9827,23%1,51
34,74% 0,07
36,57% 0,25
2955,16% 0,41
4839,17% 0,75
Millî Savunma Bakanlığı kaynakları, bazı Teğmenlerin ve bazı personelin Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmesiyle ilgili yeni açıklamalarda bulundu.
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, bakanlıktaki basın bilgilendirme toplantısında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) terörle mücadelesinin kararlılıkla devam ettiğini belirtti.
MSB'den yapılan haftalık bilgilendirme şöyle: Türk Silahlı Kuvvetlerimizin; sahanın gerekliliğine uygun, alışılmadık, öngörülemez, süratli ve sürekli icra esaslarında gerçekleştirdiği kararlı operasyonlarla, Irak ve Suriye’nin kuzeyi dâhil 34’ü son bir haftada olmak üzere 1 Ocak’tan bugüne kadar 2.539 (Irak 1.326 / Suriye:1.213) terörist etkisiz hâle getirilmiştir. Terör yuvalarına kilit vurmaya devam eden Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit operasyon bölgesinde tespit ettiği teröristlere ait mağarada çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirmiştir. Geçtiğimiz hafta içerisinde Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 2 PKK’lı terörist daha Habur’daki hudut karakolumuza teslim olmuştur
Cumhuriyet tarihimizin en yoğun ve etkin tedbirleri ile korunan hudutlarımızda; son bir hafta içerisinde, 3’ü terör örgütü mensubu olmak üzere 331 şahıs yakalanmış, 1 Ocak’tan bugüne kadar hudutlarımızı yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 12.941 olmuştur. Son bir haftada engellenen 1.934 şahıs ile birlikte bu yıl içerisinde engellenen kişi sayısı da 89.689’a ulaşmıştır.
Millî Savunma Bakanlığı kaynakları, kamuoyunda tartışmalara neden olan bazı Teğmenlerin ve bazı personelin Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildiğine ilişkin sorulara şu yanıtları verdi:
“Konu ile ilgili başlatılan inceleme ve akabindeki Yüksek Disiplin Kuruluna (YDK) sevk süreci devam etmektedir. YDK’ya sevk edilmenin karar anlamına gelmediğini, sürecin devam ettiğini ve henüz bir karar verilmediğini ayrıca belirtmekte yarar var.
Özetle, Kara Harp Okulu Sancak Devir Teslim ve Mezuniyet Töreni öncesi bazı öğrenciler, yönergede yapılan değişiklikle kaldırılan metni okumak istediklerini amirlerine defalarca iletmiş, bunun mümkün olmadığı ise kendilerine defaatle tebliğ edilmiştir.
Törenin sona ermesinin ardından dönem birincisi tarafından teğmenlerin törenin icra edildiği sahada toplanmaları anons edilmiş, ailelerin alandan dışarı çıkmaları istenmiş, basın mensupları tören alanına davet edilmiştir.
- Kılıç çatma esnasında emirlerin hilafında kaldırılan metnin okunacağından sadece eylemiorganize eden teğmenlerin bilgisinin olduğu,
- Teğmenlerin büyük çoğunluğunun sadece kılıç çatılacağı düşüncesi ile toplandıkları,Misafir Askerî Personelin de olay yerine gelmelerinin bu düşünceyi teyit ettiği,
- Yapılan eylemin mezun olmanın sevinciyle anlık gelişen bir durum olmadığı, önceden planlanarak organize edildiği,
- Bazı öğrencilerin ısrarlı taleplerine rağmen bahse konu disiplinsizliğe karşı amirlerin tören öncesinde gerekli tedbirleri almadıkları ve eylem esnasında müdahalede bulunmadıkları tespit edilmiştir.
Eylemi organize eden teğmenler ile kastı, kusuru, ihmali veya sorumluluğu olan diğer personelin 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu kapsamında YDK’ya sevklerine yönelik işlem başlatılmıştır.
İsnat edilen suç, kılıç çatmak veya “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” demek değil, amirlerin ikazlarına rağmen kasıtlı, organize ve planlı bir disiplinsizlik yapmaktır. Olaya ilişkin yapılan inceleme ve soruşturmanın okunan metinle veya içeriğiyle bir ilgisi yoktur. Yemin metnini okuyan onlarca teğmenden sadece eylemi organize edenlerin YDK’ya sevklerine yönelik sürecin başlatılması bunun en büyük göstergesidir.
Burada önemli olan, içerik ne olursa olsun disiplin sürecinin her zaman aynı şekilde işletilecek ve disiplinden asla taviz verilmeyecek olmasıdır.
Söz konusu eylem, amirlerin izni olmadan, grup hâlinde organize edilmiş, basın davet edilerek eylemin bilinmesi istenmiş ve emir-komuta zinciri devre dışı bırakılmıştır. Bu, askerî hiyerarşi için kabul edilemez bir durumdur. Bunun görmezden gelinmesi mümkün değildir.
Disiplinsizliğin “ama”sı, “lakin”i, “fakat”ı olmaz, olamaz, olmamalıdır. Olaya karışanların genç olmaları, daha önce disiplin cezası almamış olmaları, başarılı olmaları, okunan metnin daha önce yürürlükte olması gibi gerekçeler disiplinsizlik gerçeğini değiştirmez.
Aklıselim insanların bunun bir disiplinsizlik olayı olduğunu anlamalarından memnuniyet duyuyoruz.
Bu veya benzeri disiplinsizlikler emsal teşkil edebilir ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) birlik ve beraberliğine zarar vererek gruplaşmaları tetikleyebilir.
Sıralı amirlerin emirlerine rağmen yapılan bu tür eylemler hiyerarşiye saygısızlığın yayılmasına ve astların üstlere karşı saygı ve güveninin azalmasına, itaatsizliğin normalleşmesine neden olur.
Ebedî Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Disiplin olmazsa ordular sevk edilemez.”
TSK’nın millî, manevi ve mesleki değerleri bir bütündür. Ortak değerimiz olan Atatürk üzerinden bir ayrışma algısı yaratacak tavır ve davranışlar kabul edilemez.
Atatürk’ün adını anmak veya onun değerlerini savunuyoruz görüntüsü altında izinsiz hareketlere bir mazeret yaratılmamalıdır. Atatürk disiplinli bir orduya, hiyerarşik düzene ve kurallara saygıya önem veren bir liderdi. Onu savunmanın yolu bu değerlere saygı göstermekten geçer.
Yapılan bu disiplinsizlik ile TSK’ya mesnetsiz iftiralar atılmasına, kamuoyunda 3 aydır TSK’nın tartışılmasına ve yıpratılmasına zemin hazırlanmıştır.
Sonuç olarak; askerliğin temeli disiplindir. Disiplin de, binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen millî, manevi ve mesleki değerlerimizden oluşan kurallardır. TSK mensubu tüm personel bu kuralları bilir ve uygulamakla yükümlüdür. TSK’da müesses disiplinin muhafazası ve idamesi olmazsa olmazdır.
- Üstün disiplin anlayışı ile temayüz eden ordumuzun;
- Tüm tehdit ve tehlikelere karşı ülkemizin ve asil milletimizin savunma ve güvenliğini sağlamak için aralıksız çalıştığı,
- İstiklal Harbimizden bu yana en yoğun, en kapsamlı ve en etkili faaliyetlerini icra ettiği,
- Terörle mücadelede, hudut güvenliğinde, yurt içi ve dışında icra edilen faaliyetlerde kazanılan istikrarlı başarı ve kalıcı etkinliğin çıtasını gün geçtikte daha üst noktalara taşıdığı bir dönemde yıpratılmaması konusunda herkesin daha duyarlı ve dikkatli olması; olayı bağlamından koparma çabaları ve dezenformasyona itibar edilmemesi önem taşımaktadır.”
Bakanlık kaynakları, Ukrayna’nın ABD füzeleri ile Rusya’yı vurması ve Moskova’nın nükleer programı onaylamasıyla devam eden son gelişmelerle ilgili sorulara şunları söyledi:
“Ukrayna tarafından ABD menşeili ATACMS füzelerinin kullanımı ve buna mukabil olarak Rusya’nın yaptığı açıklamalar ile yeni nükleer doktrini onaylaması, savaşın gidişatı bakımından endişe vericidir. Tüm bu gelişmeler ışığında mevcut çatışmaların önümüzdeki dönemde farklı bir boyuta evrilmemesini temenni ediyoruz.”