Yazar Ahmet Bulut: Peygamber Efendimiz ömrünün sonuna kadar asla namazı terk etmemiştir

Cizre Şehit Ömer Halis Demir İmam Hatip Ortaokulu Konferans Salonu'nda yapılan seminerde, öğrencilere namaz kılmanın önemi hakkında bilgi veren Bulut, "Aynaya baktığınızda Allah'la aranızın nasıl olduğuna kendi kendinize not vererek anlayabilirsiniz" dedi.

“İmam hatip nesli ölü yürekleri yıkamak için çıkarılmış hayırlı bir nesildir”

İmam hatip okuluna başlarken başından geçen hikâyeyi anlatan Yazar Bulut, “İmam hatibe babam ilk yazdırdığında ilkokul öğretmenim, "Oğlum imam hatibe gidip de ölüyü mü yıkayacaksın?" dedi. Şimdi bu okuldan mezun olunca ben ölüyü mü yıkayacağım diye kara kara düşünüyorum. Akşam babama da dedimki, "Çocuğunun geleceğini kararttınız, doğru düzgün bir yapıda veremez miydiniz?" Çok sevdiğim öğretmenimin tepkisi bir anda dünyamı altüst etti. Anacığım, Allah rahmet eylesin ona ve bütün geçmişlerimize, "Oğlum sabret, büyüyünce anlayacaksın," dedi. Sonra niyet ettim, "Ya Rabbi, adamın, babamın hatırına imam hatipte okuyacağım." Bizim hikâyemiz böyle başladı. Edebiyat öğretmenim bana kitabı sevdirdi, okumayı sevdirdi, üniversiteyi hedef koydu. Önüme, geride meslek derslerine gelen hitabet hocam da bana konuşmayı ve insanlar karşısında söz söylememeyi öğretti. İmam hatibe gidip de ölüyü diyeceksin diyen karanlık zihniyete şimdi dönerek diyorum ki, imam hatip nesli sadece ölü yıkamak için değil, gerektiğinde onu da yapan şerefli bir nesildir. Ama ölü yürekleri yıkamak için çıkarılmış hayırlı bir nesildir.” diye belirtti.

“Peygamber Efendimiz ömrünün sonuna kadar asla namazı terk etmemiştir”

Bulut, “Burada soru şu: Bir Müslüman niye namaz kılmaz? Bizim yaş grubu büyüklerimizin namaz kılma oranı Türkiye genelinde %30. İmam hatip okullarımızın namaz kılma oranı %12. Niye bunlar namaz kılmıyor filan öyle bir derdim yok, amacım acaba bir kardeşimizi de namaza alıştırabilir miyiz? Siz bizim eserimizsiniz, eğer içinizde bir kardeşimiz namazını kılmıyorsa "baba" olarak öncelikle faturayı kendime yazarım. Bir öğretmen olarak faturayı kendime yazarım. Bir hoca olarak, davetçi olarak faturayı kendime yazarım; %75 suçu kendime yazarım, %25'lik kısmını da size.  Eğer Rabbim Allah'tır, peygamberim Muhammed Mustafa aleyhissalatu vesselam, dinim İslam'dır diyen her Müslüman namaza muhtaçtır. Çünkü iman ettiğimiz peygamberimize pazartesi günü peygamberlik verilmiş, salı günü Cebrail gelmiş abdest ve namazı öğretmiş. Peygamber Efendimiz ömrünün sonuna kadar ne yolculukta ne savaşta ne hastalık halinde asla namazı terk etmemiş. Hatta Rabbine kavuşmadan önceki son cümlelerinden birisi de "Namaza dikkat edin, namaza dikkat edin, namaza dikkat edin" olmuş. Canım kurban olsun senin yoluna, adı güzel, kendi güzel Muhammed, diye ümmetin niye namaz kılmaz? Hadi bana yardımcı olun şimdi, sizce bir Müslüman niye namaz kılmaz? Şimdi sınav yapmaya gelmedim. Sadece sizin dünya zevklerinizi merak ediyorum. Hastalığı teşhis edersek tedavisi kolay olur.” ifadelerini kullandı.

“Ölmemeye çareniz varsa belirlediğiniz gibi yaşayın”

"Aynaya baktığınızda kime kul olduğumuzu görüyoruz" diyen Bulut, “Dünya alçaktır, kendine yöneleni alçaltır. Kâğıt kalem versem herkes kendi düşüncesini yazsın desem herhalde burada bulunanlar adedince herkesin bir mazereti vardır. Peyami Safa'nın çok hoşuma giden güzel bir cümlesi diyor ki, "İnsanın en kolay aldattığı budala kendisidir." Kendi yalanımıza kendimiz de inanıyoruz. Ben de sizlerden topladıklarımı özet mahiyetinde şu başlıklarda bir araya getiriyorum: Birincisi en temel problemimiz Allah'la aramız açılmış. İmanımızda problem var. İkincisi namaz şuurumuzda eksiklik var. Üçüncüsü namaz kılmayı bilmeyenler var. Dördüncüsü namaza başlamak bir şey değil, namazı tutmak zor diyor. Ortaokul öğrencilerinden öğrendim, "Hocam biz peşin çalışıyoruz ya, veresiye sevmiyoruz," diyor. Namazın peşinle veresiye ne alakası var? Hemen bir başkası, "Kıl kıl da bilmiyor hocam, hesap çıkarmışlar," diyor. Çevresinde dışlanmaktan çekinenler var. Anladık ki herkesin bir mazereti var. Ben de bunlara birkaç cümle dokunmak istiyorum, güzel kızlarım. Allah'la aranız nasıl? Aynaya baktığınızda Allah'la aranızın nasıl olduğuna kendi kendinize not verebilirsiniz. Aynaya bakıyor musunuz? Peki, aynaya baktığınızda okula gelirken hiç şu soruyu sordunuz: Allah benim bu görüntümden razı mı, değil mi? Ben bir babayım, üç tane kızım var. Bir tane oğlum var. Aynanın karşısına geçtiğinizde, başınıza örtü aldığınızda ya da alamadığınızda Allah mı razı, şeytan mı razı? Allah'ın kulu muyuz, şeytanın kulu muyuz? Niye görüntüye yansımıyor? Ölmemeye çareniz varsa belirlediğiniz gibi yaşayın.” dedi. (İLKHA)