Türkiye’nin bir buçuk yılı aşkın süredir tartıştığı eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti davasında yargılama başlıyor. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün (1 Temmuz) yapılacak ilk duruşmada 22 sanık hakim karşısına çıkacak.

Duruşmayı CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun da izlemesi bekleniyor.

Bahçeli’ye göre cinayetle MHP arasında kurulmak istenen ilişkinin hedefi Cumhur İttifakı

Cinayetle parti ve Ülkü Ocakları arasında bir bağ olduğunu reddeden Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, duruşmayı avukatları aracılığıyla takip edeceklerini duyurdu.

Geçtiğimiz hafta TBMM Grubu’nda yaptığı konuşmada Bahçeli, "Kalkmışlar, sabah akşam Milliyetçi Hareket Partisi’ni ve Ülkü Ocakları’nı asıp kesiyorlar, manipülasyon dümenini çeviriyorlar. Milliyetçi Hareket Partisi şayet iftirayla temellenmiş ağır sabotaj ve suçlamalarla zaafa uğrayıp içine kapanırsa, hatta siyaset dışı arayışlara saparsa, Cumhur İttifakı duvara toslayıp dağılırsa emperyalizmin tetikçileri, dışarıdan güdümlü işbirlikçiler biliniz ki bayram edeceklerdir” demişti.

Ayşe Ateş: “Adalet arayışının Cumhur İttifakı’na karşı bir saldırı olduğunu iddia eden çevreler sebep-sonuç ilişkisini açıklamalı”

Eşinin öldürüldüğü cinayetin perde arkasını ortaya çıkarmak için muhalefet liderleriyle görüşen ve en son Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da kabul edilen Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ise "berrak suyu kimsenin bulandırmasına izin vermeyeceklerini" söylüyor.

Önceki gün sosyal medya platformu X hesabından açıklamalarda bulunan Ayşe Ateş, “Hukuki adalet arayışının Cumhur İttifakı’na karşı bir saldırı olduğunu iddia eden çevreler bu siyasi cinayetin önünde ve arkasında her kim varsa ortaya çıkarılmasının Cumhur İttifakı’na nasıl bir zarar vereceği hususunu sebep-sonuç ilişkisi içerisinde açıklayarak kamuoyunun merakını gidermekle mükelleftir. Çünkü bizim talebimiz, başkentin göbeğinde güpegündüz işlenen bu siyasi cinayetin bütün karanlık yönlerinin aydınlatılmasıdır” ifadelerini kullandı.

Cinayetle Ülkü Ocakları bağlantısı iddiası kimler üzerinden kuruluyor?

Cinayetle MHP ve Ülkü Ocakları üyesi bazı isimler arasında bağ olduğunu iddia edenler bu iddialarını bazı delillere dayandırıyor.

Bunlardan ilki, duruşmaya sanık olarak katılacak bazı isimlerin partiye ve onun gençlik teşkilatı olarak görev yapan Ülkü Ocakları’na üye olması.

Sinan Ateş'i öldüren Eray Özyağcı ve cinayeti organize ettiği iddia edilen Doğukan Çep dışında, Ülkü Ocakları eski yöneticisi Tolgahan Demirbaş ve Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel ile birlikte MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi Ufuk Köktürk ve 2015 yılındaki seçimlerde MHP’den İstanbul milletvekili adayı olan Avukat Serdar Öktem de sanıklar arasında.

İddianamedeki kritik noktalar

145 sayfalık iddianamede, tutuklu bulunan Ülkü Ocakları’nın eski genel merkez yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın “Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde komiser olarak görev yapan şüpheli Mustafa Ensar Aykal'dan maktulün telefonunu ve adres bilgilerinin sorgulanmasını istediği, şüphelinin de maktule ait söz konusu kişisel bilgileri şüpheli Tolgahan Demirbaş'a gönderdiği” iddiasına yer veriliyor.

Telefonun şifresini savcıya vermeyi reddeden Komiser Aykal savcılık sorgusunda bu iddiayı reddediyor. Aykal, Demirbaş’la yaptığı konuşmada, “Bu numara sizin eski genel başkana çıkıyor” şeklindeki sözlerini de hatırlamadığını belirtiyor.

Demirbaş ile Aykal arasında 10 Mart 1022’de yapılan görüşmenin dökümü iddianameye, “Mustafa AYKAL: “Reis önceki gb'ye çıkıyor bu numara” Tolgahan DEMİRBAŞ: “aynen”, “reis”, “onun ipini çekmişler” Mustafa AYKAL: “birazdan arıyorum reis” şeklinde yansıyor.

İddianamede Demirbaş’ın eski MİT görevlisi Çağdaş Zorlu’dan Sinan Ateş’in konumunu istediği ve aldığı iddia ediliyor. Ancak Zorlu savcılık ifadesinde bir kafede buluştuklarını ve kendisine “Bir haylaz var onu uyaracağız” dediğini kabul ettiği Demirbaş’ın adres talebine yanlış yanıt vererek onu boşa düşürdüğünü öne sürüyor.

İddianameye göre Tolgahan Demirbaş tetikçiyi İstanbul’a getiren kişilerden biri mi?

Her ne kadar iddianamede plakası verilmese de yine iddianamede yer alan plakadan cinayetin işlendiği dönemde Ülkü Ocakları Genel Merkezi tarafından kullanıldığı anlaşılan “çakarlı” bir araçla Emre Yüksel ve Tolgahan Demirbaş’ın Ankara’dan İstanbul’a geldiği belirtiliyor.

Tespit tutanağında otomobilde üçüncü kişinin olduğu saptanamazken iddialar bu kişilerin daha sonra Yunanistan’a geçtiğinde Yunan polisi tarafından yakalanarak Türkiye’ye iade edilen tetikçi Eray Özyağcı’yı taşıdıkları yönünde.

İddianamenin en ilginç noktalarından biri Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in savcılık ifadesine 145 sayfalık iddianamede yer verilmemesi.

Ayşe Ateş o ifadesinde, “Tüm isimlerin ve olayların ortak toplanmış olduğu payda Ülkü Ocaklar Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ve Olcay Kılavuz isimli şahıslardır. Dosya kapsamında şüpheli sıfatı ile yer alan şahısların bu iki şahıs ile olay öncesi ve sonrasına dair irtibatlarının ve kendi aralarındaki irtibatlarının ayrıntılı olarak araştırılmasını talep ediyorum” demişti.

Sinan Ateş cinayetiyle ilgili bir başka soruşturma dosyası olduğu da belirtiliyor. Ancak dosyanın akıbeti henüz bilinmiyor.