Bugün, 18 Mart 2025 Salı
  • BIST 100

    10833,25%-0,07
  • DOLAR

    36,67% 0,08
  • EURO

    39,96% 0,20
  • GRAM ALTIN

    3527,45% 0,32
  • Ç. ALTIN

    5683,00% 0,24

Türk Mahkemesinden Uygurlar İçin Şok Eden Karar!

DÜNYA 17.03.2025 14:44:00 0
Türk Mahkemesinden Uygurlar İçin Şok Eden Karar!

Çin zulmünden kaçan iki Uygur Türkü’nün “Ülkelerine iadesi halinde zulme maruz kalacakları konusunda ciddi, somut maddi delil yok” gerekçesiyle Pekin’e iadesine karar verildi. Mağdur Doğu Türkistanlıların avukatı, hükümetin “Çin’e iade asla yok, olamaz’ taahhüdüyle çelişen ve uluslararası sözleşmelere aykırı kararın iptali için AYM’ye başvurdu.

Karar Gazetesinde yer alan habere göre, İstanbul 16. ve 18. İdari Mahkemeleri, Çin’in zulmünden kaçan iki Uygur Türkü’nün üçüncü ülkeler yerine doğrudan Pekin hükümetine iadesine karar verdi. Sınır dışı hükmü “Zulme maruz kalacakları konusunda somut maddi delil yok” gerekçesine dayandırıldı. Emsal oluşturması bakımından önem taşıyan kararın uluslararası sözleşmelere ve Türkiye’nin taahhütlerine aykırı olduğu belirtiliyor.

İLK KEZ DİREKT İADE KARARI

İstanbul 16. ve 18. İdari Mahkemeleri’nin Çin zulmünden kaçarak ülkemize sığınan iki Uygur Türkü hakkında verdiği karar şaşkınlık yarattı. Mahkeme, daha önce üçüncü ülkeler üzerinden yapılan sınır dışı uygulamasının dışına çıkarak ilk kez mağdurların doğrudan Çin’e iade edilmesini istedi. Gerekçe olaraksa “Ülkelerine iadesi halinde zulme maruz kalacakları, hayati tehlikelerinin olacağına dair ciddi, somut maddi delil olmadığı” gösterildi. Anayeti ve Abuduwaili’nin avukatları deport kararının temyiz yolunun da kapalı olduğunu bildirdi.

ÇİN’DE BASKI VE ZULÜM VAR

Çin hükümetinin Uygur Türklerine yönelik soykırıma varan baskıları BM, AB, Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi kurumlar tarafından dile getirildi. Türkiye’nin de aralarında olduğu 43 ülke tarafından 2022’de imzalanan bir Birleşmiş Milletler bildirisinde “işkence, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele, cinsel şiddet” uygulamalarına atıf yapılarak “Uygurlar ve diğer azınlıkların orantısız bir şekilde hedef alındığı” belirtildi. Doğu Türkistan’da Çin polisince gözaltına alınan çok sayıda kişiden bir daha haber alınamadı.

YARGIYA GÖRE ÇİN’DE ‘UYGURLAR’A ZULÜM YOK

Mahemuti Anayeti ve Aierken Abuduwaili, Doğu Türkistan’daki Çin zulmünden kaçarak çeşitli tarihlerde ülkemize sığındı. İstanbul 16. ve 18. İdari Mahkemeleri, bir süredir geri gönderme merkezinde tutulan iki ismin ülkelerine sınır dışı edilmelerine hükmetti. Gerekçe olarak ise “İade halinde zulme maruz kalacakları konusunda ciddi, somut maddi gerçekler yok” denildi. KARAR’a konuşan Anayeti ve Abuduwaili’nin avukatları Abdullah Tıkıç “Uygur Türklerinin menşe ülkelerine iade edilmelerinin onaylanması, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu, BM Medeni ve Siyasi Hakları Sözleşmesi, İşkenceyi Önleme BM Sözleşmesi ile Cenevre Sözleşmesi’nin ihlalidir” dedi.

TEMYİZ YOLU KAPALI: 

Daha önce üçüncü ülkelere gönderilen bazı Uygurların, o ülkeler tarafından Çin makamlarına teslim edildiği ileri sürülmüştü. Alınan karar, bu defa Doğu Türkistanlı iki kişinin doğrudan Pekin hükümetine iade edilmesini öngörüyor. İdari Mahkemeleri tarafından verilen sınır dışı kararlarının kesin olduğunu ve hiçbir kanun yolu başvuru hakkının olmadığını vurgulayan Tıkıç “Sınır dışı uygulamalarını durdurmanın tek yolu Anayasa Mahkemesi tarafından tedbir kararı verilmesi” ifadesini kullandı.

ANAYASA ‘OLAMAZ’ DİYOR: 

Yapılan itirazda; 6458 sayılı Kanun’un geri gönderme yasağıyla ilgili 4. maddesi ile sınır dışı etme kararı alınmayacaklarla ilgili 55. maddesinde menşe ülkeden söz edilmeden sınır dışı kararı verilemeyeceğine dikkat çekildi. Kanunda “Hiç kimse; işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı ya da ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez. Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza-muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunan yabancı hakkında sınır dışı etme kararı alınamaz” deniyor. Avukat Tıkıç, sonuca tedbir kararı verilebilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduğunu belirtti.

TÜRKİYE’DE BİR İLK: 

Uygur Türklerine yönelik hak ihlalleri ile ilgilenen aktivist Burhan Kavuncu ise “Ülkemizde ilk defa böyle bir kararla karşılaşıyorum. Emniyet ve Göç İdaresi zaman zaman Uygurlara yönelik operasyonlar yapıyor ancak böyle bir karar Türkiye Cumhuriyeti’nde alınamaz. ‘Çin’de ölüm tehlikesi olduğuna dair yeterli delil ortaya konmamıştır’ ifadeleri kabul edilemez. Başta ABD, Kanada, Avustralya ve birçok Avrupa ülkesi, Çin’in soykırım yaptığına dair parlamentolarında karar aldı. Soykırım defalarca belgelerle kanıtlandı. Soykırım yapılması, herhangi bir suça veya kişiye bağlı olmaksızın sadece bir ırka mensup olmaktan dolayı insanların işkenceye uğraması, hapsedilmesi veya öldürülmesi anlamına geliyor” tepkisini gösterdi.

MAHKEME SORUŞTURULMALI: 

Türkiye Cumhuriyeti’nin, Çin’in soykırımıyla ilgili imza attığı birçok belgenin olduğuna işaret eden Kavuncu, şöyle devam etti: “TBMM, soykırım kararı almadı ancak Çin’in soykırım yaptığına dair yayınlanan bildirilere imza attı. Dolayısıyla bu durum, Ankara’nın resmi kararlarıyla, Dışişleri Bakanlığı’nın ‘soydaşlarımıza işkence yapılıyor’ açıklamalarıyla çelişiyor. İdari Mahkemesinin verdiği kararın nihai olması, istinaf ve temyiz yolunun kapalı olması da durumu daha kötü hale getiriyor. Çin’de soykırım olduğuna dair yayınlanan bildirilerde 50 civarında ülkenin imzası var. Türkiye, 2024 yılında bu bildirinin imzacılarından biri oldu. Tüm bunlara rağmen ‘Çin’de soykırım olmadığına dair somut deliller olmadığını’ söyleyen mahkemeye Adalet Bakanlığının soruşturma açması gerekir.”

UYGUR DİASPORASINDA ŞOK YARATTI

Türkiye’de mahkemenin ilk kez Uygurları doğrudan Çin’e iade etme kararı alması, diasporadaki Uygurlar arasında şok etkis yaratırken, derin endişe, korku ve geleceği konusunda kaygı uyandırdı.

Bu kararın ardından Uluslararası Doğu Türkistan Teşkilatlar Birliği, Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği ve Uluslararası Mülteci Hakları Derneği mensubu kalabalık bir gurup söz konusu kararı protesto etmek amacıyla bugün (14 Mart) İstanbul Bölge İdare Mahkemesi önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi.

Eylemde ilk basın açıklamasını yapan Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkan Yardımcısı AV. İbrahim Ergin şu ifadeleri kullandı;

“Türkiye, Uygur Türklerini Çin’e İade Edemez!

İstanbul 16. ve 18. İdare Mahkemeleri, Çin’deki baskılardan kaçarak Türkiye’ye sığınan Mahemuti Anayeti ve AierkenAbuduwaili’nin doğrudan Çin’e iadesine karar vermiştir. Göç İdaresi’nin sınır dışı işlemine yönelik iptal başvurusunun reddine dayanan bu karar, Türkiye’de yaşayan tüm Uygur sığınmacılar ve diğer göçmenler için emsal niteliğinde ciddi bir hukuki ve insani tehdit oluşturmaktadır.

Daha önce üçüncü ülkeler üzerinden gerçekleştirilen sınır dışı işlemlerinin aksine, bu karar ilk kez doğrudan Çin’e iade öngörmektedir. Böyle bir karar, yalnızca hukuki değil, aynı zamanda insani ve vicdani bir krizdir. Çin’e iade edilen her Uygur, ağır insan hakları ihlalleri, keyfi tutuklama, işkence ve zorla kaybetme riskiyle karşı karşıyadır.

Sınır Dışı Kararı Hukuken ve Vicdanen Kabul Edilemez

Sınır dışı kararının hukuka uygunluğu büyük tartışma konusudur. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 4. ve 55. maddeleri ile Türkiye’nin taraf olduğu BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, İşkenceyi Önleme BM Sözleşmesi ve Cenevre Sözleşmesi, hayati tehlike veya insanlık dışı muamele riski bulunan ülkelere iade işlemlerini kesin olarak yasaklamaktadır.

Mahkemenin, “zulme maruz kalacaklarına dair somut maddi delil olmadığı” yönündeki gerekçesi hukuken sakattır. Doğu Türkistan’da yaşanan insan hakları ihlalleri, uluslararası kuruluşlarca belgelenmiş ve dünya kamuoyu tarafından bilinen açık gerçeklerdir. Çin’in iade edilen kişilere yönelik sistematik baskı politikaları, Birleşmiş Milletler, Avrupa Parlamentosu, Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından defalarca raporlanmıştır. Dolayısıyla mahkemenin bireyselleştirilmiş bir ispat yükü talep etmesi, hukukun temel ilkeleriyle çelişmektedir.

Masumiyet Karinesine ve Adil Yargılanma Hakkına Aykırı Uygulamalar

Davacının Uygur kökenli olmasına rağmen Türkmenistan vatandaşı olduğu iddiası, özensiz bir değerlendirme riskini düşündürtmektedir. Dahası, davacı hakkında hâlihazırda bir takipsizlik kararı verilmiş, isnat edilen suçlara ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmamaktadır. Buna rağmen istihbarat şüphesinin yeterli görülerek sınır dışı işleminin gerçekleştirilmesi, masumiyet karinesini ihlal etmekte ve hukukun temel güvencelerini sarsmaktadır.

Bu durum, hem uluslararası hukukun hem de Türkiye’nin iç hukukunun açık bir ihlali olup, bireylerin suç isnadı olmaksızın sınır dışı edilmesini meşrulaştırabilecek tehlikeli bir emsal oluşturmaktadır.

Göçmenler Üzerinde Artan Korku ve Savunmasızlık

Bu tür sınır dışı kararları, yalnızca doğrudan iade tehdidi altında olan Uygur Türklerini değil, Türkiye’de yaşayan tüm göçmenleri de etkilemektedir. Göçmenler arasında yaratılan korku atmosferi, herhangi bir hukuki süreçle karşı karşıya kalma ihtimalini bir sınır dışı tehdidine dönüştürerek, savunma mekanizmalarını zayıflatmaktadır. Bu endişe, yalnızca idari ya da hukuki süreçleri değil, bireylerin gündelik yaşamlarını da olumsuz etkilemekte; mağduriyet yaşayanların kolluk kuvvetlerine veya idari birimlere başvurmaktan çekinmesine neden olmaktadır.

Bu durum, göçmenlerin adalete erişimini engellemekte, onları savunmasız bırakmakta ve temel insan haklarını kullanmalarını fiilen imkânsız hale getirmektedir. Türkiye’de hukukun herkes için güvence altına alınması, temel insan haklarının korunması ve zulümden kaçan kişilerin ikinci kez mağdur edilmemesi için, hukuki güvencelerin artırılması ve sınır dışı kararlarının uluslararası yükümlülüklere uygun şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Türkiye’nin Tarihi ve Vicdani Sorumluluğu Nedir?

Uygur Türkleri, Türkiye ile kültürel ve tarihî bağları en güçlü topluluklardan biridir. Türkiye Cumhuriyeti, geçmişten bugüne soydaşlarına sahip çıkma ilkesini benimsemiş, Uygur halkına yönelik baskılar karşısında uluslararası arenada duyarlılık göstermiştir. Ancak bugün alınan karar, Türkiye'nin tarihsel sorumluluğuyla açıkça çelişmektedir.

Türkiye, insan hakları, adalet ve mazlumları koruma misyonuyla öne çıkan bir devlet olarak, zulümden kaçan insanları güvende hissettirmek zorundadır. Bu nedenle, yalnızca hukuki değil, aynı zamanda insani ve vicdani bir sorumluluk taşımaktadır. Türkiye’nin uluslararası taahhütleri ve tarihsel misyonu, Uygur Türklerinin zorla Çin’e gönderilmesini değil, onlara güvenli bir liman sunmasını gerektirmektedir.

Bizler, insan haklarına duyarlı tüm kişi ve kurumları, bu hukuksuz ve vicdansız kararın geri alınması için harekete geçmeye çağırıyoruz!

Uygur Türklerinin Çin’e iadesi, insanlık suçu olacaktır ve buna izin verilmemelidir!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, yargı organlarını ve ilgili tüm yetkilileri, uluslararası hukuk ve vicdan çerçevesinde hareket etmeye davet ediyoruz.

Uygur Türkleri sahipsiz değildir! Zulme sessiz kalmayacağız!”

Akabinde İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği Başkanı Sn. Kaya Kartal kısa konuşma gerçekleştirmesinin ardından, Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği Genel Sekreteri Sn. Abdulahad Udun Uygurlar adına açıklamalarda bulunarak şunları söyledi; 

BASINAÇIKLAMASI

Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği

Değerli basın mensupları ve kamuoyuna,

Türkiye Cumhuriyeti . İdare Mahkemeleri tarafından alınan ve iki Doğu Türkistan’linin Çin’e iadesini öngören karar, hem hukuki hem vicdani açıdan kabul edilemezdir. Bu karar, uluslararası hukukun temel ilkeleri, insan hakları sözleşmeleri ve Türkiye’nin tarihi sorumluluklarıyla açıkça çelişmektedir.

Çin yönetiminin Doğu Türkistan’da sistematik baskı, asimilasyon, keyfi tutuklamalar, işkence ve zorla çalıştırma politikaları uyguladığı, sayısız rapor, tanıklık ve uluslararası kuruluşların belgeleriyle kanıtlanmıştır. Bugün dünyanın en büyük parlamentoları arasında yer alan on ülkenin yasama organları (ABD, İngiltere, Kanada, Fransa, Hollanda, Litvanya, Belçika, Çekya, İrlanda ve Almanya), Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı zulmü açıkça “soykırım” olarak tanımlamıştır. Hal böyleyken, Doğu Türkistanl’lıların  Çin’e iade edilmesi, onları zulme, işkenceye ve muhtemel ölüme terk etmek anlamına gelir.

Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşme (Madde 3), hiçbir devletin bir kişiyi işkence veya insanlık dışı muamele görebileceği bir ülkeye iade edemeyeceğini açıkça belirtmektedir. Ayrıca, Türkiye Anayasası ve uluslararası insan hakları hukuku göz önüne alındığında, Doğu Türkistanl’lıların iadesi hukuki ve insani bir ihlal teşkil etmektedir.

Üstelik, içinde bulunduğumuz Ramazan ayı, sadece ibadetlerin değil, aynı zamanda merhamet, dayanışma ve adaletin en yüksek derecede yaşanması gereken bir zamandır. Bir Müslüman olarak zulme uğrayan birini korumak, ona sahip çıkmak, en büyük insani ve İslami sorumluluklarımızdan biridir. Mazlum Uygur Türklerini zalimlerin insafına terk etmek, bu sorumluluğun inkarı anlamına gelir.

Türkiye, tarih boyunca mazlum milletlere kucak açmış, özellikle soydaşları olan Uygur Türklerine sahip çıkma sorumluluğunu her zaman üstlenmiştir. Bu bağlamda, söz konusu mahkeme kararları, hukukun üstünlüğüne ve Türkiye’nin ahlaki değerlerine zarar vermektedir. 

Bizler, Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği olarak, bu hukuksuz karara Anayasa Mahkemesinin acilen müdahale etmesini, adaletin tecelli etmesini ve Uygur Türkü kardeşlerimizin güvenliğinin sağlanmasını talep ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’ni, geçmişten gelen tarihi ve vicdani sorumluluğunu yerine getirmeye, zulme karşı mazlumun yanında durmaya , bu soykırıma ortak olmamaya çağırıyoruz.” 

BİNLERCE KAMPTA İŞKENCE

75 yıldır Çin işgali altında yaşayan Uygur Türkleri; dinleri, dilleri, kültürleri nedeniyle insanlık dışı hak ihlallerine maruz kalıyor. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 43 ülke tarafından2022’de imzalanan Birleşmiş Milletler bildirisinde “İşkence, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele, zorla kısırlaştırma, cinsel şiddet ve çocukları zorla ayırma” uygulamalarına atıfta bulunularak “Uygurlar ve diğer azınlıkların orantısız bir şekilde hedef alınmaya devam ettiği” belirtilmişti. Resmen ateist olan Çin, 2017’de “Dini Aşırılıklarla Savaş ve Yok Etme Yönetmeliği” adlı bir yasayı hayata geçirerek Doğu Türkistanlıların dini yaşama özgürlüğünü ellerinden aldı. Devlet, 5 milyon Türk’ü esir kamplarında ücretsiz köle gibi çalıştırıyor. Tam sayısı bilinmemekle birlikte yaklaşık 1200 esir kampı olduğu söyleniyor. İHH’nın hazırladığı insan hakları raporuna göre; şu ana dek Çin zulmü nedeniyle 35 milyon Uygur Türkü hayatını kaybetti.

Haber Editörü

Hakan Dikmen 1

hakandikmen30@gmail.com

HAMAS: Terörist Netenyahu hükümeti, ateşkesin gerekliliğinden kaçınıyor

Prof. Dr. Tarhan: Kendi haddimizi bilemezsek tükenmişlik rolüne gireriz

EBS Malatya Şube Başkanı Söylemez: Mehmetçik iman dolu göğsünü siper edip düşmanı bozguna uğrattı

Malatya'da silah kaçaklığından 6 kişi yakalandı

Bakan Yumaklı "sahipsiz köpekler" konusunu Bakan Yerlikaya ile görüşerek değerlendirdi

Mardin için kuvvetli fırtına uyarısı

İstanbul Beyoğlu'nda İETT otobüsü kaza yaptı

Lübnan’da bir araç işgal tarafından bombalandı: 2 şehit

Maltepe'de bir sürücü kaldırıma çıkarak yol isteyince sürücü para cezasına çarptırıldı

Trump, İran’ı Ensarullah üzerinden tehdit etti

Memur-Sen Adıyaman İl Temsilciliği: Anayasa değişsin, aile korunsun

Yurt dışına kaçmaya çalışan 25 şüpheliden 13'ü tutuklandı

Mardin’de çöken cami inşaat iskelesinde 2 işçi ağır yaralandı

Abart egzoz kullanan 14 araç sürücüsüne ceza

Bakan Murat Kurum, Yarısı Bizden kampanyasıyla kentsel dönüşüm çağrısında bulundu

Mustafakemalpaşa'da şehitlik 18 Mart için yenilendi

Bakanlar Yumaklı ve Yerlikaya, sahipsiz köpek sorununu ele aldı

Gökçeada-Kabatepe hattında yarın için bazı feribot seferlerinin iptal edildiği açıklandı

Mardin Midyat'ta iftar programlarına yoğun ilgi

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2026'da refah kaybını telafi edecek ciddi adımlar atılacak

7 farklı bölgeden 7 farklı lezzet ve hediyelik Mardin’de buluştu

HÜDA PAR Milletvekili Demir, Gaziantep'te iftar programına katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çanakkale millet olarak bizim ebedi ve ezeli kardeşliğimizi ifade eder

HÜDA PAR Milletvekili Demir'den Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Şahin'e ziyaret

Bahar aylarında artan alerjik burun akıntısına dikkat!

Bursa'da iftara yetişemeyenlere ikramlıklar sürüyor

İYİ Partili Akalın'dan Ayasofya ve egemenlik vurgusu

İznik Mahmud Çelebi Camii’nin haziresinde bakım onarım

Ramazan’da tok kalmanın 3 altın kuralı!

Siirt Yetimler Vakfı’ndan yetimlere Ramazan sevinci

Yükleniyor

Haberi Sesli Oku

Arz Tv Erzurum: şehrin gündemini belirlemeye devam ediyor…

DADAŞLAR AMEDSPOR'A ZEHİR OLDU

İl Başkanı Ahmet Eşref Yılmaz’dan İmamoğlu’na çağrı var: Sakın Erzurum’a gelme!

Erzurum’da apartman yangını: 10 kişi hastanelik oldu

Vefat / Taziye

Erzurum’un yeni bir eğlence mekânı var artık “Karaköy Şefline” sizin için, size özel…

Aziziye' de Vatandaşlar Sokakları Temizliyor

Çubukçu: “Sandığa bizim ihtiyacımız var!”

Anahtar Parti: Bir Memleketin yeniden ayağa kalkma iradesidir…

Atatürk Üniversitesinde Kandil Yolu…

Bursa Gemlik'te öğrencilere 'çevre' farkındalığı eğitimi

Lise öğrencileri dünya robot yarışmasında birincilik aldı

TEV'in tamamlayıcı bursları ile eğitime destek

'Maarif Modeli Okulları'na yoğun ilgi

TESSEP'ten çocuk iftarı: Hem eğlendiler hem öğrendiler

Mudanya'nın kırsalına 'çocuk akademileri' açılacak

Yapay zekâ destekli MEBİ 1 milyon öğrenciyi aştı

Manisa'dan karbon ayak izi hesaplamasına önemli adım

İzmir Bornova'da iş garantili 'Pastacılık ve Ekmekçilik' kursu

MEB'in düzenleyeceği "Sıfır Atık Yarışması" başvuruları başladı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 27 22 0 5 41 71
2.Fenerbahçe 26 19 2 5 40 62
3.Samsunspor 27 15 6 6 14 51
4.Beşiktaş 26 12 6 8 13 44
5.Eyüpspor 27 12 7 8 11 44
6.Gazişehir Gaziantep 26 11 10 5 1 38
7.Göztepe 26 10 9 7 10 37
8.İstanbul Başakşehir 26 10 10 6 4 36
9.Trabzonspor 26 9 9 8 12 35
10.Kasımpaşa 27 8 8 11 -5 35
11.Rizespor 27 10 14 3 -12 33
12.Antalyaspor 27 9 12 6 -21 33
13.Konyaspor 27 8 12 7 -7 31
14.Alanyaspor 27 8 12 7 -9 31
15.Bodrum FK 27 8 13 6 -9 30
16.Sivasspor 27 7 14 6 -12 27
17.Kayserispor 26 6 11 9 -19 27
18.Hatayspor 26 4 15 7 -17 19
19.Adana Demirspor 26 2 20 4 -35

YAZARLAR