9357,52%-0,34
34,51% 0,22
36,50% 0,60
2869,59% 1,16
4817,78% 0,72
ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın Çin’in Uygurlara yönelik baskılarını eleştiren iki kişiyi yeni yönetimde üst düzey dış politika görevlerine seçmesi Uygur savunucuları tarafından memnuniyetle karşılandı.
ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın Çin’in Uygurlara yönelik baskılarını eleştiren iki kişiyi yeni yönetimde üst düzey dış politika görevlerine seçmesi Uygur savunucuları tarafından memnuniyetle karşılandı. Ancak bu durum ikinci bir Trump yönetiminde yeni ekibi arasında Çin ve Uygurlar konusunda bir gerilim noktası olabilir.
Trump’ın dışişleri bakanı adayı Senatör Marco Rubio ve ulusal güvenlik danışmanı Temsilci Mike Waltz, Çin’in işgali altındaki Doğu Türkistan’da Uygurlara ve diğer Müslüman Türk halklarına yönelik zulmünü kınamak için milletvekili olarak nüfuzlarını kullanmaya çalışmış ve pek çok Uygur kanun tekliflerinin onaylanmasına zemin hazırlamışlardı.
2021 yılında Waltz, Çin’in insan hakları sicili nedeniyle ABD’nin ertesi yıl Pekin Kış Olimpiyatlarını boykot etmesi çağrısında bulunmuş ve etkinliği Nazi Almanya’sında düzenlenen meşhur 1936 Yaz Oyunlarına benzetmişti.MARCO RUBİO KİMDİR?
Rubio uzun zamandır Çin’e karşı insan haklarının savunucusu olmuştur. Aksi kanıtlanmadıkça Doğu Türkistan’dan gelen tüm malların zorla çalıştırılarak üretildiğini varsayan ve bunların ABD’ye ithal edilmesini yasaklayan Uygur Zorla Çalıştırmayı Önleme Yasası’nın 2021’deki eş sponsoruydu. Bu yasa, 2017’den bu yana bir milyondan fazla kişinin gözaltına alındığı Doğu Türkistan’daki baskılara karşı ABD hükümetinin bugüne kadar attığı en iddialı adım olarak görülüyor. Çin hükümeti 2021 yılında Doğu Türkistan’daki kovuşturma sayısına ilişkin verileri yayınlamayı durdurdu. Pekin, ABD’nin Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlalleri nedeniyle Çinli yetkililere yaptırım uygulamasına tepki olarak 2020 yılında Teksas Senatörü Ted Cruz ve diğerleriyle birlikte Rubio’ya da yaptırım uygulamıştı.
İRAN VE TÜRKİYE KARŞITI!
Fakat şöyle bir gerçek var ki, İran ve Çin'e karşı şahin tutumuyla bilinen Marco Rubio, İsrail'e desteğin artırılmasını, Ukrayna'ya yönelik yardımların da durdurulmasını savunuyor. Rubio'nun Dışişleri Bakanlığı'na Türkiye ile ilişkiler açısından bakıldığında zorlu bir isim olarak değerlendiriliyor.
Marco Rubio geçmişte, Trump'ın Suriye'den asker çekme kararına karşı çıkmış, YPG/PKK'ya ve FETÖ'ye destek göstermiş bir isim. 2021 yılında Başkan Biden'a bazı senatörler tarafından gönderilen mektubun metnini hazırlayan ve imzalayan isim olarak Rubio, mektupta "Fetullahçıların serbest bırakılması ve Enes Kanter hakkındaki kırmızı bültenin kaldırılması" konularına yer vermişti.
GERİLİM NOKTASI OLABİLİR Mİ?
Konumuza dönecek olursak, ilk Trump yönetimi, Çin’in Doğu Türkistan’daki baskılarına yanıt vermek için yaptırımlar uygulamak ve bunu bir soykırım olarak tanımlamak da dahil olmak üzere bir dizi önemli adım atmış olsa da, bu tür eylemler başkanın kendisinden ziyade yönetim yetkilileri tarafından yönlendirilmiş gibi görünüyor. Rubio ve Waltz’un Çin’deki insan hakları konusundaki güçlü inançları, ikinci bir Trump yönetiminde bir gerilim noktası olabilir.
Öte yandan Rubio ve Waltz için bir başka pürüz de elektrikli araç şirketi Tesla’nın Şanghay’da bir “gigafactory “si bulunan ve 2022 yılında Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de bir showroom açan yakın Trump müttefiki Elon Musk. Rubio o dönemde bu durumu kınamış ve X’te “Ulussuz şirketler Çin Komünist Partisi’nin bölgedeki soykırım ve köle emeğini örtbas etmesine yardım ediyor” diye yazmıştı.
“GELECEKTEN UMUTLUYUM”
Kardeşi (Ekpar Asat) haksız yere Çin hapsinde tutulan ve bir İnsan hakları örgütü, Atlantik Konseyi Stratejik Dava Projesi’nde kıdemli hukuk ve politika danışmanı olan Rayhan Asat hanımefendi, her iki ofisle de çalıştığını ve bu insanların Uygur haklarıyla ilgili yasalara öncülük etme ve sponsorluk yapma konusundaki güçlü duruşlarına şahit olduğunu ve gelişmeler doğrultusunda gelecekten daha umutlu olduğunu ifade etti.