FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'nde yaşanan eylemlere ilişkin davada haklarında bazı suçlar yönünden bozma kararı verilen 40 sanık yeniden hakim karşısına çıktı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen davada Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını sunmuştu. Mütalaada FETÖ'nün sivil imamları olduğu belirtilen Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş ile eski Adana İncirlik 10. Tanker Üs Komutanı Bekir Ercan Van, eski Akıncı Üssü 141. Filo Komutanı Hakan Karakuş, 15 Temmuz’da
vurulması için Polis Havacılık Dairesini lazer poduyla işaretleyen eski pilot binbaşı Mustafa Azimetli, TBMM, TÜRKSAT ve Polis Özel Harekat Dairesini bombalayan eski pilot yüzbaşı Hüseyin Türk, TBMM'ye ilk bombalı saldırıyı düzenleyen eski pilot yarbay Hasan Hüsnü Balıkçı, eski yüzbaşılar Mustafa Mete Kaygusuz, Ahmet Tosun'un da aralarında bulunduğu 18 sanık için hapis cezası talep edildi. Savcı bu sanıkların, "kamu malına zarar vermek" ve "ibadethanelere zarar vermek" suçundan cezalandırılmasını istedi.
Mütalaada sivil imamlar hakkında şu değerlendirmelere yer verildi:
"FETÖ/PDY silahlı terör örgütü askeri yapılanmasında sanık Kemal Batmaz'ın Hava Kuvvetleri Komutanlığı imamı, sanık Hakan Çiçek'in Deniz Kuvvetleri Komutanlığı imamı, sanık Nurettin Oruç'un Jandarma Genel Komutanlığı imamı, sanık Harun Biniş'in askeri yapılanmada yönetici olarak yer aldığı, sanıkların örgütün TSK yapılanmasında yer alan diğer örgüt yöneticileriyle birlikte darbe plan ve koordinasyon toplantılarını organize ettikleri... örgütün TSK yöneticileri olan sanıkların eylem tarihinde Akıncı Üssü 143. Filo Öğretmen Gazinosunda oluşturulan yönetim merkezinde örgüt üyesi üst düzey askeri personel ile birlikte darbe girişimine ilişkin Türkiye genelindeki faaliyetleri yönettikleri, girişimin başarısızlıkla sonuçlanmasına kadar Akıncı Üssünde bulundukları anlaşılmıştır. Sanıkların örgütün yöneticisi olarak darbenin planlanması, organize edilmesi eylemlerine katıldıkları, asker ve sivil şahısların katılımıyla olay tarihinde oluşturulan yönetici kadro içinde yer alan sanıkların gelişmeleri anlık olarak takip ettikleri, gelişmelerin analizinin yönetici kadro ve uzman personel tarafından yapıldığı, sanıkların aldıkları kararlar ile eylemleri yönettikleri, Anayasayı ihlal suçu ve bu suçun araç suçlarından örgüt yöneticisi olmaları nedeniyle sorumlu oldukları anlaşılmıştır."
Mütalaada eski Adana İncirlik 10. Tanker Üs Komutanı Bekir Ercan Van'a ilişkin de şöyle denildi:
"Sanığın sözde atama listesine göre görevine devam ve Adana sıkıyönetim komutanı olarak atandığı, sanığın darbe girişimi kapsamında kullanılacak olan tanker uçaklarının hazırlanması talimatını verdiği, girişime engel olabilecek personellerin gönderilmesi amacıyla mesaiyi erken bitirdiği, faaliyetlerin başladığının bildirilmesi üzerine tanker uçaklarının kalkış emrini vererek darbe karşıtı unsurların uçakların indirilmesi gerektiğine dair emirlerin bulunduğunu sanığa bildirmelerine karşın sanığın emriyle uçuşların devam ettiği, hatta oluşan gereksinim üzerine üçüncü tanker uçağının da kalkış emrini verdiği, bu eylemler sırasında Akıncı 4. Ana Jet Üssü 143. Filo Komutanlığı Öğretmen Gazinosunda bulunan yönetici sanıklar ile sık sık irtibat kurduğu... girişim süresince İncirlik Üssünün en üst düzey yetkilisi olan John Walker ile birçok kez temas kurduğu, bu nedenlerle sanığın yönetici kadro içerisinde yer alarak eylemleri yönettiği."
Diğer yandan davada sanıklar esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını yaptı. Tutuksuz olarak yargılanan Hava Kuvvetleri Komutanlığında görevli eski yarbaylar İsmail Aslan ve eşi Emine Gülşen Torunoğlu Aslan örgüt üyesi olmadıklarını savunarak suçlamaları reddetti. Emine Gülşen Torunoğlu Aslan savunmasında, "Daha önceki ifadelerimi tekrar ediyorum. Hayatımın hiçbir döneminde hiçbir terör örgütü ile herhangi bir irtibatım olmadı." ifadelerini kullandı. Eşi İsmail Aslan da, "Daha önceki savunmalarımı tekrar ediyorum. Beraatimi talep ediyorum. Hayatımda hiçbir terör örgütü ile ilişkim olmamıştır." diye konuştu.
Davanın diğer sanıklarından Murat Yalçıner, "Daha önceki yargılamada örgüt üyeliği suçundan verilen ceza bozulmuştur. Adaletin tecellisi için hakkımda beraat kararı verilmesini talep ediyorum." derken, Namık Karkaç ise, "Ben o gece oradaydım. Eğer örgüt üyesi olsaydım bir olaya karıştırdım. Ancak o gece hiçbir olaya karışmadım. Mahkemeden beraatimi talep ediyorum." şeklinde konuştu.
Sivil sanıklardan olan ve tutuksuz yargılanan Hasan Balcı ise savunmasında şunları söyledi:
"Türk hukuk tarihinde eşine az rastlanır bir durumla karşı karşıya kaldım. Talihsiz bir telefon görüşmesi nedeniyle 21 ay tutuklu kaldım. Oğlum Sincan Batı Adliyesinde gözaltında iken Adil Öksüz'ün telefonundan beni arayıp avukat istedi. Sadece bu nedenle 21 ay tutuklu kaldım. İddianamede kolluk ta ve savcılıkta verdiğim ifade yer almamaktadır. Darbe ve Adil Öksüz ile en ufak bir ilişkim yoktur. Yapılan darbe girişimini lanetliyorum."
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Akıncı Üssü davasının temyiz incelemesinde FETÖ'nün sözde sivil imamları Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş ile dönemin İncirlik 10. Tanker Üs Komutanı eski tuğgeneral Bekir Ercan Van, dönemin 141. Filo Komutanı eski yarbay Hakan Karakuş, dönemin 143. Filo Komutanı eski binbaşı Mustafa Azimetli, TBMM'yi bombalayan eski pilot yarbay Hasan Hüsnü Balıkçı, TBMM, TÜRKSAT ve Polis Özel Harekat Dairesini bombalayan eski pilot yüzbaşı Hüseyin Türk'ün de aralarında bulunduğu 18 sanık hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Cumhurbaşkanı'na suikasta teşebbüs" ve 75 kişiye yönelik "nitelikli kasten öldürme" suçlarından verilen toplam 77'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını onamıştı. Daire bazı sanıklar hakkında çeşitli suçlar yönünden ise bozma kararı vermişti. 39 sanığın yanı sıra verilen birleştirme kararı ile birlikte toplam 40 sanığın yargılandığı dava Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ediyor. Haklarındaki hüküm bozulan 76 sanıklı Akıncı Üssü davasının bir diğer dosyası ise başka bir esas numarası üzerinden görülüyor.