"Enflasyonun Yükü Yoksulun Sırtına Bindirildi"
Asnuk, açıklanan asgari ücretin milyonlarca emekçinin temel ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Son asgari ücret rakamıyla, sermayenin talepleri emir kabul edilmiş, enflasyonun tüm yükü yoksulun sırtına bindirilmiştir. 2024 yılında emekli kardeşlerimizi açlığa mahkum eden iktidar, 2025’te yoksulluk mücadelesini daha da zorlaştırmıştır. TÜİK’in açıkladığı pembe enflasyon verileri bile bu ücretin yetersizliğini gizleyememektedir. Gerçek enflasyon oranları %80’leri bulurken, açıklanan rakam bunun çok altında kalmıştır."
"Bu Ücret Zulümdür"
Asnuk, hükümetin ekonomik politikalarının geniş kitleler üzerinde yıkıcı etkiler yarattığını belirterek, yoksullukla mücadele eden milyonlarca ailenin bu ücretle geçinmesinin imkânsız olduğunu vurguladı:
"Güzel ülkemizde asgari ücretle çalışan yaklaşık 8,5 milyon emekçi ve ailesi bu rakamı kabul edemez. Çünkü bu rakam, emeğe, alın terine ve insanca yaşama yapılan bir zulümdür. Kiraların %60, pazar fiyatlarının %100 arttığı bir ortamda, çalışana %30 zam teklif etmek dahi utanç vericidir."
"Bir Ciklet Bile Alamıyoruz!"
Asnuk, 2002 ile 2024 yılları arasında alım gücündeki düşüşe dikkat çekerek şu örnekleri verdi:
"2002’de 4 lirayla 8 paket makarna, 30 yumurta veya 4 dürüm-ayran alınabiliyordu. Bugün 4 lirayla bir ciklet dahi alamıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, yıllar önce asgari ücretin yetersizliğini simit-çay hesabıyla açıklamış ve şu soruları sormuştu:
Evin kirasını kim ödeyecek?
Elektrik ve su parasını kim karşılayacak?
Çocukların okul masrafını kim karşılayacak?
Bugün aynı soruları biz soruyoruz: Bu ücretle bir ailenin temel ihtiyaçları nasıl karşılanabilir? Çarşıya, pazara nasıl çıkılabilir?"
"Rantçı Azınlığın Değil, Halkın Yanında Olun"
Hükümetin ekonomik politikalarını sert bir dille eleştiren Asnuk, asgari ücretin belirlenmesinde emekçilerin taleplerinin göz ardı edildiğini belirtti:
"Bu asgari ücret rakamı, yoksul milyonların değil, rantçı azınlığın taleplerine göre belirlenmiştir. Tenceresi boş kalan annelerin değil, zengin sofraların rakamıdır. Sabahın köründe işe giden işçinin değil, makam araçları için kavga edenlerin rakamıdır."
"Talebimiz Net: İnsani Ücret"
Saadet Partisi Adıyaman İl Başkanı, "Asgari değil, insani ücret" çağrısını yineleyerek açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:
"Kuru soğana muhtaç ettiğiniz, çocuklarının beslenme çantasına ekmekten başka bir şey koyamayan milyonlarca insanın gözyaşları sizi boğmadan bu yanlıştan dönün. Talebimiz nettir: Asgari ücret değil, insani ücret istiyoruz. Bunun gerçekleşmesi için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da canla başla çalışmaya devam edeceğiz."
Kaynak : PHA
