Tarih: 07.09.2024 13:37

Rusya, İran, Zengezur ve “Türk Meselesi”

Facebook Twitter Linked-in

Ardan Zentürk, deneyimli gazeteci ve Türkiye'nin ünlü yorumcularından biri, son analizlerinden birinde şöyle diyor:

"İran, jeostratejik olarak kendini Rusya'ya bağımlı kılmasına rağmen, son zamanlarda Zengezur Koridoru nedeniyle Rusya ile ciddi bir sözlü tartışmaya girmiş durumda. Bu, İran İslam Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş bir durum. O kadar ki, Rusya'nın Tahran büyükelçisi İran Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı ve bir saat boyunca İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ile tartışma yaşandı. Putin ve Lavrov'un açıklamalarının ardından, Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, iki kez Rusya'nın Zengezur Koridoru'nun açılması gerektiği konusundaki tutumunu yineledi.

Aynı zamanda, İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Irakçı, sosyal medya platformu X (eski Twitter) üzerinden yaptığı bir paylaşımda, komşularının toprak bütünlüğü konusundaki kırmızı çizgileri yeniden vurguladı ve Rusya’ya mesaj gönderdi.

Rusya ile İran arasındaki bu tartışmanın nereye varacağını göreceğiz!"

İran'ın Ermenistan Büyükelçisi de bir röportajda Zengezur Koridoru'nu “bir hayal” olarak nitelendirdi.

Hem hükümete yakın hem de muhalif Fars medyası, Zengezur Koridoru konusunda Rusya’ya yönelik sert eleştirilerle dolup taşıyor.

Peki, Zengezur Koridoru İran için gerçekten ne kadar önemli ki, bu koridor yüzünden İran, jeostratejik olarak kendini bağlı hissettiği Rusya ile sözlü bir çatışmaya girdi? Her ne kadar bu tartışmanın sadece sözde mi devam ettiği ya da İran’ın Rusya’ya karşı pratik adımlar atıp atamayacağı belirsiz olsa da, geçmişteki olaylar gibi bunun da sadece söylemde mi kalacağını göreceğiz.

İran’ın Zengezur Koridoru ile ilgili öne sürdüğü bazı bahaneler mantıklı temellere dayanmıyor.

İran, bu koridorun yapılması durumunda Ermenistan üzerinden Avrupa'ya ulaşım yollarının kapanacağını iddia ediyor. Oysa Ermenistan, jeopolitik olarak kuşatılmış bir ülke ve onu denize bağlayan tek ülke Gürcistan; ancak Ermenistan’ın Gürcistan ile de iyi ilişkileri yok. İran, Türkiye üzerinden Karadeniz'e daha rahat ve daha uygun maliyetle ulaşabilir ve Ermenistan bu konuda uygun bir seçenek değildir.

İran rejimi, bu koridorun NATO’nun bölgede konuşlanmasına yol açacağını iddia ediyor. Oysa Ermenistan’ın kendisi, Zengezur bölgesine Amerikan askerlerini yerleştiriyor ve İran buna karşı hiçbir itirazda bulunmuyor. Hatta bazı medya organlarının iddialarına göre İran, Ermenistan’a giden Amerikan uçaklarının İran hava sahasını kullanmasına bile göz yumuyor. Yani, mesele NATO’nun Zengezur’da konuşlanması değil.

İran’ın gerçekliğe en yakın bahanesi ise, bu koridoru "Turan Koridoru" olarak nitelendirmesi. Zira bu koridor, gerçekten de Türk dünyası ülkelerini coğrafi olarak birbirine bağlayacak ve bu, İran İslam Cumhuriyeti'nin kolayca kabul edebileceği bir şey değil.

Güçlü ve birleşik bir Türk dünyası bloğu, özellikle güçlü bir Azerbaycan ve Türkiye, İran'da hüküm süren Fars hegemonyası için bir kâbus niteliğinde. Çünkü nüfusunun yüzde 40’ını Türklerin oluşturduğu ve iktidarın Fars/Tacik azınlığın elinde olduğu bir ülkede, güçlü bir Türk dünyası bloğunun oluşması, hiç şüphesiz İran İslam Cumhuriyeti'nin göz ardı edemeyeceği bir mesele. Böyle bir blok, İran'daki geniş Türk nüfus üzerinde hem maddi hem de manevi derin etkiler yaratacak. Bu etkiler, özellikle İkinci Karabağ Savaşı'ndan sonra, Tahran’dan Tebriz ve Urmiye’ye kadar olan bölgelerde açıkça hissedilmeye başlandı. Bu durum, er ya da geç Fars hegemonyası için ciddi bir tehdit oluşturacak, özellikle başkentte.

İran İslam Cumhuriyeti, Türk meselesinin ve Güney Azerbaycan sorununun, İran’daki baskı altındaki halkların en büyük itici gücü olduğunu çok iyi biliyor. Bu itici güç harekete geçerse, Fars hegemonyası için hiçbir şans kalmayacağını da farkında.

Bu nedenle, İran’da Türk meselesi, Fars hegemonyası için bir ölüm kalım meselesi. O kadar önemli ki, İran İslam Cumhuriyeti vatandaşlarını kazanmaya çalışmak için Mesut Pezeşkiyan gibi birini cumhurbaşkanlığı makamına getirmeye zorlandı. Hatta bu amaçla çeşitli propagandif manevralar bile yapılıyor.

Ve bu mesele o kadar önemli ki, İran, Rusya ile bu yüzden çatışmaya girmek zorunda kalıyor.

Anadolu Türkçesi’nde şöyle bir atasözü vardır: "Korkunun ecele faydası yoktur."

İran'daki Fars/Tacik azınlığı, er ya da geç kendi payına razı olmak zorunda kalacağını anlayacak.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —