9977,94%1,13
35,41% 0,16
36,39% -0,36
3091,27% -0,06
4952,22% 0,14
ADIYAMAN (PHA) - Gülbahar SÜNGÜ - Adıyaman’da, “Depreme Dirençli Adıyaman” başlıklı bir konferans düzenlendi. Konferansın konuğu ünlü yer ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür oldu. Etkinlikte, deprem riski ve alınması gereken önlemler değerlendirildi.
Konferans, Adıyaman Belediyesi, Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adıyaman İl Koordinasyon Kurulu tarafından organize edildi.
Etkinlik Adıyaman’da düzenlendi ve çok sayıda vatandaş, mühendis ve mimar tarafından ilgiyle takip edildi. Konferans, 6 Şubat depremlerinin ikinci yıl dönümüne ithafen düzenlendi.
Depremlerin doğal bir gerçek olduğu ancak bu durumun felakete dönüşmesinin önlenmesi için yapılabilecekler konusunda farkındalık yaratmak ve Adıyaman’ın deprem riskine dikkat çekmek amacıyla yapıldı.
Etkinlik, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından açılış konuşmalarıyla başladı. Ardından ATSO Başkanı Mehmet Torunoğlu ve Prof. Dr. Naci Görür, depreme dair değerlendirmelerini ve uyarılarını katılımcılarla paylaştı.
Ufuk Bayır: “Zor Günler Ancak Birlikte Aşılır”
Adıyaman Belediye Başkan Yardımcısı ve TMMOB Adıyaman Temsilcisi Ufuk Bayır, konferansın açılışında yaptığı konuşmada deprem gerçeğine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Depremde kaybettiğimiz canlarımızı rahmetle anıyor, onların ailelerine bir kez daha sabır ve başsağlığı diliyorum. Ancak unutmayalım ki depremler doğanın bir gerçeği, felaket olmalarını engellemek bizim elimizdedir. Daha güvenli binalar inşa etmek, afet bilinciyle hareket etmek, eğitime, hazırlıklara ve önlemlere önem vermek hepimizin sorumluluğudur. Bugün bir kez daha depremde yitirdiğimiz tüm canlarımızı saygıyla anıyorum. Hepinizi bu sorumluluğu taşımaya davet ediyorum.”
Mehmet Torunoğlu: “6 Şubat, Unutulacak Bir Gün Değil”
ATSO Başkanı Mehmet Torunoğlu, 6 Şubat depremlerinin unutulmaması gerektiğini belirterek şunları ifade etti:
“6 Şubat sadece bir tarih değil. O gün hepimizin hayatında silinmeyecek izler bıraktı. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Depremden sonra belediyemiz ve koordinasyon kurulumuzla çok sayıda sempozyum ve çalıştay düzenledik. Bugün de yine onlardan birini gerçekleştiriyoruz.”
Prof. Dr. Naci Görür: “Deprem Kaderiniz, Kaçamazsınız”
Konferansın ana konuşmacısı Prof. Dr. Naci Görür, Adıyaman’ın deprem riskine dikkat çekerek şu uyarılarda bulundu:
"Ben Adıyaman'ın tektonik konumundan söz ediyorum. Yani özellikle deprem açısından konumundan söz ediyorum. Yani doğrudan doğruya kendisine özgün depremlerden ziyade, komşunun depremleriyle uğraşmak, ilgilenmek, onun yaralarını salmak, yıkımını göğüslemek durumunda kalıyor. Şimdi bunu şuna benzetin, Adıyaman'ın genel durumunu ne yapacağını söylemeden önce, Şöyle bahsedeyim, Adıyaman'ın iki tane tektonik olarak, yani depremsellik olarak, iki büyük tehlikesi, tehdidi var. Birincisi Doğu Anadolu Fayı, Doğu Anadolu Fayı'nın devamı Ölü Deniz Fayı, kimileri Amanos Fayı diyor ama Bingöl Karlıova'dan başlayıp, Hatay'a kadar, Suriye'ye kadar giden, bu zon aynı zamanda levha sınırı. Hangi levhaların sınırı? Biri Anadolu levhası, batıda. Afrika levhası, yani Doğu Akdeniz, İskenderiye falan o yöreler. Doğuda da Arap levhası. Siz de konum olarak Arap levhasının üzerinde ama sınırına yakın, levha sınırına yakın, yani Doğu Anadolu Fayı'na yakın bir bölgede oturuyorsunuz.
Sizin kentiniz orada kurulmuş. Keşke Arap levhasına doğru daha içeride olsaydınız, komşuların elinden bu kadar dert çekmezdiniz. Ama burada kurulmuş, yapacak bir şey yok. Türkiye'de bulunan levhalar şunlar. Levha dediğimiz, dünyanın haritasını açsanız, dünyada levhaları görürsünüz. Dünyanın litosferi, en üst tabakası, böyle yeknesak gibi değil. Bakın size şöyle basit, halkın anlayacağı bir dilde söyleyeyim. Şeftaliyi düşünün, ortasında bir çekirdek vardır. Öyle değil mi? Dünyayı da kesip bakarsanız böyle karşıdan ortasında bir çekirdek görürseniz. Şeftali'nin çekirdeği neyse dünyanın çekirdeği aynı. Boyut olarak da oransal olarak aynı demek istiyorum. Ondan sonra Şeftali'nin bir etli kısmı vardır. Çekirdeğin etrafında. Yiyeceğiniz kısmı bir de şeftalinin kabuğu vardır değil mi? Hepiniz bilirsiniz. Şeftalinin kabuğu yeknesak bir kabuktur. Tek bir kabuktur. Dünyanın etrafında da bir kabuk var. Ona biz litosfer diyoruz. Yeknesak tek parça bir kabuk değil. Parça parçadır. O parçalara levha denir. Hareketlidir. Hareket ettikçe deprem olur. Depremin nedeni levha hareketleridir. Levhaların sınırlarında muhakkak deprem olur. Türkiye'de bulunan levhalara bakarsan kuzeyden Rusya tarafı Avrasya levhası, Anadolu levhası, Arap levhası, Afrika levhası. İşte bu levhalar hareket ettikçe
Türkiye'de deprem olur. Neden olur? Levha sınırları üzerinde deprem olur. Siz neredesiniz? Levhaya yakın bir yerde oturuyorsunuz paşa paşa. Haberiniz bile yok. Onun için sizin deprem kaderinizdir, kaderiniz. Kaçamazsınız."
Kaynak : PHA