10366,16%-0,04
40,33% 0,13
46,92% 0,36
4350,46% 0,56
6958,85% 0,87
Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal’a İmralı Heyeti aracılığıyla bir mektup gönderdi. Öcalan, mektubunda Turgut Özal’ı “demokrasi şehidi” olarak tanımlarken, Ahmet Özal ile en kısa sürede yüz yüze görüşmek istediğini belirtti. Mektup, Özal’ın vefat ettiği 1993 yılındaki olaylara ve Kürt sorununa dair değerlendirmeler içeriyor.
Ahmet Özal, mektubun kendisine DEM Parti milletvekilleri tarafından ulaştırıldığını, çünkü başlangıçta aracı olması planlanan Sırrı Süreyya Önder’in sağlık sorunları nedeniyle bunu yapamadığını ifade etti. Öcalan’ın mektubunda, Turgut Özal’ı “demokrasi şehidi” olarak nitelendirdiğini aktaran Özal, “Mektupta 1993’te yaşananlardan bahsediyor ve babam hakkında olumlu ifadeler kullanıyor. Onun bir demokrasi şehidi olduğunu söylüyor” dedi. Öcalan’ın, Kürt sorunuyla ilgili görüşlerini de paylaştığını ve kendisiyle görüşme talebinde bulunduğunu ekledi.
Ahmet Özal, Turgut Özal’ın 17 Nisan 1993’teki ani ölümüyle ilgili şüphelerini dile getirerek, “O dönemde ‘Özal spor yaparken kalp krizi geçirdi’ denildi, ancak spor yapmıyordu. Kalbi aniden durdu. Amerika’daki doktoru, bunun milyonda bir görülen bir durum olduğunu söyledi” şeklinde konuştu.
T24’ten Ceren Bayar’ın haberine göre, Ahmet Özal, 1993 yılının Türkiye için kritik bir dönem olduğunu ve Turgut Özal’ın yanı sıra birçok önemli ismin hayatını kaybettiğini hatırlattı. Özal, şunları söyledi:
“1993’te babamdan önce Uğur Mumcu öldürüldü. Babam, Cumhurbaşkanlığı döneminde Mumcu ile sık sık görüşür, rapor alırdı. Ardından Adnan Kahveci trafik kazasında, Eşref Bitlis Paşa ise uçak kazasında hayatını kaybetti. Madımak ve Başbağlar olayları da aynı yıl gerçekleşti. 1993, faili meçhul cinayetlerle dolu bir yıl ve derinlemesine incelenmeli. Babamın ölümü her zaman şüpheli bulundu. Bu olayların yurtdışı kaynaklı olduğunu düşünüyorum.”
Özal, Türkiye’nin barış ortamında güçleneceğini ve bölgede lider konuma gelebileceğini belirterek, babasının “Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar 21. yüzyıl Türklerin yüzyılı olacak” sözünü hatırlattı. Ancak bu vizyonun bazı dış güçler tarafından engellenmeye çalışıldığını savundu. Barışın önemine vurgu yapan Özal, “40 yılda 40 bin kişi öldü. Bu bir çözüm değil. Barış sağlanırsa herkes kazanır” dedi. Öcalan’a mektupla yanıt verme imkânı olmadığını, ancak barış sürecini desteklediğini ifade etti.
Turgut Özal, Kürt sorununun çözümü için demokratik adımları savunmuş ve askeri yöntemlerin yetersiz olduğunu vurgulamıştı. 17 Nisan 1993’te, Cumhurbaşkanlığı görevi sırasında ani bir kalp kriziyle hayatını kaybetmiş, ölümü ailesi ve kamuoyunda şüphe uyandırmıştı. 2012’de Özal’ın mezarı açılarak inceleme yapılmış, ancak zehirlendiğine dair bir bulgu elde edilememişti.