Toprak kaybına, hatta geçici kayıplara yol açacak herhangi bir belgenin imzalanması, Ukrayna liderinin siyasi kariyerini sonlandıracaktır.
Bu durum Ukrayna'yı da çok zayıf bir konuma sokacak ve topraklarının yüzde 20'sini kaybetmesine yol açacaktır.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna'da ateşkes önerisine Rus liderliğinin olumlu yaklaşmaması halinde, kendisine karşı önlemler alınacak. Bunu ABD Başkanı'nın özel temsilcisi Stephen Whitkoff söyledi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmenin olumlu geçtiğini söyledi: "Başkan Putin ile görüşmem yaklaşık üç ila dört saat sürdü. Çok olumluydu. Ukrayna'daki çatışmayı çözmenin yollarına dayanan bir tartışmaydı. Ben bunu tam olarak böyle tanımlardım."
Trump, önümüzdeki günlerde Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile tekrar görüşmeyi planladığını söyledi: "Sanırım aramızdaki her şey iyi gidiyor. Salı günü Başkan Putin ile görüşeceğim." Trump, Putin ile görüşmesinde toprak meselesini de ele almayı planladığını belirtti: "Toprak meselesini konuşacağız. Elektrik santrallerini konuşacağız, çünkü bu büyük bir mesele." Rusya Devlet Başkanı'nın basın sekreteri Dmitri Peskov, Putin-Trump telefon görüşmesinin 18 Mart Salı günü yapılacağını doğruladı: "Evet, bu doğru. Gerçekten de böyle bir görüşme Salı günü için hazırlanıyor." Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Danışmanı Mykhailo Podolyak, Ukrayna'nın barış görüşmelerinde ABD ile çok iyi ve senkronize bir tutum içinde olduğunu söyledi. Ona göre Putin, Trump'ın özel temsilcisi Steve Witkoff ile yaptığı görüşmenin sonuçlarını henüz bilmiyor: "Putin, Rusya'nın Ukrayna'yı nihayet yeneceği konusunda hala saçma sapan konuşabiliyor. Hiç şüphem yok ki, kendi paralel dünyasında yaşayan bu adam, herkesi yendiğini ve onları kuşattığını söylüyor. Herkes teslim olmalı, silahlarını bırakmalı. Üç yıldır savaşıyor ve herkesi yüzüncü kez yenmekte."
Siyaset Bilimci Turab Rzayev, Rusya ve Ukrayna'nın beklenen ateşkes anlaşmasına kadar cephe hattındaki konumlarını güçlendirmek için azami düzeyde çalıştıklarını söyledi. Analiste göre Rusya, ele geçirdiği toprak miktarı arttıkça, tarafların ateşkes veya barış anlaşmasında kendi yerlerinde kalma olasılığının artacağına inanıyor:
"Bu, Ukrayna topraklarının daha fazlasının Rusya'da kalacağı ve daha da parçalanacağı anlamına geliyor. Sonuç olarak, altyapısı parçalanmış ve yok edilmiş olan Ukrayna devletliği gelişemeyecek ve kendi başına ayakta kalamayacak. Varlığı sorgulanan Ukrayna, Rusya'nın etkisi ve kontrolü altında kalacak. Kremlin lideri bunu Ukrayna Devlet Başkanı V. Zelenski'nin iktidardan ayrılmasının nedenlerinden biri olarak görüyor. Başka bir deyişle, Ukrayna müzakere masasında kaybederse, iktidardan ayrılışı hızlandırılacak. Bu nedenle, Zelenski mevcut koşullarda bir barış anlaşması istemiyor. Geçici toprak kayıplarına bile yol açacak herhangi bir belgeyi imzalamak, sadece Zelenski'nin siyasi kariyerini sona erdirmekle kalmayacak, aynı zamanda Ukrayna'yı çok zayıf bir konuma getirecek ve topraklarının yüzde 20'sini kaybedecektir. Gelecekte, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü yeniden kazanması daha da zorlaşacak ve bir devlet olarak varlığı sorgulanacaktır."
Uzman, kamuoyunun Zelenskiy'nin sonunda barış olacaksa neden manevra yapmadığını ve savaştan kaçınmadığını haklı olarak soracağını vurguladı: "Ateşkes teklifini kabul eden Zelenskiy'nin Trump'a doğrudan 'hayır' diyemeyeceği açık. Çünkü Trump ile yüzleşmek ona çok pahalıya mal oldu. Ukrayna ABD'nin mali yardımına çok bağımlı. Zelenskiy, Trump'a bir özür mektubu bile göndermek zorunda kaldı. Rusya'ya cephede karşılık veremeyen Zelenskiy, İHA'lar ve diğer araçlarla stratejik hedefleri hedef alarak konumunu nispeten güçlendirmeye çalışıyor. Kursk'a tam da bu nedenle saldırıldı. Ancak Trump'ın her iki tarafa da baskı yapacak araçlara sahip olduğu unutulmamalıdır."