İşgali altındaki Doğu Türkistan’da kutsal “Evlilik” kavramının, ÇKP rejimi tarafından bir soykırım ve sömürgeleştirme aracı olarak kullandığını gözler önüne seren bazı görüntü kayıtları sosyal medyada tepkilere neden oldu.
Geçtiğimiz günlerde, “Kuça Wang Sarayı” tabelasıyla turistik cazibe merkezi olarak işaretlenen mekanın önünde Uygur kızlarının sahneye çıkıp, (Kurgu gereği) Çin geleneklerine göre eşlerini seçmek için etraflarında toplanan Çinli (turist) erkeklere çiçek topları fırlattığı bir video Çin kaynaklı sosyal medyada dolaşıma girdi.
EĞLENCE AMAÇLI PEÇE TAKTIRILMIŞ
Görüntülerde, yüzünün yarısı eğlence amaçlı Peçe takmış, güzel bir Uygur kızının evliliği, Çinli bir ev sahibi ve turist tarafından pazardaki “Çin malları” gibi ayarlanmıştır.
Çin Tarihine göre, “çiçek topu atma” uygulaması eski Çin düğün geleneklerinden biridir, ancak son zamanlarda bu uygulama Çinliler arasında hoş karşılanmamaktadır.
Çin meseleleri uzmanı olan İlşat Hasan Köbörü konuyla ilişkin Özgür Asya Radyosuna (RFA) verdiği röportajda, Çin hükümetinin Uygur kızlarını Çinli erkeklerle evlendirmek için çeşitli propaganda biçimleri kullandığını söyledi.
UYGUR KIZLARI CANLI YAYINDA PEŞKEŞ ÇEKTİLER
Sosyal medyada dikkat çeken bir diğer husus ise son dönemde günseri artan Çin Devleti destekli evlendirme daireleri tarafınca Çinli erkeklerle Uygur kızlarının tanıştırıldığı sosyal medya platforumlarında Canlı yayınlanan sohbet içerikleri. Her ne kadar toplum tarafından hoş karşılanmasa da rejimin destekliyor olması, insanları konu üzerine daha fazla gitmekten alı koyuyor.
Bilindiği üzere Doğu Türkistan’daki sözde “Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi” Halk işleri idaresi tarafından desteklenen söz konusu özel işletmeler “Uygur kızların Çinlilerle zorla evlendirilmesi” politikasına hizmet ediyor.
Çin'in Doğu Türkistan halkına yönelik yürüttüğü sistematik soykırım politikaları devam ederken, çoğu Uygur erkeklerinin 2017’de başlayan kitlesel keyfi tutuklamalar sonrası ortadan kaybolmasıyla birlikte sayısız ailenin param parça olduğu bir dönemde, Çin rejiminin devlet eliyle Uygur kızlarını Çinli erkeklerle evlenmeye teşvik etmeye yönelik politikaları, hatta bu rezaleti, Çin kaynaklı sosyal medya platformlarında kamuoyuna teşhir eden reklam, duyurular ve kampanyalar düzenlenmesi dikkat çekiyor.
Dahası rejimin desteğiyle çeşitli yasal statüler kazanan tecavüzcüler, bu işi profesyonelce yapan kurumlar tesis etmeye başladığı bunun için artan sayıda web sitesi ve Aplikasyon uygulamaları dahi oluşturduğu biliniyor. Öyle ki bazı Çinli sosyal medya kullanıcıları Uygur Kızlarla evlenmek istediklerini açık bir şekilde ifade etmeye cüret eder hale gelirken, haddi aşan kısmen Çinli yerleşimciler ise zorla evlendikleri Uygur kadınlarıyla "Güzel Uygur kızlarıyla evlenmek" etiketiyle paylaşımlar yaparak, Rejimin kampanyasına destek veriyor. İlşat Hasan, bu videoların basit bir Canlı yayın gibi görünse de aslında Çin hükümeti tarafından organize edilen ve Uygur kızlarını Çinlilere “pazarlayan” bir kampanyanın parçası olduğu yorumunda bulundu.
UYGUR KADINLARININ BEDENLERİ, SÖMÜRGELEŞTİRİLİYOR!
Uygur İnsan Hakları Vakfı’nda araştırmacı olan Henryk Szadziewski, yukarıda bahsedilen iki video hakkında konuştu ve bunun gerçekten üzücü bir durum olduğunu söyledi.
“Bu bir zulümdür” dedi. “Uygur geleneklerini yok etmek, Çinlilerin geleneklerini ve kendilerinin terk ettiği çeşitli törenlerini Uygurlara aktarmak. Yani bu iki klibin Uygur halkına yönelik hakaretlerle dolu olduğunu söylemek zorundayım. Sömürgeleştirilmiş bir bölgede genellikle durum böyledir.
Başka bir deyişle, Uygur kadınlarının bedenleri, sömürgeci Çinli erkeklerin sömürgeleştirme ve baskısının bir parçası haline gelmiştir. Yani, burada güdülen amaç çok açık. Buradaki ilişki uluslar arasında değil, sömürgeleştiren erkeklerin gücü ile sömürgeleştirilen kadınların gücü arasındadır. Bu şekilde, Çin hükümeti doğrudan Çinlileri Doğu Türkistan’a göç etmeye teşvik ediyor ve Uygur kadınlarının bedenlerinin ticarileştirilmesi yoluyla onları yerleştiriyor ve uzlaştırıyor. Bu da sömürgeleştirmeyi giderek pekiştiriyor. Bu durum endişe vericidir. Bir diğer ek nokta ise bu videoları çeken ve yayınlayan Çinlilerin bu içerik üzerinden ekstra para kazanıyor olması.
Henryk Szadziewski sözlerini şöyle tamamladı: “Bir yerde Uygurların, topraklarının Çinliler ve Çin Komünist Partisi tarafından işgal edilmesine rağmen bedenlerinin özerk olduğunu düşündüklerini okumuştum. Özellikle de İslami inançlara göre yaşayan ve bedenlerine saygılı davranan Uygurlar arasında. Bunun alkolden uzak durmayı ve kadın bedenini yabancı cisimlerden korumayı içerdiği açıktır. Bu inanç dinle bağlantılı olsa da ben bunu Uygur bedenini Çin Komünist Partisi’nden bağımsız tutmanın bir yolu olarak görüyorum. Onların bedenleri Çinlilerin ve ÇKP’nin dokunamayacağı “bölge” idi. Uygur topraklarını işgal etmelerine rağmen bedenlerini işgal edemediler. Şimdi gördüğümüz şey, Çinli erkeklerin ve ÇKP’nin Uygur kadınlarının bedenleri aracılığıyla bu engeli kırdıklarıdır. Bu bedenler artık Uygurlara ait değil. Onlar Çinlilere ve ÇKP’ye aittir. Her zaman söylediğimiz gibi bu bir çeşit kolonizasyondur.”
Kasım 2022’de Uygur İnsan Hakları Vakfı (UHRP) “Uygur Kadınlarının Zorla Evlendirilmesi” başlıklı geniş kapsamlı bir rapor yayınladı: Çin Hükümetinin Doğu Türkistan’da Etnik Gruplar Arası Evlilik Politikası” başlıklı geniş kapsamlı bir rapor yayınlayarak Çin hükümetinin Uygur kadınları Çinli erkeklerle evlendirme politikasını bir devlet politikası olarak sistematik bir şekilde uyguladığını belirtmiştir. Aslında bunun asimilasyon ve kültürel soykırım politikasının bir aracı olduğu kanıtlanmıştır.