9432,55%-0,61
38,40% 0,20
43,69% -0,02
4094,52% -0,84
6581,38% -0,97
Sağ olanlara sahip çıkmak aklımızın ucundan dahi geçmez değil mi?
Bu şehir bir değerini, bir beyefendisini daha kaybetti.
Başımız sağ olsun.
Kaç etti sayanınız var mı?
Listeleyeniniz veya ardından bakıp gerçek manada ah çekeniniz. Öyle bir büyü ile büyülenmişiz ki Allah muhafaza. Bu kaybettiğimiz insanlarımızın bizim kendi öz değerlerimiz olduğunun ve bütün bunların yokluğuyla birlikte ne sıkıntılar yaşayacağımızın farkına bir varabilsek çok şey kazanacağız ya neyse…
Tahsin Abi de gitti.
Mücadelenin, hoş görünün ve gerçek bir Dadaşlığın örneği olan güzel bir insandı o.
Ve ne yazıktır ki;
Bu şehir her geçen gün kan kaybediyor.
Ve giden her böyle güzel insanımızın ardından bu şehir kaybediyor…
Bu şehirden birileri mecburiyetten gidiyor, inancımız gereği anladık anlamasına da; ya küstürülenlere ne demeliyiz ki?
Sırf birilerinin egosu tatmin edilecek diye, birilerinin koltuğu sağlama çıkacak diye, birilerinin cebi dolacak diye, birilerinin yeri genişleyecek diye bu şehirden küstürülerek gönderilenlerin durumuna ne zaman el atacağız?
Ortaya çıkmaktan korkanların, üstelik ihale yoluyla birilerini kiralaması ve suyumuzu bulandırmaları beyhudedir aslında.
Aslanlar meydanı leş yiyici dolmuş; menfaatleri doğrultusunda varlıklarından şüpheye düşenler, kendilerini kodlama harflerinin ardına saklar olmuşlar. Dünyada eşi benzeri olmayan dilimizi dahi, şekilden şekle sokarak benzetme yaptığını zanneden bu zavallıların düştüğü hezeyanı görmemek için kör olmaya ne hacet! Ama gel gör ki menfaat davulları çalındıkça bu çengiler aramızdan hiç ama hiç eksik olmayacak…
Tahsin Abi de gitti, başın sağ olsun Erzurum.
Ne garip değil mi?
Yaşarken kıymetini bilmediklerimizi, hemen gidişlerinin ardından yâd etmeye başlıyoruz. Sağ olanlara sahip çıkmak ise aklımızın ucundan dahi geçmez değil mi?
Mesela bir Lütfü Yücelik daha ne kadar unutulacak bu şehirde.
Stad da hem de gözümüzün önünde şeref tribününe alınmayan Hamza Cimilli örneği ise daha yeni birkaç gün öncesinin yaşanan taze ayıplarımızdandır.
Lütfü Yücelik’i hatırlamayan ve hatta hedef tahtasına yerleştiren zihniyetin (!) bu şehrin dostluğunu istediğini mi zannediyorsunuz?
Bir Adnan Polat’ı, bir Mehmet Rıfat Evyap’ı dün veya bugün hiç fark etmez, bu şehirde üretim için yatırım yapmaya ikna edememek hangi zihniyetin temsilciliği olabilir ki? İçerisinde Tahsin Bayramoğlu'nun da bulunduğu yatırımcılarımızdan, var olan yatırımlarını desteklemek adına; kim, hangi adımı atmış ta, bizler kör olmuşuz görememişiz. Bu kadim şehire; büyük veya küçük olsun, gelecek olan veya gelen hangi yatırıma ne gibi farkındalıklar sağladık veya hazırladık ki; Mevlana misali “ne olursan ol gel” diye seslenelim…
Yıllardır bu şehri tek özel hastane adı altında “yeseniz de bu yemeseniz de” zihniyetine mahkûm eden zihniyet, Acun Ilıcalı’nın daha yeni yeni şehrine üretim için ayak basmaya başlamasına reklam gözüyle bakmış çok mu?
İçimizdeki bu isimsiz kahramanlarımıza; birilerimiz sırf menfaatlerimiz karşılanmadı diye veya birilerinin kalemşorluğunda ateş edip de kodlu imalarda bulunacağımıza, gelin hep birlikte sahip çıkalım.
Bakınız Tahsin Abi de gitti artık, bu şehirde başka beyefendilerimiz de mevcut. En azından onlara sahip çıkalım olmaz mı? Yine en azından onlarda aramızdan ayrıldıklarında ah/vah etmeyiz. Vicdanımız rahat olur değil mi?
Bir Lütfü Yücelik küsüp giderse bu şehirden, Hamza Cimilli giderse eğer; kazananın kim olduğunu ama kaybedenin büyük bir Erzurum olduğunu bilmiyor muyuz zannediyorsunuz?
Bu şehir adına atılan güzel adımların sonrasında hazır yeni yeni kazanmaya başlamışken, gelin içimizdeki isimsiz kahramanlara sahip çıkalım; bu şehir bir değerini daha kaybetmesin!