Siirt’te Üniversiteliler, Aksa Tufanı’nın ikinci yıldönümünde Filistin direnişine sahip çıktı

“Zulme Karşı Direniş, Aksa’ya Sadakat!” temasıyla yapılan açıklamada, öğrenciler ve akademisyenler “Kudüs bizimdir, bizim kalacak” sloganları attı.

“Gazze’nin çığlığına ses vermek için buradayız”

Siirt Üniversitesi Düşünce ve Medeniyet Topluluğu, 7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı Direnişi’nin üçüncü yıl dönümünde bir araya gelerek Filistin halkının mücadelesine destek verdi. Üniversite kampüsünde yapılan etkinliğe çok sayıda öğrenci ve akademisyen katıldı.

Katılımcılar, ellerinde Filistin bayrakları ve “Filistin Yalnız Değildir”, “Kahrolsun Siyonizm”, “Yaşasın Direniş” yazılı dövizlerle sık sık tekbir getirip “Aksa Onurumuzdur” sloganları attı.

“Aksa Tufanı, zulme karşı onurun adıdır”

Basın açıklamasında 7 Ekim’in yalnızca bir direniş günü değil, ümmetin onurunu ayağa kaldıran tarihî bir dönüm noktası olduğu vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bugün burada, tarihin tanıklık ettiği en çetin imtihanlardan birinin yıl dönümünde, insanlık vicdanını bir kez daha uyandırmak için toplandık. Bugün 7 Ekim… Gazze'de, işgal altında inleyen topraklarda, Aksa'nın gölgesinde bir direnişin, bir haykırışın, bir ümmet silkinişinin başladığı gündür. Hamas’ın başlattığı ‘Aksa Tufanı’ direnişi, sadece bir askeri harekât değil; zulme karşı onurun, teslimiyete karşı izzetin adıdır.”

“Mazlumun çığlığına yankı katmak, bizim sorumluluğumuzdur”

Topluluk adına yapılan açıklamada, Filistin’de yaşanan her zulmün insanlığın ortak yarası olduğu belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

“Bizler, Siirt Üniversitesi Düşünce ve Medeniyet Topluluğu olarak; tarihin omuzlarımıza yüklediği bu sorumluluğun farkındayız. Bugün bu kampüste sadece bir yıl dönümünü anmak için değil; ümmetin kanayan yarasına ses olmak, mazlumun çığlığına yankı katmak, hakikat adına sözümüzü söylemek için bir aradayız. Filistin'de düşen her bomba, yıkılan her ev, yetim kalan her çocuk sadece Gazze'nin değil, insanlığın yüreğine düşen bir yaradır. Ve biz bu yarayı sarmak için burada olduğumuzu haykırmak istiyoruz.”

“Sumud Filosu, İnsanlığın Vicdanıdır”

Basın açıklamasında, Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla denize açılan Sumud Filosuna da dikkat çekildi. Topluluk, İsrail’in uluslararası hukuku hiçe sayarak bu barış filosuna yönelik saldırılarını kınadı “Sumud Filosu; Gazze’ye insani yardım ulaştırmak, ablukayı delmek ve mazlumla dayanışmak için denizlere açılan cesur yüreklerin adıdır. Ancak israil işgal güçleri bu barış filosunu açık denizlerde hukuksuzca durdurmuş, aktivistleri alıkoymuş, gözaltına almış ve bazılarını hâlâ zindanlarda tutmaktadır.
Bugün burada konuşurken, bir avuç onurlu insan hâlâ özgürlüklerinden mahrumdur. Ve biz, bu zulme sessiz kalmayacağız! Onlar sadece Gazzelilerin değil, tüm insanlığın onurunu taşımaktadır.”

“Kudüs bizimdir, bizim kalacak!”

Topluluk açıklamasının sonunda, Filistin davasının siyasî değil, vicdanî ve ahlaki bir sorumluluk olduğuna dikkat çekti “Bizler, Siirt Üniversitesi Düşünce ve Medeniyet Topluluğu olarak, Filistin direnişini yalnızca siyasi değil, ahlaki, insani ve vicdani bir sorumluluk olarak görüyoruz. Kudüs bizimdir, bizim kalacak! Filistin özgür olana dek bu mücadele bitmeyecek! Sumud filosuna selam, cezaevindeki vicdanlara bin selam! Tüm insanlığı, akademi dünyasını, üniversiteleri ve basın kuruluşlarını bu zulmün karşısında açık ve net bir şekilde tavır almaya çağırıyoruz! Çünkü susmak onaylamaktır, göz yummak zulmün ortağı olmaktır!”

“Filistin yalnız değildir!”

Basın açıklamasının ardından katılımcılar, Filistin halkına desteklerini yineleyerek “Filistin yalnız değildir, Kudüs özgür olana kadar mücadele sürecek” sloganlarıyla alandan ayrıldı. (İLKHA)