Haberi Sesli Oku

Polonya’nın AB Dönem Başkanlığı Türkiye için fırsat mı?

Polonya’nın AB Dönem Başkanlığı Türkiye için fırsat mı?

“Prof. Dr. Nergiz Özkural Köroğlu, “Güvenlik kaygılarını öncelikli gündem maddesi olarak ele alan Polonya’nın AB Dönem Başkanlığı sürecinde, AB-Türkiye ilişkilerinde gözlemlenen olumlu atmosferin etkin bir şekilde değerlendirilmesi, Türk dış politikası a

Rusya-Ukrayna Savaşı'nın gölgesinde, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin geleceği masaya yatırılıyor. Uzmanlar, savaşın AB'nin önceliklerini değiştirdiğini ve bu durumun Türkiye ile ilişkilerde yeni bir döneme işaret edebileceğini belirtiyor.

Türkiye’nin askeri kapasitesi ve güvenlik bağlamında Avrupa için taşıdığı kritik önemin göz ardı edilemeyeceğini söyleyen Siyaset Bilimci Prof. Dr. Nergiz Özkural Köroğlu, “AB’nin genişleme stratejisinde güvenlik endişelerinin ve jeopolitik kaygılarının ön plana geçtiği bu konjonktürde Türkiye’nin AB’ye dahil edilmesi fikri kısa vadede güçlenebilir.” dedi.

Köroğlu, Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

Rusya-Ukrayna savaşının yansıması incelenmeli

Türkiye-Avrupa Birliği (AB) geleceğinin ne olacağını değerlendirmek için Rusya-Ukrayna savaşının bu ilişkilere yansımasını incelemek gerektiğine işaret eden Köroğlu, “AB-Türkiye ilişkileri başlangıçtan itibaren üç saç ayağı üzerine kuruludur. Bunlardan birincisi uluslararası konjonktür, ikincisi AB’nin kendi iç siyasetinin ilerleyişi ve üçüncüsü ise Türk siyasal hayatının ne yönde evrildiğidir. Bu süreçler paralel olarak bakıldığında AB-Türkiye ilişkilerini anlamak çok daha önem arz eder. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki bazen birinci bazen ise diğer sac ayakları ilişkilerin belirlenmesinde ön plana çıkabilir.” dedi.

Savaş AB'nin güvenlik endişelerini ön plana çıkardı

Prof. Dr. Nergiz Özkural Köroğlu, AB’nin Ukrayna ile müzakerelere başlamasını değerlendirerek, “Bugünkü uluslararası konjonktüre bakıldığında AB’nin Kopenhag kriterlerini ve barış üzerine kurulu temel değerlerini bir kenara koyarak halen savaşta olan bir ülkeyi kendi bünyesine katmak üzere müzakerelere 23 Aralık 2024’de resmen başlaması, AB’nin genişleme konusunda uluslararası konjonktürel dinamiği ve bu bağlamda jeopolitik unsurlulara dayalı güvenlik endişelerini ön plana aldığını göstermektedir. Ukrayna dışında Moldova ile de müzakereler başlatılmış ve Avrupa ülkesi olmayan bir ülke olan Gürcistan’a da AB adaylık statüsünün verilmesi de yine genişleme konusunda AB’nin nasıl bir yönelim değiştirdiğinin bir diğer göstergesidir.” diye konuştu. 

AB'nin iç siyaseti de değişiyor

AB’nin kendi iç siyasetindeki yönelimlere bakıldığında Brexit süreci sonrasında İngiltere olmadan yoluna devam ettiğinin görüldüğünü anlatan Köroğlu, şöyle devam etti:

“Bunun dışında 2008’den beri Avro krizi ile mücadele eden AB’nin Covid-19 pandemisi ve Ukrayna savaşı sonrası ekonomik olarak daha zor koşulları yaşadığı görülmektedir. AB, 2007 Lizbon Antlaşması’ndan bu yana yeni bir antlaşma imzalamamıştır. Olası bir yeni genişleme dalgası durumunda, kurumsal derinleşme için nasıl bir yol izleneceği de önemli bir tartışma konusudur. Bu çerçevede, AB’nin farklılaşmış entegrasyon modellerinden birini benimseyerek, kurucu ülkelerin merkezde yer aldığı ve genişlemeyle birlikte katılan ülkelerin dış halkalarda farklı hak ve inisiyatiflere sahip olduğu bir modelin geliştirilmesi kaçınılmaz görünmektedir. Zira AB, tarihsel olarak her genişleme sürecinin ardından politikalarını yeni yapısıyla uyumlaştırmak adına bir antlaşma imzalamışken, uzun süredir bu yönde bir adım atılmamıştır.”

Türkiye'nin önemi artıyor

Değişen uluslararası konjonktür ve AB’nin genişleme-derinleşme süreçlerinde yakaladığı farklı yönelimleri müteakip son yirmi yıldır müzakere aşamasında olan Türkiye için de farklı bir öngörünün ortaya çıkmasının muhtemel göründüğüne vurgu yapan Köroğlu, şunları kaydetti:

“Türkiye’nin bilhassa Karadeniz bölgesindeki önemli jeopolitik konumu, Rusya ve Ukrayna ile yürüttüğü dengeli dış ilişkileri, enerji yolları üzerindeki transit ülke konumu ve eski İpek Yolu gibi önemli ticari yollar üzerindeki köprü görevi onu değerli kılmaktadır. Ayrıca, Türkiye’nin askeri kapasitesi ve güvenlik bağlamında Avrupa için taşıdığı kritik önem de göz ardı edilemez. Türkiye’nin tüm potansiyeline ve AB’nin yeniden şekil değiştirme ihtimaline karşın, yine de Türkiye 80 milyonu aşkın nüfusu ve ekonomik gereksinimleri ile AB’nin hazım kapasitesi açısından zorlayıcı bir ülke olduğu söylenilebilir. Fakat AB’nin genişleme stratejisinde güvenlik endişelerinin ve jeopolitik kaygılarının ön plana geçtiği bu konjonktürde Türkiye’nin AB’ye dahil edilmesi fikri kısa vadede güçlenebilir.”

Türkiye ancak ‘kazan-kazan’ senaryosuyla üyelik modelini kabul edebilir

AB, 'iç içe geçmiş halkalar' şeklinde bir entegrasyon modeline geçerse, farklı üyelik statülerinin (1. sınıf, 2. sınıf, 3. sınıf gibi) ortaya çıkmasının muhtemel olduğunu dile getiren Köroğlu, “Bu durumda, Türkiye de Ukrayna gibi dış halkada yer alarak politika yapım süreçlerine doğrudan katılmadan, ancak belirli koşullarda vize serbestisi elde eden ve güvenlik alanında iş birliği içinde olduğu bir üyelik modeliyle karşı karşıya kalabilir. Dış politikada daha pro-aktif ve çok-açılı bir dış politika sürdüren ve bölgesinde önemli bir bölgesel güç olma yolunda ilerleyen Türkiye AB ile ancak karşılıklı çıkarların gözetildiği bir 'kazan-kazan' senaryosu çerçevesinde böylesi bir üyelik modelini kabul edebilir. Bu bağlamda, Türkiye’ye tanınacak imtiyazlar ve haklar belirleyici bir unsur olacaktır. Türkiye, 1999'dan bu yana AB’ye aday ülke statüsünde olup, 1963’te imzalanan Ankara Antlaşması ile 60 yılı aşkın süredir AB ile ilişkisini sürdürmektedir. Bu uzun geçmiş dolayısıyla Türkiye'nin AB’den beklentileri de oldukça yüksektir. Sınırlı imtiyazların verildiği üçüncü sınıf bir AB üyeliği Türkiye için çok büyük bir avantaj getirmeyecektir.” şeklinde konuştu.

Polonya dönem başkanlığı fırsat yaratabilir

Eski Sovyetler Birliği ülkelerinden biri olan Polonya’nın, Ocak 2025’de AB dönem başkanı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Köroğlu, “Ukrayna ile toprak sınırı olan Rusya’nın tehdidini yakinen hisseden bir ülke olan Polonya’nın Başbakanı Donald Tusk, Şubat ayındaki bir konuşmasında ‘AB, Ukrayna ve bölgenin güvenliği konusunda kendi eylem planını hazırlamazsa küresel aktörler, geleceğimiz hakkında karar verecek’ diyerek Trump-Zelenski arasında oval ofiste gerçekleşen gergin görüşme öncesinde yaklaşan tehlike konusunda uyarıda bulunmuştur. Güvenlik kaygılarını öncelikli gündem maddesi olarak ele alan Polonya’nın AB Dönem Başkanlığı sürecinde, AB-Türkiye ilişkilerinde gözlemlenen olumlu atmosferin etkin bir şekilde değerlendirilmesi, Türk dış politikası açısından stratejik bir önem arz etmektedir.” şeklinde sözlerini tamamladı. (İLKHA)



Arz Tv Erzurum: şehrin gündemini belirlemeye devam ediyor…

DADAŞLAR AMEDSPOR'A ZEHİR OLDU

İl Başkanı Ahmet Eşref Yılmaz’dan İmamoğlu’na çağrı var: Sakın Erzurum’a gelme!

Erzurum’da apartman yangını: 10 kişi hastanelik oldu

Vefat / Taziye

Erzurum’un yeni bir eğlence mekânı var artık “Karaköy Şefline” sizin için, size özel…

Aziziye' de Vatandaşlar Sokakları Temizliyor

Çubukçu: “Sandığa bizim ihtiyacımız var!”

Anahtar Parti: Bir Memleketin yeniden ayağa kalkma iradesidir…

Atatürk Üniversitesinde Kandil Yolu…

Bursa Gemlik'te öğrencilere 'çevre' farkındalığı eğitimi

Lise öğrencileri dünya robot yarışmasında birincilik aldı

TEV'in tamamlayıcı bursları ile eğitime destek

'Maarif Modeli Okulları'na yoğun ilgi

TESSEP'ten çocuk iftarı: Hem eğlendiler hem öğrendiler

Mudanya'nın kırsalına 'çocuk akademileri' açılacak

Yapay zekâ destekli MEBİ 1 milyon öğrenciyi aştı

Manisa'dan karbon ayak izi hesaplamasına önemli adım

İzmir Bornova'da iş garantili 'Pastacılık ve Ekmekçilik' kursu

MEB'in düzenleyeceği "Sıfır Atık Yarışması" başvuruları başladı

Türkiye'nin ilk gezici "Hadimü'l Haremeyn Kutsal Emanetler" sergisi Bursa'da yoğun ilgi görüyor

Nemrut Dağı, Karlar İçinde Ziyaretçilerini Bekliyor

Kahta Belediye Başkanı Hallaç’tan Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü mesajı

Bursa Yıldırım’da lise öğrencisinin akülü araç sevinci

Bursa Gemlik'te öğrencilere 'çevre' farkındalığı eğitimi

Akustik dinlemeyle 1,5 milyon metreküp su israfı önlendi

Curlingte büyük heyecan başladı!

Umut Kervanı Ağrı Derneği, ramazan ayı başlangıcından şu ana kadar binlerce aileye ulaştı

Adıyaman’da poşetli ekmek kuyruğu - Videolu Haber

Mali Müşavir Bekir Korkmaz: 'Mali Müşavirlik Mesleği Can Çekişiyor'

Adıyaman Eğitim Çalıştayı Sonuç Raporu Yayınlandı

Bursa Büyükşehir’den ‘Âşık Veysel’e özel anma

34 ilde ihracat arttı... İlk 5'te hangi iller var?

İstanbul’da bu kez hamleler konuştu

Arz Tv Erzurum: şehrin gündemini belirlemeye devam ediyor…

Bakan Tekin, Mısır Büyükelçisi Elhamamy'yi kabul etti

Ruanda, Belçika ile diplomatik ilişkilerini kesme kararı aldı

Promasiad Derneği’nin geleneksel iftar programı İstanbul’da gerçekleşti

DEVA Partisi Adıyaman İl Başkanı Anaç: 'Üniversitemiz Ekonomik Kalkınmamızın Neresinde?'

Konya Büyükşehir Belediyespor kazanmaya devam ediyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kadın sporculara tebrik

Minikler ve büyükler Yaşlılar Haftası’nda buluştu

ÇANAKKALE: SABRIN VE İNANCIN ŞİİRİ

Nijerya'da difteri salgını

Prof. Dr. Bozan: Çanakkale milli mücadelenin mukaddimesidir

Mozambik'te Jude Kasırgası etkili oldu: 16 ölü

Muğlalı sporcu Almanya'dan şampiyon döndü

DOSD Meram’ın özel çocukları Konyaspor’a şans getirdi

Sakarya'da vatandaşlara önemli ‘don’ uyarısı

Baharda artan alerjik burun akıntısına dikkat! Alerji, nezle ve soğuk algınlığı arasındaki farklar neler?

Yükleniyor