Tarih: 03.07.2024 08:28

Uygur hacı adaylarına izin verilmedi

Facebook Twitter Linked-in

Bu yıl hac mevsiminde İslam ümmetinin bir parçası olan Doğu Türkistan'da yaşayan Uygur Türklerinin dünya Müslümanları ile beraber Hacca gidememesi dikkat çekti. Bu durum, Çin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı İslam inancına ve Müslümanlara yönelik din düşmanlığı politikasının ve sistematik soykırımının devam ettiğini, Çin rejiminin ısrarla üzerine gittiği "Uygurların dini özgürlüğü, insan hakları güvencesi altında huzur içinde yaşıyor" propagandalarının külliyen yalan olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Bu yıl hac mevsiminde, önceki yıllarda olduğu gibi Türkiye ve diğer ülkelerden gelen Uygur hacıları dışında, Doğu Türkistan'dan tek bir Uygur Müslümanın hac ibadeti için Mekke-i Mükerrem’e ye gitmesine izin verilmedi.

 

İstiqlal TV ekibi olarak konuyla ilişkin Türkiye ve diğer ülkelerden Mekke'ye giden Uygur hacılar ile yaptığımız mülakatta Uygur hacıların bildirdiklerine göre, bu yıl Suudi Arabistan'a gelen Çin hac kafilesinde Doğu Türkistan asıllı tek bir hacı adayının olmadığı, Çinli hacı adaylarının da sırtına asılmış çantada Çince ile yazılmış “Çin hac kafilesi” yazısıyla, ‘maksat dostlar alışverişte görsün’ mantığıyla gösteriş sergilemesi ise dikkatlerden kaçmadı.

Mekke’deki Uygurlar Çin kontrolündeki Hui (Tunggan) hacılarına yaklaşıp durum hakkında bilgi edinme amacıyla sorular sormaya çalışmış, bu yılki hac mevsiminde Uygur Müslümanlarının hac ibadetine gelip gelmediği konusunda onlardanda her hangi bir bilgi alınamazken, genellikle Mekke’ye gelen hacılar arasında Çin'in Yunnan ve Gansu eyaletlerinden insanların olduğu bilgisine ulaşıldığı aktarıldı.

Çin rejimi 2018’de yasalaştırdığı “13. beş yıllık plan” döneminde, Doğu Türkistan'ın işgalinden bu yana görülmüş en şiddetli zulüm politikasını uyguladı. Bu süre zarfı içerisinde milyonlarca Doğu Türkistanlıyı hapishane ve Toplama kamplarına hapsetmenin yanı sıra İslam dinine topyekûn savaş açarak, sözde “İslam dinini Çince sosyalizme uyarlama” ve Doğu Türkistan’ı (Çin) kültür yoluyla besleme” adı altında Doğu Türkistan halkının Çinlileştirilmesine yönelik çok yönlü zulüm politikaları izledi. Bunun sonucu olarak, 8 bini tahrip edilmek üzere 16.000'den fazla cami yok edildi veya amacı dışında turizm için kullanılıyor. 2016’tan beri sayısız Din adamı, Bilim Adamı, Akademisyen, Sanatçı, Yazar ve zanaatkarlar hapsedildi yahut ağır işkenceyle tutulduğu cezaevinde şehit edildi.

Doğu Türkistan'a büyük yatırımlar yaparak çok sayıda turizm tesisleri kuran ve çeşitli sektörlerde sözde Xinjiang menşeli Çinli firmalarda Uygurları köle işçi gibi zorla çalıştıran Çin, Yabancı ülke delegelerini gazetecileri, Uluslararası Kuruluşları bölgeye davet ederek, sahte ve önceden hazırladığı turizm tesislerini ziyaret ettiriyor. Bu yöntemle Doğu Türkistan'a gelen delegeleri soykırım olmadığı yönündeki propagandasına inandırmaya çalışıyor. 

“UYGURLAR GİBİ GÖRÜNMESİNİ SAĞLAMIŞTI”
Çin, önceki yıllarda Hui (Tunggan) Müslümanlarına özellikle kadın hacılara Uygur yöresel atlas elbisesi giydirip, erkek hacılarına ise Doppa giydirerek hac yaptırmıştı. Çin'in bu göz boyama taktiği Uluslararası medyada ifşa edilerek rezil olmuştu 

Çin, bu seferki hac mevsiminde yine İslam dünyasının Gözünü boyamak maksadıyla Hui (Tunggan) Müslümanlarını ön plana sürerken, küresel televizyon ağı CGTN gibi Çin propaganda araçları vasıtasıyla Çin hac kafilesini yoğun bir şekilde tanıtıyor.

Halbuki, son birkaç yıl içinde Doğu Türkistan'da uyguladığı Müslümanlara karşıtı politikalarını Çin’deki Hui (Tunggan) müslümanlarına aynı biçimde uygulayan Çin, Hui gençlere dini eğitim verilmesini yasaklamış olup, buna uymayan öğrencileri sert bir şekilde cezalandırıyor. Karşı gelenleri hapsediyor ve Huilere ait Camilerin minarelerini, kubbelerini yıkara Çin tarzına dönüştürmeye çalışıyor. Bu süreçte Çin’deki müslüman çoğunluğun yaşadığı bölgelerde protestolara ısrar eden Huilerin tutuklandığı biliniyor. 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —