ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna'da 30 günlük ateşkes çabalarını yoğunlaştırmak amacıyla Salı günü Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile görüşeceğini duyurdu.
Trump, Air Force One'daki muhabirlere "Salı günü Başkan Putin ile görüşeceğim" dedi ve ekledi: "Hafta sonu boyunca çok fazla çalışma yapıldı... Bu savaşı sona erdirebilir miyiz görmek istiyoruz. Belki başarabiliriz, belki başaramayız ama bence çok iyi bir şansımız var."
Salı günü yayınlanan ortak açıklamaya göre, Ukrayna geçen hafta 30 günlük ateşkesi onayladı ve ABD, Ukrayna'ya istihbarat paylaşımı ve güvenlik yardımını yeniden başlatacağını duyurdu.
Trump, Rusya'yı ateşkesi kabul etmeye ikna etmek için yapabileceği olası tavizlere ilişkin gazetecilere, "Toprak hakkında konuşacağız, elektrik santralleri hakkında konuşacağız" yanıtını verirken, Rusya ile ABD'nin bazı varlıkların paylaşımı konusunda görüşmeler yaptığını da sözlerine ekledi.
Daha önce, ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, CNN'e yaptığı açıklamada , Putin ile yaptığı dört saatlik görüşmenin "olumlu" ve "çözüm odaklı" olduğunu belirterek, Putin'in Trump'ın Ukrayna'daki savaşı sonlandırma felsefesine katıldığını iddia etti. Witkoff, "İki taraf bugün birkaç hafta öncesine göre çok daha yakın. Farklılıkları azalttık" dedi.
Ukrayna , 11 Mart'ta Rusya ile yaşadığı çatışmada 30 günlük ateşkesi kabul etti .
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 13 Mart'ta Belarus Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında, ABD'nin önerdiği Ukrayna'da 30 günlük ateşkesi görüşmeye açık olduğunu hemen belirtti ancak herhangi bir anlaşmanın, geçici olarak çatışmaları durdurmak yerine temeldeki sorunları ele alması gerektiğini vurguladı.
Putin, Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko ile görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında öneriyi kabul etti ancak kalıcı istikrarın sağlanması için garantilerin önemini vurguladı. Putin, "Düşmanlıkların durdurulması önerisine katılıyoruz" dedi ve ateşkesin durumu geçici olarak dondurmaktan ziyade, çatışmanın altında yatan nedenlerin çözümüne katkıda bulunması gerektiğini savundu.
