Bugün, 28 Eylül 2024 Cumartesi
  • BIST 100

    9777,46%-0,53
  • DOLAR

    34,16% 0,08
  • EURO

    38,11% -0,21
  • GRAM ALTIN

    2913,97% -0,65
  • Ç. ALTIN

    4899,30% 0,64

OSMAN GAZİN'İN BURSA TÜRK MİLLETİNE HEDİYESİ - Aynur Gazanfargizi

GENEL 25.06.2024 10:02:00 0
OSMAN GAZİN

Dünyanın pandemi sonrası eski haline dönmesi kolay bir iş olmadı. Pandemi öncesinde psikolojileri ve sistemleri bozulan insanların hayatlarını düzene sokmaları zaman alıyordu. Pandeminin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen hâlâ hayatın birçok alanında aksaklıkların yaşandığını görmek mümkün. İşte tam bu sırada Bursa'dan harika bir haber geldi. Yörük Türkmen Birliği ve Bursa Uludağ Üniversitesi, "Türk Dünyası Stratejik Araştırmalar Kongresi: Avrupalı ​​Türkler ve Avrupa'daki Türkler" adlı uluslararası bilimsel sempozyum düzenliyor. Sempozyumda ayrıca "Fatma Göycek ve Cindrella Masallarındaki Motifler" konulu bir raporla da değindik. Sempozyumun çekiciliği Yörüklerin ev sahipliği yapmasının yanı sıra masraflarının organizatör tarafından karşılanmasıdır. Pandemiden sonra bu tür olayların sayısı önemli ölçüde azaldı. Maaşıyla zar zor geçinen Azerbaycanlı bir bilim adamı ancak bu şekilde yurt dışına çıkabiliyordu. Bunun üzerine sempozyum gününü sabırsızlıkla beklemeye başladım.

Bursa yolculuğu 16 Mayıs gecesi başladı. ANAS Folklor Enstitüsü çalışanı Fidan Gasimova, enstitünün doktora öğrencisi Şebnem Asadova, İslam Asadov ve bu harika ailenin oğlu Nadir Asadov tam bir ekipti. İstanbul biletimiz 17 Mayıs sabahı erken saatler içindi. Bizi Bursa'ya götürecek otobüs akşam 18.00'de olacağından İstanbul'u gezmek istedik. Türkiye'de olduğu kadar ülkemizde de popüler olan serpme kahvaltısını yapmak istedik. Kadıköy'de çok lezzetli bir kahvaltının parasını ödedikten sonra Kadıköy sahilinde dolaşıp Bakü'de fiyatların neden bu kadar pahalı olduğunu, Türkiye'de maaşların Türkiye'den kat kat fazla olmasına rağmen Bakü'de fiyatların nasıl bu kadar yüksek olduğunu konuştuk. Bakü'deki maaş. Canlı müzik eşliğinde tekneyle Eminönü'ne gidip ucuz bir mini Boğaz turu yapmaya karar verdik. Gemideki sohbetimizin konusu bir liman kenti olan Bakü'de neden feribot bulunmadığıydı. Alat'tan Bakü şehir merkezine ulaşabilmek için güzergah günde iki kez çalışıyor veya çalışmıyor. Şanslıysak ve rotayı kullanırsak şehrin en uzak metro istasyonuna 2 saatte ulaşmamız mümkün. Ancak tekneyle bu süre yarım saate kadar indirilebilmektedir. Bakü'de neden böyle deniz yolları yok diye endişelensek de Boğaz'ın güzel manzarasında burayı yok etmek istemedik. Aminön'e geldik sanki...

Aminönü'nden Kadıköy'e deniz yoluyla değil karayoluyla dönmek istiyorduk. Yaşasın! Yol giderek uzadı. Güzergaha bindik, sonra metroyu kullandık, tekrar Marmara'ya geçtik, yine metro ve sonunda Sabiha Gökçen havalimanı... Yanlış anlaşılmasın, bu geçişlerin hepsi büyük paralarla yapıldı. Sırada olmamanın mantığını anlamadım. Kapitalist sistemde "her şey para tuzağıdır" sözü doğru gibi görünüyor.

Bir şekilde kendimizi havaalanına götürdük. Organizatörlerin karşılama otobüsü hazırdı ve bizi bekliyordu. Otobüsteki bilim adamlarının bazılarının yüzleri tanıdıktı, bazılarıyla da ilk kez tanıştım. Lindita Khanari'nin babaannesi Türkiye'den bir Arnavut'tu. O zamanlar Türk olan büyükannesinin zorluklarını bize anlattı. Çok üzücü bir hikayeydi.

Dikkatimizi Bayan Linda'dan ayırdıktan sonra genç bir bayanın Azerbaycanlı olduğunu düşündüm ve adını sordum. Çok tatlı bir Türkçeyle bana Boşnak olduğunu söyledi. Hanımın Azerbaycanlıya benzediğini söyledim, güldü ve bütün arkadaşlarının da öyle düşündüğünü söyledi. Otobüste dikkatimi çeken bir diğer katılımcı ise Hindistan'dan Naushad oldu. Tatlı bir dokunuşla akıcı bir şekilde Türkçe konuşuyordu. Otobüsteki bilim insanının karmasından bir sempozyumun nasıl olacağına dair az çok bir izlenim edinmek mümkündü. Sempozyumun programına göre 10 ülkeden 150'nin üzerinde katılımcı vardı. Şu ana kadar ilk karma çok ilginçti.

18 Mayıs sabahı erken saatlerde sempozyumun yapılacağı salona girdiğimizde bizi karşılayan Türk Dünyası Gençlik ekibi, nasıl bir toplantıya geldiğimizin ilk ipuçlarını bize verdi. Uygur, Özbek, Türkmen, Kazak, Azerbaycan Türklerinden oluşan gençler tam organize ve tecrübeli bir ekipti. Arı gibi çalışmalarının yanı sıra sempozyumun en güzel bireyleri de onlardı. Açılış toplantısı her zamanki gibi resmi konuşmalardan oluştu. Daha sonra oturum konuşmaları başladı. Avrupa Türkleri ve Avrupa Türkleri konusunda birbirimizden ilginç raporlar dinledik. İlk gece Bursa Büyük Şehir Belediyesi bize Merinos'ta gala yemeği verdi. Akşam oldukça ilginç ve samimi bir atmosferde geçti. Bandaniz her zamanki gibi gençleri gördüğünde kendisini onlardan biri olarak görüyor. Bu kez gelenek değişmedi. Bu gençlerle konuşup ne kadar güzel büyüdüklerini gördükçe Türk gençliğinin hâlâ hayatta olduğunu, Türk düşünce tarzının emin ellere emanet olduğunu anladım. Bu gençler arasında Uygur asıllı Abdullah'ın hikayesi yüreğimi dağladı. Abdullah, "Uygurlara yapılan işkencelerle ilgili haberler doğru mu?" diye sordu. Soruma verdiği cevap her şeyi açıklıyor: Abdullah 2021'den bu yana ailesinden haber alamıyor. Yıllar önce Mısır'a eğitim görmeye gitmiş, sonra Türkiye'ye gelmiş ve bir daha geri dönmemiş. Ailesi aktif Uygurlardandır. Bu yüzden "cezasını çekti".

Sempozyumun ikinci gününde ise organizasyon komitesi birbirinden ilginç raporları dinledikten sonra konuklara mini bir şehir turu düzenledi. Önce Kent Meydanı'na gittik. Yüksek bir tepeden Bursa manzarasını izledik. Dört tarafı dağlarla çevrili şehir, göz alabildiğine güzeldi. Dağlar sıralanmıştı. Bazılarının başında kar vardı. Kar yağan dağların meşhur Uludağ olduğunu söylediler. Yeşil ağaçların arasından kırmızı tuğlalı binalar öne çıkmaya çalışıyordu. Manzaraya yaklaştıkça ağaçlar binaların arasından boylarını göstermeye çalıştı. Sanki kıllardan yapılmış bir ağaç kırmızı tuğlalara renk katıyordu. Manzaraya hayran olmamak elde değildi.

Sonraki durağımız Panorama müzesiydi. Müzenin adını ilk duyduğumda çok güzel bir Bursa manzarası müzesi zannettim. Ancak daha sonra durumun çok farklı olduğunu öğrendim. Müze, Osman Gazi'nin 6 Nisan 1326'da Bursa'yı fethetmesine ithaf edilmiştir. Osman Gazi, 20 yıl süren kuşatmanın ardından Bursa'yı fetheder. Bu fethin onuruna o günün panoramasından oluşan 3 boyutlu teknolojiye sahip bir müze inşa edildi. Müze 8300 metrekare alan üzerine kuruludur. Panoramanın etrafında bir kez dolaşmak en az 20 dakika sürer. Panoramadaki manzaralar da bambaşka bir dünya: Kulübenin önünden Osman Gazi ve Bursa'yı teslim etmeye gelen ekibin görüntüsü, diğer yanda o günkü Bursa çarşısı, Terekamaların yaptırdığı kulübe, kervan yolu ve çeşitli sembolik manzaralar. Her halükarda bu sahnelerin en güzeli Dede Korkut'un köy halkını toplayıp soyduğu sahnedir. Müzenin o kısmından geçerken hafif bir hışırtı sesi duyabiliyorsunuz. Kamışın her teli titreştikçe insanın kalbi titrer.

Panorama Müzesi'ni gezdikten sonra keyifle oradan ayrıldık ve yürüyüş çadırlarına doğru yola çıktık. Panorama Müzesi'nden sonra Yörük'ün çadırında oturup dinlenmenin ne kadar manevi bir besin olduğunu anlatamam. Dünyanın birçok ülkesine gittim, çeşitli sempozyum ve organizasyonlara katıldım. Aslında bu sempozyumu çok farklı bir kategoriye koymak istiyorum. Organizatörler, adeta düşünür gibi misafirlerini Türk Dünyası gençleriyle tanıştırıyor, sonra onları tarihin mutlu sayfalarına götürüyor ve son olarak çadırda Türklüğü canlandırıyor. O gece, o çadırda, her Türk milletinden birer temsilci, kendisi hakkında bir hikâye anlattı. Daha sonra Türk Dünyasının ortak kültürü ele alındı. Sanki yıllardır ruhumuz bu sohbetlere açmış gibiydi ve o gece ruhumun nasıl kanatlandığını hissedebiliyordum. Bu güzelliğin yakında biteceği düşüncesinden hiçbir şekilde kurtulamadım ve anın tadını çıkaramadım. Artık vakit gelmişti ve çadırdan çıkıp otelimize döndük.

O gece uyuyamadım. Çadır ve baraka kültürümüz olduğunu hatırlıyorum, savaştan önce bile büyükannem yazın ovaya, kışın kış kampına giderdi. Gadabey'de bildiğim kadarıyla köy kültürü hala yaşıyor. Diğer doğum bölgelerimizi bilmiyorum. Madem bu kültüre sahibiz neden hiçbir yere çadır kurmuyoruz?

Sonra aklıma gelen düşünceyle ürperdim: Çadırı kurup bu sefer ateş pahasına girişi yapmaları gerekmez mi? Her şeye, özellikle de bize milliyetimizi hatırlatan tüm nüanslara, ateş pahasına sahip olduğumuz biliniyor. Öğrenciler için üniversite kampüsüne bu çadırı kurdular. Yörük Türkmen Birliğinin gençleri burada oturup istişarede bulunuyorlar. Yardıma ihtiyacı olanlara yardım ediyorlar. Yani kısacası kültürü yaşatıyorlar ve günümüzün gençliğine aşılıyorlar. Bu çadıra girince ruhundaki gençlik, damarlarındaki Türklük uyanır. Bundan sonra yaptığı hiçbir şey milli ruhun ötesine geçemedi!

Sempozyumun üçüncü günü 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'na denk geldi. Derslerimizi bitirdikten sonra Bursa Kales yaylasına gittik. Üniversiteli gençlerin zaferinin yanı sıra kent sakinleri de gelerek yaylada piknik yaptı. Kaşkay Türkleri Derneği, Yörük Türkmen Birliği ve Üniversitenin kurduğu çadırlar bizi pastoral ruh halinden yeniden otantik duygulara taşımayı başardı. Bir yanda yemyeşil yamaçlı dağlar, doğanın güzellikleri, diğer yanda tarihin Türk kokusu ciğerlerimizi doldurdu. Son model telefonlarımızla bu pastoral-otantik manzarayı ne kadar yakalayabildik? Modernite tarihselliği ne kadar içerebilir?

Sempozyumu düzenleyenlerin amacı bizi tarihi köklerimize döndürmek, gerçekte kim olduğumuzu hatırlatmak mıydı bilmiyorum ama sempozyum sırasında bize aşılanan Türklük ve Türklük geleneklerinin daha etkili olduğunu biliyorum. düzinelerce dersten daha fazla. Bu anlamda organizatörlere sonsuz teşekkür ediyorum. Bu yazıyı sempozyumdan dönerken uçakta, manevi zenginlik ve mevcudiyetin "sarılması" ile yazıyorum... Allah Türk'ü korusun.

Doç.

Hazar MAFI Koordinatörü, folklorcu

8ff56e83762d17eb0623b455a59bdd32.jpga91ce0cbf6b20e9afc734c70eb88d96a.jpgb54b194c0bd68612a93f1000ad36fcaf.jpg0aa6215f45f310d17601614a3b0ca199.jpgcd54880e50fb4b9b4b313d9245f382f8.jpga98972c87bee000ead5ba2f7bc640083.jpgbab99a2af9be3c10a8b02eb00662c206.jpg

832f596f8d039f202746184f6b3f2903.jpg

 

 

 



 


Haber Editörü

Hakan Dikmen 1

hakandikmen30@gmail.com

Piknik yapmak için gittiği gölette boğuldu

TERÖRİST PKK YARDAKÇISI UTANMAZLAR, CEVAP VERİN!

Adıyaman Havalimanı'nda gerçeği aratmayan uçak kazası tatbikatı - Videolu Haber

1,7 milyon araç deniz yolu ile taşındı

Opr. Dr. Özdemir SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde

Çocuk cinayetlerine dikkat çektiler - Videolu Haber

'Mesleki Eğitimle Gençlerin İstihdamı' projesinin kapanış toplantısı yapıldı

AK Partili Kablan 'Kura Konut İcmal Tablosunu' kamuoyu ile paylaştı

Toprak Razgatlıoğlu’ndan muhteşem geri dönüş

Türkiye’nin ilk nükleer hizmet ihracı

Mandalinalar Bursa pazarlarında yerini aldı

Mimar Sinan Parkı'nda sıkı denetim: Motosikletlilere ceza yağdı

Restelli; ‘Malatya Büyükşehir Belediyesi’ni tebrik ediyorum’

Seçmenin ikinci parti tercihi anketinden Yeniden Refah, Zafer Partisi ve TİP çıktı

Bursa'da Atatürk Stadyumu Kütüphanesi önünde sinema keyfi

Bursa'da gözyaşı akıtan Çınar, turistlerin ilgi odağı

Ortadoğu'da gerilim tırmanıyor: İsrail ve İran arasındaki çatışma yeni bir döneme giriyor

Başkan Sadıkoğlu, depremi fırsata çevirmek isteyenlere seslendi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan erken seçim tartışmalarına yanıt: 'Havanda su dövmek'

Ali Koç, Erzurum Fenerbahçeliler Derneği'ne akreditasyon belgesini verdi

Diyabetli hasta sayısı her geçen gün artıyor

Yenişehir’de kaçak Suriyelilere operasyon

Bursa Emniyeti'nden kritik uyarı! Oltaya gelmeyin!

Avrupa Spor Haftası Dilovası'nda kutlandı

Marcello Mastroianni'nin "La Dolce Vita"sı. Aktörün doğumunun 100. yıl dönümü

Başkan Büyükkılıç, organik ürünleri elleriyle topladı, yemek pişirdi

Yenişehir Belediyespor’da milli transfer

İDO vapurunda sır ölüm

Yeşil Dönüşüme 1 Milyar Euro destek

Bahçelievler Mahallesi’nde trafik kazası: 1 yaralı

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

Bakan Tunç: Erzurum’a devamlı gelmemiz lazım…

DADAŞ MURADINA ERDİ…

İnsanı yaşat ki devlet yaşasın…

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç Erzurum’da

Yeşil yolculukta tarımsal eğitim ve inovasyon projesinin sunumu yapıldı

Vali Çiftçi gaziye akülü sandalye hediye etti

Erzurum’da 41 bin 382 kiracı var

Curling Antrenör Eğitim ve Gelişim Semineri Erzurum’da yapıldı

ERZURUM B.B. U-14 YAŞ GRUBUNDA SONA YAKLAŞTIKÇA HEYECAN ARTMAYA BAŞLADI

Kiremitlik Tabyalarında “Hareketli” bir gün…

Trakya Üniversitesi öğrencilerinin büyük başarısı

Talas’ın genç mucitlerinde TEKNOFEST hazırlığı

Konya İtfaiyesi'nden yangın ve afet bilinci

Trakya Üniversitesi’nden 9 akademisyen en etkili bilim insanları arasında

Üniversiteler usulsüz atamalarla dolu!

Ege Üniversitesinden Prof. Dr. Bayram Şahin'den Dünya çapında başarı

Trakya Üniversitesi, Üniversite Hastaneleri Birliği Derneği’nin genel kuruluna katıldı

İstanbul'da genç üniversitelilere eğitim desteği

Genç üniversitelilere eğitim yardımı gündemde

İlk ders zilini Başkan Bilal Soykan çaldı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 6 6 0 0 15 18
2.Fenerbahçe 6 4 1 1 9 13
3.Beşiktaş 5 4 0 1 7 13
4.İstanbul Başakşehir 6 4 1 1 5 13
5.Samsunspor 6 4 2 0 4 12
6.Göztepe 5 2 0 3 5 9
7.Eyüpspor 6 2 1 3 3 9
8.Konyaspor 6 2 2 2 -1 8
9.Sivasspor 7 2 3 2 -2 8
10.Antalyaspor 6 2 2 2 -3 8
11.Kasımpaşa 6 1 2 3 -2 6
12.Alanyaspor 6 1 2 3 -3 6
13.Bodrum FK 6 2 4 0 -4 6
14.Trabzonspor 5 0 0 5 0 5
15.Gazişehir Gaziantep 5 1 3 1 -3 4
16.Rizespor 6 1 4 1 -11 4
17.Kayserispor 5 0 2 3 -4 3
18.Hatayspor 6 0 4 2 -6 2
19.Adana Demirspor 6 0 5 1 -9 1

YAZARLAR