Tarih: 24.12.2024 08:23

Türkmenler en ön safta bulunmuş ve çok büyük bedel ödemişlerdir.

Facebook Twitter Linked-in

Birinci cihan harbinden sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun Bölgeden çekilmesiyle çileleri başlayan Türkmenler türlü zulüm ve baskılara maruz kalmışlardır.

Bilhassa 67 yıllık baas iktidarı boyunca, Reform harekatı adı altında birçok Türkmen'in toprakları ellerinden alınarak demografik yapılarına hedef almış Türkmen yerleşim yerlerinin isimleri arapça isimlerle değiştirilmiştir.

Türkmen köylerine hizmet edilmemiş. Su elektirik gibi temel ihtiyaçlar dahi 2009 yılından sonra gelmiştir.

1982 yılında Hama katliamı sırasında 'İhvan müslümin' iftirasiyla özelikle Bayırbucak, Humus ve Halep Türkmenlerinden birçok âkil insan tasfiye edilmiştir.

Bütün bu baskılardan sonra 2011 yılında başlayan halkın haklı ayaklanmasında Türkmenler en ön safta bulunmuş ve çok büyük bedel ödemişlerdir.

14 yıl boyunca Türkmenler yerinden yurdundan edilmiş, yerleşim yerleri harabeye dönmüş ve binlerce Şehit vermişlerdir.

Türkmenlerin ayrılıkçı olmayarak Suriye’nin toprak bütünlüğünü desteklemelerine rağmen,bunca mücadele ve bedelden sonra,bugün göz ardı edildiğini görüyoruz.

Suriye'de istikrarlı ve herkesi kapsıyan bir sistem kurulacak ve çözüm masasında oturulacaksa Türkmenlerin hak ve özgürlükleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti garantörlüğünde olması gerekmektedir.

Türkmenlerin hak ve özgürlüklerini anayasada garanti edecek ön gördüğümüz bazı maddeler Türkmen Düşünce Harekati  ve Milli Türkmen koalisyonu olarak çalışmamızı geçtiğimiz aylarda düzenlediğimiz panelde yaptığımız bir çalışmayla duyurmuştuk.

Bu konuda anavatanımız Türkiye'den sesimizi duymasını ve gereken destekleri vermelerini ümid ediyoruz.

Türkmen Düşünce Harekâtı Başkanı Eyhem Çamur




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —