Özel günde, özel kutlama…
“hayatın en zor başlangıcını yaparak” dünyaya gelen kahramanların zorlu bir hikâyesi var.
Dünya prematüre günü kapsamında, prematüre doğumlara dikkat çekmek ve özel bir farkındalık oluşturmak amacıyla; Erzurum Şehir Hastanesinde gurur ile birlikte sevinç göz yaşılı kutlama vardı. Annelerin Yenidoğan Ünitesi personellerine samimi ve annelik duygularının en has zarafetiyle “iyi ki varsınız” mesajları salonda bulunan herkesi duygulandırdı.
Tum1habermedya/medyadoğu.com/sağlık/prematüre/şehirhastanesi/yenidoğan/Erzurum
Doğu Anadolu Bölgesinin yüz akı konumunda bulunan Erzurum Şehir Hastanesi haklı gurur tablolarına bir yenisini daha ekledi. Her geçen gün başarılarına bir yenisi ekleyen hastane personelleri son günlerde “yenidoğan” adıyla ünlenen bebek katillerinin aksine, yüreğimize su serperek prematüre bebeklerimizin ve ailelerinin kahramanları olduklarını bir kez daha kamuoyuna göstermiş oldular. Sahneye çıkan her anne, Erzurum Şehir Hastanesi personellerine kendi öz ailesinden birisiymiş gibi hitap ederek; “abla, abi, kardeşim” diyerek unutulmaz anların yaşanmasına vesile oldular. Özel gün kutlaması bir kez daha anlam kazanarak, teşekkür ziyafetine döndü.
Sevinç duygusunun, samimi ve yapmacıksız mutluluğun hâkim olduğu salondaki törene İl Sağlık Müdürü Dr. Gürsel Bedir, Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İbrahim Hakkı Tör, Yenidoğan Yoğun Bakım Doktoru Prof. Dr. Hasan Kahveci, tıp fakültesi öğrencileri, personel ve aileler ile birlikte günün kahramanları olan çocuklar katıldı.
Erzurum Şehir Hastanesinin toplantı salonunda yapılan törende kâh gözler yaşardı, kâh mutluluk gülümsemeleri salonu doldurdu…
Günün anlam ve içeriği hakkında görüşlerini dile getiren Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İbrahim Hakkı Tör; “hayatın en zor başlangıcını yaparak” dünyaya gelen prematüre bebekler için dikkat çekmek açısından “Prematüre doğumlar, yalnızca bir ailenin değil, toplumun da meselesidir” dedi.
Bugün burada Prematüre Haftası vesilesiyle, hayatın en zor başlangıçlarını yaşayan minik kahramanlarımız ve bu süreçte onlara eşlik eden fedakâr ailelerimiz için bir aradayız. Bu özel hafta, yalnızca prematüre doğan bebeklerimizi değil, aynı zamanda onların hayatta kalması ve gelişmesi için gece gündüz çalışan sağlık profesyonellerimizi ve sabırla mücadele eden ailelerimizi de onurlandırmak adına çok kıymetlidir, diye ifade eden Başhekim Tör; yapmış olduğu “İslam inancı, insan hayatını en kıymetli emanetlerden biri olarak görür. Kur'an-ı Kerim'de, "Kim bir canı kurtarırsa, bütün insanları kurtarmış gibi olur" (Maide, 32) buyrulmaktadır. Sağlık çalışanlarımızın, prematüre bebeklerimiz için gösterdiği özveri ve çaba, işte bu ayetin ruhunu yansıtmaktadır. Zira bu bebeklerin hayata tutunabilmeleri için yapılan her müdahale, yalnızca bir canın kurtarılması değil, aynı zamanda bir ailenin ve toplumun geleceğine umut ışığı olma anlamını taşır”, manevi benzetmesiyle görevlerinin kutsallığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İbrahim hakkı Tör; “Prematüre doğumlar, yalnızca bir ailenin değil, toplumun da meselesidir. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre her yıl dünya genelinde 15 milyondan fazla bebek prematüre doğmakta ve bu bebekler, hayatlarının ilk anlarından itibaren büyük bir mücadeleye adım atmaktadır. Ancak bu mücadelede yalnız olmadıklarını bilmek çok önemlidir; onların arkasında görevini bir ibadet şuuruyla yapan sağlık çalışanlarımız ve sabırla dua eden ailelerimiz vardır, Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de, (Her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır) (İnşirah, 6) buyurmuştur. Prematüre bebeklerin zorlu yolculuğu bu ayetin bir yansıması gibidir. Onların hayata tutunma mücadelesi, ailelerinin sabır ve metanetle sınandığı bir süreçtir. Ancak bu süreçte sevgi, destek ve inanç, en az tıbbi müdahaleler kadar önemlidir. Ailelerimizin bu süreçte ne kadar büyük bir rol oynadığını biliyoruz. Duaları ve fedakârlıklarıyla çocuklarına güç kaynağı olan her anne ve baba, bu mücadelede önemli bir kahramandır. Diyerek ailelere moral olması açısından, İslam dininin konuya yaklaşımıyla alakalı hükümlerinden örnekler vererek konuşmasını sürdürdü.
Başhekim Tör; hastanemiz, prematüre bebeklerin bakımında en ileri teknolojileri ve uzman ekipleriyle fark yaratmaya devam etmektedir. Ancak burada teknolojiden öte, sağlık çalışanlarımızın gösterdiği sevgi, şefkat ve gayretin asıl belirleyici olduğunu unutmamalıyız. Peygamber Efendimiz (sav), "Merhamet etmeyene merhamet olunmaz" (Buhari, Edeb, 27) buyurarak merhametli olmanın ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır. Prematüre bebeklerimize ve ailelerine gösterilen bu merhamet ve özveri, bizler için bir rehberdir.
Son olarak, prematüre doğumları önlemek için bilinçlendirme çalışmalarının önemini vurgulamak istiyorum diyen Başhekim Tör, İslam, cehaleti bir hastalık, ilmi ise bir şifa olarak görmüştür, dedi. Tör; “Bu bağlamda, farkındalık çalışmalarımızı artırmak ve toplumumuzu bilgilendirmek, sadece sağlık açısından değil, aynı zamanda dinimizin bizlere yüklediği bir sorumluluktur.”
Bu anlamlı haftanın, prematüre bebeklerimize daha sağlıklı bir gelecek sunma konusunda hepimize ilham olmasını diliyorum. Programımıza katkı sunan herkese teşekkür eder, bebeklerimize sağlık, ailelerine güç ve sağlık çalışanlarımıza da kolaylıklar dilerim. Rabbim, bizlere bu kutsal görevde muvaffakiyet nasip etsin, diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Aile temsilcileri annelerin duygu dolu konuşmalarının ardından kürsüye gelen Eğitim Hemşiresi Zehra Tavlıbıyık ve Eğitim Hemşiresi Hatice Kübra İskenderoğlu nun bilgilendirme konuşmalarının ardından günün hatırasına “hayata sağlıklı merhaba” parolasıyla kutlama pastası kesildi.
Your browser doesn't support HTML5 video.