Donald Trump ve ekibinin göreve gelmesine artık günler kaldı. Tüm dünya Beyaz Saray'ın yeni sahibinin Ukrayna ihtilafını nasıl çözeceğini merak ediyor. Trump daha önce başkan olur olmaz çatışmayı “24 saatte” bitirmeyi vaat etmişti. Bu söz daha çok Biden yönetiminin savaş yanlısı yaklaşımına karşı Washington'ın ibresinin barışa doğru döneceğini gösteren bir niyet mesajıydı.
Biden daha birkaç gün önce Ukrayna'nın savaşı kazanabileceğini iddia etti. Bu hayalci söylem mevcut yaklaşımın hala savaşı sürdürmekten yana olduğunu gösteriyor. Kesin olan şu ki yeni yönetim çok daha akılcı bir yol izleyecek.
ABD'nin yeni Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Waltz pazar günü yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Kırım Yarımadası da dahil olmak üzere hak iddia ettiği topraklardan vazgeçmesi gerektiğini belirtti.
ABC News'e konuşan Waltz, Moskova ile Kiev arasındaki ihtilafın çözümünde “hakikatin” ön plana çıkması gerektiğini kabul ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Herkes çatışmanın bir şekilde diplomatik olarak sona ermesi gerektiğini biliyor. Ben her Rus'u Ukrayna topraklarının her bir karışından kovacağımızı söylemenin gerçekçi olduğunu düşünmüyorum. Başkan Donald Trump bu gerçeği kabul etti ve bence tüm dünyanın bu gerçeği kabul etmesi büyük bir adım oldu."
Kırım, Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson gibi bölgeler 2014'ten önce Ukrayna toprağı olup daha sonra Rusya'ya katıldı. Donetsk ve Luhansk'ta 2014 iki farklı halk cumhuriyeti kuruldu. Her ikisi de 2022'de Rusya Federasyonu'na katıldı.
"Bu çatışmanın daha fazla sürmesini nasıl engelleriz ve tüm dünyayı içine çekecek şekilde tırmanmamasını nasıl sağlarız?” diye soran üst düzey bürokrat, Ukrayna'nın Sovyet sonrası orijinal sınırlarına geri dönmesinin akla yatkın olmadığı gerçeğini kabul etmenin, bu soruları yanıtlamanın bir yolu olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Açıklamalar, yeni Beyaz Saray yönetiminin açıklamalarıyla örtüşüyor. İspanyol El Pais gazetesine göre Donald Trump Aralık ayı sonunda Kiev rejiminden Rusya'nın kontrolünde olan topraklardan vazgeçmesini istedi.
Başkan Yardımcısı JD Vance, Kasım seçimlerinden kısa bir süre önce Kiev'in Rusya'ya bazı topraklar vermeye karar verdiği bir duruma düşebileceğini kaydetti.
Ukrayna-Rusya Özel Temsilcisi olarak atanan emekli General Keith Kellogg Washington'ın meseleye yönelik yaklaşımının “çatışmayı uzatmayı değil, sonlandırmayı hedefleyerek” kökten değişmesi gerektiğini belirtti. Kellogg geçen hafta da çözüm için 100 güne ihtiyaç duyulabileceğini kaydetti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin en baştan beri ateşkes görüşmelerine yeşil yakıyor ancak herhangi bir müzakerenin “sahadaki gerçekleri” göz önünde bulundurması gerekliliğini şart koşuyor. Yeni Amerikan yönetimi Rusya-Ukrayna ihtilafına yönelik yaklaşımını hayaller değil hakikatler üzerine kuracak gibi görünüyor.
Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Waltz ayrıca Trump ile Putin arasındaki telefon görüşmesinin "önümüzdeki günlerde ve haftalarda" yapılamasının beklendiğini söyledi. Bu adımın ikili arasında daha ileri müzakerelerin ve yüz yüze görüşmelerin temeli olabileceğini kaydetti.
Trump geçen hafta Putin'in de kendisiyle görüşmek istediğini belirtmiş ancak bunun 20 Ocak'tan önce meydana gelmesinin zor olacağının sinyalini vermişti. Moskova, göreve başlayacak ABD Başkanı ile iletişime geçmeye hazır olduğunu defalarca açıklamış fakat görüşmenin ne zaman ve nerede yapılacağına dair kesin ayrıntıların henüz belirlenmediğini kaydetmişti.
Bu konudaki ilginç bir gelişme de İsviçre Dışişleri Bakanlığından pazar günü gelen açıklama oldu. Ülkede yayın yapan Le Temps gazetesine göre İsviçre, Trump ile Putin arasında üst düzey bir görüşmeye ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu ilan etti.
