Bugün, 10 Ocak 2025 Cuma
10016,2%0,15
35,43% 0,29
36,54% 0,13
3051,95% 0,66
4893,04% 0,13
Bireysel boykotların yeterli olmayacağı ve etkili çözümün yalnızca devletin fiyat denetimlerini sıkılaştırmasıyla mümkün olacağını vurgulayan Siirt halkı, şeffaflık ve caydırıcı cezaların uygulanmasını talep etti
Son dönemde temel gıda ürünleri ve diğer tüketim mallarında ardı ardına gelen fiyat artışları, büyük tepkiyle karşılanıyor.
Özellikle asgari ücret artışını bahane ederek fiyat etiketlerini değiştiren marketler ve markalar, tüketicilerin tepkisini çekerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan "Fahiş fiyat artışı yapanları boykot edin" çağrısı geldi.
Vatandaşlar, bireysel boykotun yeterli olmadığını ve etkili çözümün ancak devletin denetimleri sıkılaştırmasıyla mümkün olabileceğini dile getiriyor. Fiyat artışlarını takip etmek ve hangi ürünlerde fahiş fiyat uygulandığını anlamak ise oldukça zor hale gelmiş durumda. Vatandaşlar, fiyat artışlarının önüne geçilebilmesi için caydırıcı yaptırımlar ve şeffaf bir denetim sistemi kurulması gerektiğini savunuyor.
"Fahiş fiyatları ancak devlet engelleyebilir"
Fahiş fiyat uygulayan marketlere boykot çağrısı yapmanın gerçekçi bir yaklaşım olmadığını belirten Şefik Alakaşlı, "Böyle bir şey olabilir mi? Vatandaş bunu nasıl yapacak? Devlet önce bu duruma el koymalı. Zaten alım gücü sıfırlanmış durumda; emeklisi, memuru, işçisi artık bir şey satın alamıyor. Bu doğru bir mantık değil. Neyi boykot edeceğiz, her şeyi mi boykot edeceğiz? Bir kilo karnabahar 50 lira olmuş. O zaman kimse yaşamasın, ne olacak? Devletin bir oto kontrol mekanizması vardır. Bu mekanizma çalışmadığında ne olur? Haliyle isteyen herkes istediği fiyatı uygular. Ekonominin kötüleşmesiyle birlikte insanlar ahlaki değerlerini kaybetti. Ahlak kalmayınca da toplum çürümeler meydana geliyor. Fahiş fiyatları ancak devlet engelleyebilir. Denetimleri sıkılaştıracak, insanların alım gücünü yükseltecek; ancak böyle çözülür. Yani, öyle 3-5 marketle uğraşmanın bir anlamı yok," ifadelerini kullandı.
"Makarnayı mı, pirinci mi, tavuğu mu boykot edelim?"
Vatandaşın boykot etmesinin değil, devletin müdahalesinin şart olduğunu belirten Mehmet Ensaroğlu, "Vatandaş fahiş fiyatları nasıl engelleyebilir? Devlet, Cumhurbaşkanı ve Meclis bu konuda devreye girsin. 2-3 ay boyunca fahiş fiyat uygulayan marketlere yüksek miktarda cezalar uygulasın ve gerekirse kapatma cezası verilsin. Bakalım o zaman düzene girecek mi, girmeyecek mi? Fahiş zam yapan zincir marketler bir ay kapatılsın ve gereken cezalar verilsin. Görelim, fiyatlar düzelecek mi? Makarnayı mı, pirinci mi, tavuğu mu boykot edelim? O zaman ne yiyeceğiz? Sadece fahiş fiyat uygulayan marketlere bir ay kapatma cezası verilsin. Her hatalarında bu cezalar uygulansın. Kapatma cezası olmadan bu iş olmaz," dedi.
"Sıkı denetim olmadığı için vatandaş perişan durumda"
Fahiş fiyatları önlemek için sıkı denetim ve caydırıcı cezaların şart olduğunu dile getiren Hasan Güneş, "Ben ne desem de boş, zaten her gün her ürüne zam geliyor. Zamsız bir gün geçirmedik. Emekliyim ve artık markete bile giremiyorum. Fahiş fiyat uygulayan marketlere boykot çağrısı anlamsızdır. Bunun yerine, sadece bu marketlere sıkı denetim yapılmalı ve caydırıcı cezalar verilmelidir. Bu şekilde mesele çözülür. Sıkı denetim olmadığı için vatandaş perişan durumda. Zaten vatandaş, 1 lira neresi düşükse oradan alışveriş yapıyor. Yağ almayalım desem, mecbur alacağız. En iyisi yağı boykot edip yağsız yemek yemeyi düşünmek! Meyve, sebze almasak da olur belki, ama temel gıda maddelerini almak zorundayız," dedi.
"Denetim yapma sorumluluğu vatandaşta değil"
Devletin güçlü denetimiyle fiyatların kontrol altına alınabileceğine dikkat çeken Kerimullah Kınay, "Marketler, toptancıdan aldıkları fiyatı müşteriye gösteremez; gösterse kavga çıkar. Bu noktada marketlerin şeffaf olması gerekiyor, ancak bunu vatandaş sağlayamaz. Cumhurbaşkanı bu konuda haklı, ancak vatandaşın elinden bir şey gelmez. Denetim yapma sorumluluğu vatandaşta değil, devlette olmalıdır. Denetimi ancak devlet gerçekleştirebilir," şeklinde konuştu.
"Devlet, yapılan zamların önüne geçmeli"
Gıda ürünlerine gelen zamlar karşısında emeklilere sadece 2 bin lira zam yapıldığını ifade eden Veysi Merakçı, "6 ayda bir 2 bin lira zam aldık, bugün bir kilo sarımsak 200 TL, yeşil soğan 100 TL. Bir de kirada kalıyorum, ne yiyip ne içeceğim? Bu zamların önünü kessinler. Biz nasıl alacağız, fahiş fiyatların önünü? Bunu ancak devlet engeller," dedi.
"Fahiş zamları ancak devlet engelleyebilir"
Gıda ürünlerine yapılan fahiş zamların ancak devletin sıkı denetimleriyle engellenebileceğini belirten Kasım Çelepkulu, vatandaşın başka çaresinin olmadığını ifade etti. (İLKHA)
