Darende Ziraat Odası Başkanı Orhan Karaca, dün akşam meydana gelen kar yağışı ve akabinde yaşanan don olayı ile ilgili açıklamada bulundu.
Kayısıda kaybın yüzde yüz olduğunu belirten Karaca, Malatya'nın "Afet Bölgesi" ilan edilmesi gerektiğini, kredi borçlarının faizsiz olarak ertelenmesi ve tarım sigortası sisteminin değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
"Deprem yaralarını sarmaya çalışan Malatya şiddetli zirai don olayıyla bir kez daha derin bir yıkıma uğradı"
Başkan Karaca, "6 Şubat 2023 tarihinde 'yüzyılın felaketi' olarak kayıtlara geçen büyük deprem sonrası yaralarını sarmaya çalışan Malatya, 11 Nisan 2025 gecesi yaşanan şiddetli zirai don olayıyla bir kez daha derin bir yıkıma uğradı. Özellikle Darende, Yeşilyurt, Battalgazi, Akçadağ ve Doğanşehir başta olmak üzere, bütün ilimizde meyve bahçeleri, sebze tarlaları ve bağlar neredeyse tamamen zarar gördü. Meteoroloji verilerine göre don olayının yaşandığı gece bazı bölgelerde sıcaklık eksi 15 dereceye kadar düşmüş, bu durumda kayısı başta olmak üzere diğer meyve türlerinde de yüzde 100’e varan ürün kaybına neden olmuştur. Kayısı üretiminde Türkiye'nin yüzde 85'ini karşılayan Malatya için bu sadece bir tarımsal kayıp değil, binlerce ailenin geçimini, bölgenin ekonomisini ve sosyal huzurunu tehdit eden büyük bir felakettir." ifadelerini kullandı.
"Malatya derhal 'Afet Bölgesi' ilan edilmeli"
Hasar tespit çalışmaları devam ettiğini belirten Karaca, şöyle devam etti:
"İlk incelemelere göre bu yılki rekoltenin büyük ölçüde yok olduğu ve çiftçilerimizin sezon boyunca gelir elde edemeyeceği anlaşılmaktadır. Bugün burada sadece tarım ürünlerinden değil, bir halkın geleceğinden, çocuklarının okul masraflarından, borçlarını ödeyemeyen üreticilerin umudundan söz ediyoruz. Bu nedenle Malatya’nın derhal ‘Afet Bölgesi’ ilan edilmesi, zarar gören çiftçilerimizin maddi kayıplarının devlet tarafından karşılanması, ziraat bankası, tarım kredi kooperatifleri ve sulama birliklerine olan borçların faizsiz ertelenmesi, tarım sigortası sisteminin yeniden yapılandırılarak tüm üreticiler için ulaşılabilir ve teşvik edici hale getirilmesi elzemdir."
"Çiftçiyi kaybedersek sadece bir üreticiyi değil, geleceğimizi kaybederiz!"
Devletin gereken adımları atması gerektiğini vurgulayan Karaca, "Unutulmamalıdır ki tarım sadece toprağa tohum atmak değil, bu ülkenin gıda güvenliği, ihracat geliri ve kırsal kalkınmasının temel taşıdır. Çiftçiyi kaybedersek sadece bir üreticiyi değil, soframıza gelen her lokmayı, dış ticaretimizi, kırsal yaşamı ve en önemlisi geleceğimizi kaybederiz. Bizler alın teriyle yaşayan, emeğiyle toprağı yeşerten çiftçiler olarak işimizin başındayız. Ancak bu yük artık tek başına taşınamaz hâle gelmiştir. Devletimizin ve tüm yetkililerin bir an önce gereken adımları atarak üreticilerimize nefes aldırmasını bekliyoruz." dedi. (İLKHA)
