçekleşecek bir hedef olarak kalplerimizde yaşamaya devam edecek.

Var olsun Türk milletinin birliği, yaşasın Bütöv Azerbaycan!   

 

Ali Hamzehzadeh (Əli Həmzəzadə)

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —