Mardin'de Mor Yuhanon Dilimiyo Süryani Kilisesi'nde bir grubun yaptığı yoga skandalı tartışmalara neden oldu. Seda Deliormanlı isimli yoga eğitmeninin organize ettiği etkinlik hem sosyal medyada hem de Süryani cemiyetleri arasında tepkiye neden oldu.
19
Kiliseye gelen ekibin 'Meditasyon yapmak istiyoruz' talebini dini bir ritüel olarak algılayarak izin verildiğini belirten Midyat Süryani Kiliseleri Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Türker, "Savur Dereiçi'ndeki o çirkin olaylar, bölge açısından iyi olan bir şey değil. Sonuçta orası da bir ibadethane olarak geçiyor. Gelen turistlerin ibadethanelerde daha dikkatli olmalarını istiyoruz. Oraya gelenler belki kötü bir niyetle gelmediler ve oradaki görevli arkadaşlarımız da orayı art niyetle vermemiş. O arkadaşlar, turistlerin buralara kadar gelmesinden dolayı tarihi bilgi verdi. Daha sonra o olay oldu. Bunu istemiyoruz. Bu bölge, dinler ve diller merkezi olduğundan dolayı burada bulunan bütün ibadethanelerimiz, camilerimiz, kiliselerimiz, manastırlarımız hepsi kutsal bir yerdir. Bunun için gelen turistlerin giyim ve konuşmalarına daha dikkatli olmalarını istiyoruz. Buraya gelen turistlerin tarihle ilgili bir şeyler götürmelerini istiyoruz. Orada olan üzücü olayda başlarındaki bayan, herkesin yanında özür diledi artık olan oldu" dedi.
29
YOGA EĞİTMENİ ÖZÜR DİLEDİ
Seda Deliormanlı tepkiler sonrasında yaptığı paylaşımda özür diledi. Deliormanlı "Süryani cemaati başta olmak üzere Mor Yuhannon kilisesi ve hiç istemeden incittiğim herkesten özür dilerim. Yetkili kişilerden tüm izinleri aldıktan sonra gerçekleştirdiğimiz kısa yoga çalışmasının bir kişiyi dahi rahatsız edeceğini tahmin etseydim asla yapmazdım" dedi.
39
'Deilormanlı "Hiçbir inanca, değere, kültüre saygısızlık yapmam, bunu aklımdan dahi geçirmem mümkün değil. Yurtdışındaki ibadethanelerden ilham alarak bu kadar özel ve etkileyici ortamda tüm iyi niyetimle gerçekleştirdiğimiz bu etkinlik sebebiyle duyduğum pişmanlığın samimiyetine inanmanız umuduyla." ifadelerini kullandı.
49
AYASOFYA'DA TARTIŞMA YARATAN GÖRÜNTÜ
2019 yılında iş kadını Leyla Alaton’un sosyal medya platformu Instagram’dan paylaştığı Ayasofya Camii’nde dans eden kadının görüntüleri toplumda tepkilere neden olmuştu. Ayasofya'nın ibadete açılmadan öncesinde çekilen bu kare hakkında inceleme başlatılmış Bakan Mehmet Ersoy tarafından konu ile ilgili açıklama gelmişti.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ise konu hakkında şunları söylemişti.
“Ayasofya manevi değerleri yüksek bir yer. Turizme açık bir yer. Geniş değerlendirmek gerekiyor. Görüntüleri yapan arkadaşımın bilerek yanlış yaptığını zannetmiyorum. Orada hassas davranmalıyız. Olayın münferit olduğunu düşünüyorum, yine de oradaki hassasiyeti herkesin dikkate alması lazım.”
59
KİLİSEDE YOGA YAPILMASININ CEZASI OLABİLİR Mİ?
Eğer yoga seansı, dini ritüellerin yapılmasına engel olacak şekilde veya dini değerleri zedeleyici bir niyetle gerçekleştirilmişse, bu durumda TCK 153 veya TCK 216 maddeleri kapsamında cezai işlem uygulanabilir. Eğer kilise yönetiminin izniyle yapılmışsa ve dini hassasiyetleri provoke etme niyeti taşımıyorsa, hukuki bir ceza uygulanması olası değildir. Ancak toplumda rahatsızlık yaratması durumunda idari veya kamu düzenini koruma amacıyla soruşturma açılabilir.
69
Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 153 - İbadethanelere Saygısızlık
Türk Ceza Kanunu’nun 153. maddesi, ibadet yerlerine yönelik saygısızlıkla ilgili cezai düzenlemeler içerir:
Madde 153/1:
"Cami, mescit, kilise, sinagog gibi ibadethanelere veya mezarlıklara zarar veren kişi bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
Madde 153/2:
İbadethanelerin kutsallığını zedeleyici davranışlarda bulunulması durumunda da cezai yaptırımlar söz konusu olabilir.
Eğer yoga seansı, kilisenin dini amacına uygun olmayan bir şekilde gerçekleştirilmiş ve toplumun dini hassasiyetlerini ihlal etmişse, bu madde kapsamında değerlendirilebilir.
79
TCK Madde 216 - Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama
Yoga seansı düzenlenmesi veya görüntülerin paylaşılması, toplumun bir kesiminin dini değerlerini aşağılayıcı veya provoke edici bir eylem olarak algılanırsa, TCK 216. madde kapsamında incelenebilir:
"Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçunu işleyen kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bu madde, eylemin amacının ibadet yerine saygısızlık yapmak, dini provoke etmek veya toplumsal düzeni bozmak olup olmadığını değerlendirir.
89
99