Tarih: 20.09.2024 07:58

Uygur Milletvekilinden Hükümete Çin çağrısı

Facebook Twitter Linked-in

Sidney şehrinde Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü tarafından 2-3 Eylül 2024 tarihlerinde The Sydney Dialogue politika zirvesi gerçekleştirildi. Uluslararası zirvede Japonya’dan iktidar parti milletvekili Arfiya Eri konuşma yaptı.

Japonya’nın Uygur kökenli milletvekili Arfiye, konuşmasında Japonya ve diğer ülkeleri Çin’in ciddi insan hakları ihlalleri konusunda daha güçlü bir tutum almaya çağırdı. Ülkesini Pekin’in Hint-Pasifik bölgesinde artan askeri iddialarına karşı savunma duruşunu güçlendirmeye davet etti.

Arfiya Eri, Japonya Anayasası’nın, Öz Savunma Kuvvetleri’nin güçlendirilmesini açıkça belirtmek için acilen değiştirilmesi gerektiğini savundu. Barışın korunması amacıyla Japonya’nın savunma kapasitesinin artırılması, ortak değerlere sahip ülkelerle güvenlik işbirliklerinin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Japonya’nın Çin’deki ciddi insan hakları ihlallerine karşı daha güçlü bir açıklama yapması gerektiğini vurguladı.

PARLAMENTONUN TEPKİSİZLİĞİNİ ELEŞTİRDİ
Sydney’de Nikkei Asia’ya verdiği son röportajda, Çin’in işgali altındaki Doğu Türkistan’da gerçekleştirdiği “korkunç insan hakları ihlalleri” karşısında Japonya’nın tepkisini yoğunlaştırması gerektiğini söyledi. Japonya’nın Doğu Türkistan’daki durumu soykırım ya da insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak tanıma konusunda bazı Batılı ülkelerin izinden gitmediğini söyledi. Ayrıca Japon parlamentosunun tepkisiz kalmasından duyduğu hayal kırıklığını da dile getirdi.

İktidardaki Liberal Demokrat Parti’nin bir üyesi olan Eri, Japonya da dahil olmak üzere Çin ile ekonomik ve ticari ilişkileri olan pek çok ülkenin “bir insan hakları ihlalcisiyle karşı karşıya olduklarını kabul etmeyi … sakıncalı” bulduklarını söyledi. “Gerçek zamanlı olarak devam eden başka hiçbir soykırımda, insan hakları ihlalleri devam ederken bu kadar çok kanıt ortaya çıkmamıştır” dedi. 

ÇİN’İN BÖLGESEL GÜVENLİK VE ASKERİ TEHDİDİ 
Zaman zaman Tayvan Boğazı üzerinde gerçekleşen hava saldırıları veya Güney Çin Denizi’ndeki tehlikeli deniz manevraları, gerek se Japon hava sahasını ihlal etme gibi taciz girişimlerine yönelik tedbir alınmasıyla ilgili Tokyo’ya çağrı yapan Eri, Japonya’nın “kurallara dayalı uluslararası düzene yönelik açık tehditler” olarak adlandırdığı bu tür tehditlere esnek bir şekilde karşı koymak için “sürekli çevik” olması gerektiğini söyledi. Eri, Japonya’nın savunma harcamalarını arttırması ve ülkenin fiili ordusu olan Öz Savunma Kuvvetleri’nin rolünden açıkça bahsetmek için “çok pasif anayasasını” güncellemesi gerektiğini savundu. 

Japonya’nın ulusal güvenlik hazırlıklarının deprem ve tsunamiye karşı uyanıklık seviyesine yükseltilmesi gerektiğini söyledi. “Eğer topraklarımızda ve denizlerimizde bir şeyler olabileceğine dair tekil bir risk varsa, buna hazırlıklı olmalıyız.” Dedi.

JAPONYA’NIN UYGUR POLİTİKASI 
Japonya Dışişleri Bakanlığı bu yıl yayınladığı son diplomatik Mavi Kitap’ta, ülkenin Doğu Türkistan ve Hong Kong da dahil olmak üzere Çin’deki insan haklarına ilişkin “ciddi endişelerini” zirveler ve dışişleri bakanları toplantıları aracılığıyla Çin hükümetine doğrudan ifade ettiğini belirtti. Bakanlık ayrıca Japonya’nın geçen yılın Ekim ayında Doğu Türkistan’daki insan haklarına ilişkin bir BM açıklamasında diğer 50 ülkeye katıldığını belirtti. Bu açıklamada, Çin’in eylemlerinin “uluslararası suçlar, özellikle de insanlığa karşı suçlar teşkil edebileceği” tespitinde bulunan 2022 tarihli bir BM raporundan özellikle bahsedildi. 

Çin, insan hakları örgütleri ve yabancı hükümetler tarafından, on yıl önce Pekin’in terörle mücadele kampanyası olarak adlandırdığı uygulamadan bu yana Uygur ve çoğunluğu Müslüman olan diğer Türk halklarına karşı yaygın suiistimaller gerçekleştirmekle suçlanıyor. Baskılar 2017 yılında toplu gözaltı kamplarının tespit edilmesiyle daha da arttı. Çin, herhangi bir suiistimali sürekli olarak reddetti ve Dışişleri Bakanı Wang Yi soykırım iddialarını “kesinlikle saçma” olarak nitelendirdi. 


 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —