Suriye'de Esad rejiminin devrilmesinin ardından merkezinde Türkiye, Kürtler, İran, ABD ve İsrail'in yer aldığı kafa karıştırıcı bir çıkar tablosu ortaya çıktı.
Türkiye, diğer katılımcılar için ciddi zorluklar oluşturan stratejik ve ekonomik hedeflerini ilerletmek için bölgedeki yeni aşamadan yararlanmaya çalışıyor.
Globes bunun hakkında yazıyor .
Ankara Suriye'ye operasyona hazırlanıyor
Türkiye, nüfusu yaklaşık 200 bin olan Suriye'nin sınır kenti Kobani bölgesinde güç yığıyor. Komandolar ve ağır silahlar da dahil olmak üzere Türk birliklerinin bölgede yoğunlaşması, ABD destekli Kürt güçlerinin kontrolündeki bölgelere yeni bir saldırı ihtimaline işaret ediyor. Ankara, sınırlarında Kürt askeri varlığını kabul etmiyor ve bunu ulusal güvenliğe tehdit olarak görüyor.
Uzmanlara göre Türkiye, halihazırda Kürtlerin kontrolünde olan ve daha önce Esad ordusuna ait olan silah depolarına hava saldırıları düzenledi. Aynı zamanda Ankara, gücünü ve nüfuzunu göstermek için Türk istihbarat şefi İbrahim Kalın'ın Şam'daki Emevi Camii'nde ettiği dua gibi dini ve siyasi sembolleri kullanıyor.
Erdoğan'ın ekonomik hedefleri
reklam
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, savaş nedeniyle donmuş olan Katar'dan Suriye üzerinden Türkiye'ye uzanan bir gaz boru hattı projesini aktif olarak destekliyor. İlk olarak 2009 yılında önerilen proje, Türkiye'nin enerji pazarında önemli bir ulaşım merkezi olma konumunu güçlendirebilir. Ankara, enerji kaynaklarını çeşitlendirmenin ve ithal edilen petrolün %25'inin geldiği Rusya'ya olan bağımlılığın azaltılmasının yollarını arıyor.
Uzmanlar, Türkiye'nin, ABD'nin desteğiyle üretimin yüzde 90'ının Kürtler tarafından kontrol edildiği Suriye'nin doğusundaki petrol sahaları üzerindeki nüfuzunu artırmakla da ilgilendiğini belirtiyor.
İç faktörler: Kürt sorunu
Türkiye'deki iç siyasi durum da Erdoğan'ın kararlarında önemli rol oynuyor. Türkiye nüfusunun yaklaşık %20'sini oluşturan Kürtlerin ulusal azınlık statüsüne sahip olmaması iç çatışmalara yol açmaktadır. Erdoğan, Suriye'deki Kürtleri zayıflatmanın ülke içindeki ayrılıkçı duyguların azalmasına yardımcı olacağını umuyor.
22 yaşında kadın Erzurum'da 4 ayda milyoner oldu
Bunu 15 dakika yapın ve günde 100.000 lira toplayın
Uzmanlar, Türk liderliğinin cezaevinde bulunan Kürdistan İşçi Partisi (PKK) lideri Abdullah Öcalan ile uzlaşmaya çalışabileceğini öne sürüyor. Böyle bir hamle, Erdoğan'ın 2028'de olası üçüncü dönem cumhurbaşkanı öncesindeki siyasi desteğini artırabilir.
İsrail ve yeni zorluklar
Türkiye'nin Suriye'de artan nüfuzu İsrail açısından ek tehditler yaratıyor. Esad rejiminin devrilmesinden bu yana İsrail, Hermon stratejik zirvesine radarlar yerleştirmek de dahil olmak üzere Golan Tepeleri'ndeki konumunu güçlendirdi. Bu eylemlerin amacı İran'ın füze tehditlerine karşı koymak ve İsrail yerleşimlerini korumaktır.
İsrail, İran silahlarının Suriye üzerinden Hizbullah'a tedarikini durdurma politikasını sürdürüyor ve düzenli olarak stratejik hedeflere hava saldırıları düzenliyor. Ancak Moshe Dayan Merkezi'nden Dr. Chai Eitan Cohen Yanrojak'ın da işaret ettiği gibi, her iki tarafın da kırmızı çizgileri göz önüne alındığında, Türkiye ile diplomatik ilişkiler İsrail'in bölgedeki eylemlerini sınırlayabilir.
ABD'nin rolü
ABD, Suriye'deki durumda da önemli bir rol oynuyor. ABD Merkez Komutanı Orgeneral Michael Corilla, geçtiğimiz günlerde Doğu Suriye ve İsrail'deki Kürt üslerini ziyaret etti. Bu, artan Türk faaliyeti karşısında ABD, Kürtler ve İsrail arasındaki koordinasyonun önemini vurguluyor.
Uzmanlar, Donald Trump'ın Beyaz Saray'a dönüşünün ABD'nin bölgedeki politikasını değiştirebileceğine inanıyor. Gelecek dönem cumhurbaşkanı, Kürtlere verilen desteği etkileyebilecek ve bölgedeki güç dengesini değiştirebilecek dış çatışmalara müdahale etmeme tutumuyla tanınıyor.
Ankara, Suriye'deki mevcut durumu etkisini güçlendirmek için eşsiz bir fırsat penceresi olarak görüyor. Ancak Türkiye'nin güçlenmesi, İsrail'in çıkarlarına doğrudan tehdit de dahil olmak üzere yeni bir çatışma dalgasına yol açabilir. Belirsizlik karşısında İsrail dahil bölgesel oyuncular riskleri en aza indirmenin ve konumlarını güçlendirmenin yollarını arayacak.
İsrail Dışişleri Bakanlığı, Ankara'nın açıklamalarının yanlış ve asılsız olduğunu söyleyerek Türkiye'den gelen suçlamaları kategorik olarak reddetti.
Materyalin yazarı
Max Flair.