9977,94%1,13
35,41% 0,16
36,39% -0,36
3091,27% -0,06
4952,22% 0,14
Bu şehrin kalkınmasını istiyorsak şayet; öncelikle bu şehir için şu günlerde gündemde olan bir birlikteliğin adını resmiyete dökerek bir lobi oluşumunun zeminini hazırlamak gerekmektedir.
Lütfen kendimizi kandırmayalım…
Yakılan her meşalenin aynı kişiler tarafından tutulması, yakılan her ateşin çevresinde tanıdık simaların yerini alması, atılan her adımda aşina yüzlere rastlanılması, yapılan her faaliyette aynı isimlerin alkışlanması sadece bu ifademize küçük bir örnek olarak yazılmıştır. Örnekleri çoğalttığımızda Palandöken Dağının sadece belli bir zümreye tahsisi yapılmış gibi görünmesi normal olarak karşılanmalıdır. Bu zümreye ses çıkarmayan menfaatperverlerin kim olduğunu çok uzaklarda aramaya hiç ama hiç gerek yoktur.
Normal vatandaşın zaten kendi imkânlarıyla adım atamadığı bu yerlerde sosyal hayat ve sosyal paylaşımdan, sosyal kültürden, spor anlayışından, şehrin imkânlarından faydalanılmasından bahsetmek, hayalperestlikten öte bir şey değildir.
Değil midir ki; asırlardır bu dağın eteklerinde yaşamamıza rağmen, spor yarışmalarında halen daha doğru bir madalya koleksiyonumuzun olmayışı, kış sporları doğrultusunda elle tutulur bir başarı grafiğimizin olmayışı. İşte bu sebepler tek tek sırlandığı vakit ortaya böyle bir görüntü çıkmaktadır.
Tarım arazilerinin üzerine beton dökerek, sözde ziraat mühendisi yetiştireceğini ve tarımı geliştireceğini söyleyen bazı akademisyenlerimiz varken, sırf devletten bir yıl boyunca havadan maaş almak için hayalleriyle birlikte emeğinin terini ortaya koyan sporcusunun adına değil, evindeki mutfakta yemek pişiren eşine lisans çıkartan, hem de milli forma giyinen antrenörümüz varken; üyeleri yaşanan ekonomik sıkıntılar sebebiyle aidatlarını ödeyemezken yine de bu aidatlara yüzde elli oranında zam yaparak, dediğim dedik-çaldığım düdük havasında olarak, sırf imza atmak için onlarca bin liralık tek bir imza kalemine hiç acımadan para veren ve milyonları bulan rakamlarla ölçülebilen değerlerde hediyeleri sağa-sola kendi malıymış gibi dağıtarak, Osmanlı Sultanları havasında yaşayan ama kendi personeline zam hususunda dahi sözde tasarruf tedbirleri kalkanının altına saklanan STK başkanlarımız varken, bizim burada bazı şeyleri konuşmamızın ve kendimizi kandırmanın hiçbir anlamı bulunmamaktadır.
Bu şehrin kalkınmasını istiyorsak şayet; öncelikle bu şehir için şu günlerde gündemde olan bir birlikteliğin adını resmiyete dökerek bir lobi oluşumunun zeminini hazırlamak gerekmektedir.
Hazır gündemimizde olan ve yaşamakta olduğumuz bu olumlu sürecin çok iyi değerlendirilerek, yelkenlerimize dolmakta olan rüzgârın etkisiyle bu şehri kalkındıralım artık.
İşte ortada bulunan tek bir gerçek vardır o da bu birliktelikten sonra atılacak olan, atılması artık mecbur olan akilâne ve mantıklı adımlarla bu kalkınmanın sağlanabileceğidir.
Bu kalkınmayı başkasından beklemek, başkalarının elinden ummak; sadece ve sadece züğürt tesellisi sıcaklığında bizi ısıtır.
Sonrası zaten zemheri kış mevsimi hep ayaz…
Kendimiz kandırmayalım değil mi?
Lütfen ama…
Problemler mi?
Bu şehrin lobisi oluşur ise inanın hepsi çözülür. Oluşmaz ise; bu şehir ayrık otu gibi bizi ve bu şehri sarmış olan birilerinin kısa bir süre sonrasında ki istilasından kurtulamayız…