Ermeni yönetimi son günlerde diplomatik faaliyetlerini yoğunlaştırdı. Başbakan Nikol Paşinyan ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında dün telefon görüşmesi gerçekleşti. Paşinyan, Macron'a barış anlaşmasına ilişkin müzakerelerin tamamlandığını bildirdi. Görüşmede ayrıca Ermenistan-Fransa ve Ermenistan-AB ilişkilerinin yanı sıra Güney Kafkasya bölgesini ilgilendiren diğer konular da ele alındı. Paşinyan'ın daha önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkian'ı arayarak Azerbaycan ile varılan barış antlaşmasının metni konusunda mutabakata varıldığını bildirdiği belirtiliyor.
Paşinyan, telefon görüşmesinde Pezeşkian'a Azerbaycan ile barış anlaşmasının imzalanmasına yönelik müzakerelerin tamamlandığını bildirdi. Ayrıca taraflar, bölgesel ve ikili gündemdeki konulara ilişkin görüş alışverişinde bulundu. Paşinyan, ayrıca Rusya Devlet Başkanı V. Putin'e, Bakü ile varılan barış anlaşması taslağı hakkında bilgi verdi. Taraflar, bölgesel ve ikili gündemdeki konuları ele aldı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Rusya'nın Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşması taslağı metni üzerindeki müzakerelerin tamamlanmasını memnuniyetle karşıladığını söyledi. Rusya'nın, ikili ilişkilerin normalleşmesi amacıyla Azerbaycan ve Ermenistan temsilcileri arasında temaslar için bir platform oluşturmaya hazır olduğunu belirtti. Zaharova, Moskova'nın Bakü ile Erivan arasında barış anlaşmasının imzalanması ve bölgedeki ulaşım iletişiminin yeniden sağlanmasına yardımcı olmayı hedeflediğini de söyledi. Uzmanlara göre, yakın gelecekte imzalanacak barış anlaşmasıyla metin dışı konuları arka plana itmeye çalışan Ermenistan Başbakanı'nın telefon trafiğinin gidişatının kendine has hedefleri var. Amaç, iki bölge ülkesinin -Rusya ve İran- desteğini alarak dengeyi Azerbaycan lehine değiştirmek. Ayrıca Fransa gibi Avrupa'nın desteğini almak ve Batı'dan Paris aracılığıyla Bakü'ye karşı "barış anlaşması imzalanması" çağrılarını örgütlemektir. Ermenistan, Azerbaycan'a karşı bölgesel bir baskı yörüngesi oluşturmayı umuyor. Diplomatik adımların yanı sıra sınırda tekrarlanan provokasyonları da bu amaca hizmet ediyor.
Siyaset Bilimci Ogtay Gasımov, Sherg.az'a yaptığı açıklamada , Rusya'nın geleneksel olarak nüfuz alanı olarak gördüğü bölgelerde kendi iradesi dışında süreçlerin yaşanmasından hoşlanmadığını söyledi. Uzman, Güney Kafkasya'da aslında son üç yıldır yaşananların, yani süreçlerin Moskova'nın kontrolü dışında ilerlediğinin altını çizdi:
"Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Kremlin'in bölgedeki etkisi önemli ölçüde sınırlıydı. Ermenistan, Rusya'dan uzaklaşarak önemli ölçüde Batı'ya doğru eğildi. ABD'de yeni yönetimin iktidara gelmesinden sonra dünyada büyük ölçüde yeni süreçler yaşanıyor. Ermenistan, uzun yıllardır Batı'dan, Avrupa Birliği'nden ve Biden yönetiminden destek ve güvenlik garantileri beklediği yanılgısına kapılmıştı. Aslında geçen yıl 5 Nisan'da Brüksel'deki üçlü toplantıda Ermenistan'ı desteklemek için bir program kabul edildi. Buna güvenerek Paşinyan ve ekibi, Rus platformlarını reddetme politikası izledi. Erivan, Kasım 2022'den bu yana CSTO'daki katılımını dolaylı olarak askıya aldı. Ayrıca, BDT toplantılarına sürekli olarak katılmadı. Rus liderin ABD başkanıyla doğrudan yaptığı telefon görüşmeleri, dünyadaki birçok süreci ciddi şekilde etkiledi. Avrupa Birliği'nin Rusya-Ukrayna savaşında müzakere formatının dışında tutulması ABD'nin çabaları sayesinde oldu. Avrupa'nın kendi güvenliği konusunda ciddi sorunlar ortaya çıktı. Paşinyan da bu gelişmeyi çok iyi görüyor. Başbakan'ın üç günlük ABD ziyareti de istenilen sonucu vermedi."
Analist, Ermenistan yönetiminin, Rusya'nın Güney Kafkasya'daki nüfuzunun yeniden güçleneceğini bilerek Moskova ile ilişkileri normalleştirmeye çalıştığını vurguladı:
"Ermenistan Parlamentosu'na sunulan Avrupa entegrasyonuna ilişkin yasa tasarısının görüşülmesi de iki ay ertelendi. Paşinyan, Rusya Devlet Başkanı V. Putin'in daveti üzerine 9 Mayıs geçit törenine katılmayı kabul etti. Güçlü bir Rus karşıtı duruşa sahip bir politikacı olan parlamento başkanı Alen Simonyan, BDT ülkeleri parlamento başkanlarının zirvesine katılım konusunda olumlu bir tutum sergiledi. Tüm bunlar, Ermenistan hükümetinin Rusya'ya yönelik endişesinin bir göstergesi. Rusya'nın kilit isimlerinden biri olarak kabul edilen Robert Koçaryan da bir basın toplantısında mevcut hükümete meydan okudu. Bu da Paşinyan'ı ciddi şekilde düşünmeye sevk eden bir etken. Bu nedenle Erivan hükümetinin başkanı hem bazı konulara aceleyle girmeye hem de Rusya ile ilişkileri normalleştirmeye karar verdi. Bu nedenle uzun bir aradan sonra tekrar Putin'e rapor veriyor. Gelecekte benzer adımlar göreceğiz."