Uygur heyeti, TBMM’de her partiden milletvekilleriyle görüşerek Çin’in Uygurlara karşı yürüttüğü soykırım politikalarına dair hazırladıkları raporları sundu ve vekillerinden Uygurların durumunun TBMM’de gündemine taşınmasını talep etti.

Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneğinden (ETHR) bir Uygur heyeti 27 Kasım 2024 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisine ziyaret gerçekleştirdi. Heyet her partiden milletvekiliyle görüşerek, Uygurların ağır durumu ve devam eden soykırım politikaları hakkında hazırladıkları raporları sundu, milletvekillerinden TBMM’de Uygurların durumun gündeme getirilmesi talebinde bulundu.

HER PARTİDEN MİLLETVEKİLLERİYLE GÖRÜŞÜLDÜ
ETHR Genel Sekreteri Abdulehed Udun liderliğindeki heyet, ziyaretleri sırasında İnsan Hakları Komitesi yetkilisi, AK parti milletvekili Derya Yanık, İYİ Partisi Grup Başkanı Buğra Kavuncu, Saadet ve Gelecek Partisi grup başkan vekili Selçuk Özdağ, Saadet Partisi Başkan Yardımcısı, milletvekili Mustafa Kaya ve Deva Partisi milletvekili Mustafa Yeneroğlu ile görüştü.

Görüşmelerde Doğu Türkistan’da yaşanan soykırım ve insan hakları ihlalleri hakkında fikir alışverişinde bulunuldu, atılabilecek adımlar konuşuldu ve vekillerdenBMM’de Uygurların durumun gündeme getirilmesi talebinde bulunuldu. Ayrıca ETHR tarafından hazırlanan raporlar vekillere sunuldu.

DOĞU TÜRKİSTAN’DA DİNİ BASKI 
Mustafa Yeneroğlu, ETHR’nın yeni yayınladıkları ‘2024 Doğu Türkistan’da Dini Baskı Raporu‘nu şöyle değerlendirdi:

“Rapor tarih boyunca zengin kültürel ve dini çeşitliliğe sahip bir bölge olan Doğu Türkistan’da özellikle son yıllarda, Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara Çin hükümetinin uyguladığı ağır insan hakları ihlallerini, etnik ve dini ayrımcılığı ve düşmanlaştırmayı konu etmektedir. Çin devletinin ‘Aşırılık ve terörle mücadele’ adı altında Müslümanlara yönelik uyguladığı baskılar çerçevesinde camilerin yıkılması, dini eğitimin yasaklanması ve Kur’an-ı Kerim başta olmak üzere dini kitapların toplatılması gibi yöntemlerle Müslüman toplulukların dini kimliklerinin ve kültürel miraslarının nasıl yok edildiği sayısız örneklerle anlatılmaktadır.”

Yeneroğlu ayrıca, “Ümid ederim ki farklı dillerde yayınlanan bu gibi değerli çalışmalar uluslararası toplumun yaşanan zulme karşı farkındalığını artırır ve bölgede yaşanan ağır insan hakları ihlallerine karşı daha güçlü duruş sergilenmesini teşvik eder,” ifadelerini kullandı.