OSMAN KAVALA’NIN BABASI MEHMET KAVALA POLONYA’NIN İSTANBUL TİCARET ATAŞESİ SAYESİNDE Mİ ZENGİN OLDU?

1 Ekim 1990 tarihinde Varşova Büyükelçiliğimizdeki görevime resmen başladım.

Büyükelçi Hatay Savaşçı Prof.Dr. Hoca Bey  İhsan Doğramacı’nın damadı.

Emekli bir Albay’ın oğlu olan Hatay Savaşçı  Ankara Atatürk Lisesi ve Hukuk Fakültesi mezunu.

Antipatik ve sevimsiz bir adam.

Doğramacı’nın kızı Şermin Hanım ile evlenince başına devlet kuşu konuyor ve soluğu İngiltere’de lisan okullarında  alıyor.

1965 yılında beraberinde eşi ve İngiltere’de doğan iki kız çocuklarıyla birlikte Türkiye’ye dönüyorlar.

Yıl 1965, kayınpeder Ankara Üniversitesi Rektörü, Demirel ise Başbakan.

Savaşçı Dışişleri Bakanlığına giriyor.

Doğramacı’nın kızı Şermin Savaşçı ise son derece kibar ve sosyal bir Hanımefendi.

Bayan Savaşçı ile samimiyetim olsaydı “ Hanımefendi bu adamla niye evlendin?” diye soracaktım.

Sefire Hanım 1959 Bağdat Amerikan Koleji mezunu.

Büyükelçilikte ciddi bir huzursuzluk var.

Bir kere Büyükelçi son derece geçimsiz ve huysuz.

Büyükelçiyle dost olabilmenin tek kaydı, köpek beslemek.

Savaşçı Köstence’de  Başkonsolos iken rezidansta görevli Tatar Türkleri  köpeğini öldürmüşler.

Bu yüzden tüm Tatarlara düşman.

Polonya’da bir miktar müslüman Tatar Türkleri yaşıyorlar ve ülkemize büyük sempatiyle bakıyorlar.

Mezarlarında ay-yıldız var, mescidleri ve imamları var.

Büyükelçi Askeri Ataşeyle kavgalı.

Ataşe Kurmay Yarbay ve her nedense bozuk diye fotokopi makinesini ona kullandırtmıyor.

Askeri Ataşede ne yapsın NATO üyesi ülkelerin Büyükelçiliklerindekiö askeri ataşelerin fotokopi makinelerini kullanmak 
mecburiyetinde kalıyor.

Bir gün bir fotoğraf çekiyor, karanlık odada tabetmesi lazım.

O arada fotokopi makinesinin kullanıldığını görüyor.

Fotokopi çeken de: “Yarbayım kusura bakma ben emir kuluyum,” diyor.

“Büyükelçi Size  fotokopi çektirmememizi söyledi.”

Kurmay Yarbay Askeri Ataşe’nin  asabı bozuluyor.

Mesele bununla kalmıyor. Askeri Ataşe ile Büyükelçi’nin ofisi aynı katta.

Bu sefer o kattaki lavaboyu kötü kullandığına dair söylentiler çıkıyor, bir takım uyarı yazıları yazılıyor.

Derken Kurmay Yarbay  Askeri Ataşe Büyükelçi’nin odasına gidiyor, zira bir mesaj çekecek, bunun için de Büyükelçi’den onay alması gerek.

Büyükelçi yazıda hata buluyor.

Artık Askeri Ataşe Varşova Büyükelçisini Genelkurmay Başkanlığına şikâyet ediyor.

İkisi kavga ediyorlar. Bunun üzerine başka bir şayia çıkıyor: “Askeri Ataşe tabancasını çekerek Büyükelçiyi ölümle tehdit etti.”

Tamamen uydurma.

Askeri Ataşe’nin o tarihte tabancası dahi yok, sadece kılıcı var.

Ankara’dan iki General  geldi, olayı tahkik ediyorlar.

Büyükelçi güçlü, kimse bir şey yapamıyor.

Kısacası belalı bir yerdeyiz. Konuşacak kimse yok.

Derken Polonya Radyo ve Televizyon Kurumunda çalışan sinemacı-tiyatrocu bir karı-koca tanıdık.

Daha önce anlattığım çift. Hani kadının babası İstanbul’da Polonya Ticaret Ataşeliğini yapmıştı.

Hatırlamakta güçlük çekmiyorum.

İyi Fransızca konuşan, küçük bir kızken babasıyla Urfa’yı gören ve: “Mehmet Kavala, bizim sayemizde çok zengin oldu,” diye anlatan Bayan.

Allah’tan 1991 yılında yapılan erken genel milletvekili seçimi imdadımıza yetişti ve 27 Ağustos 1991’de DYP Nevşehir Milletvekilliği Adaylığı için Varşova Büyükelçiliğindeki  görevimden istifa ederek Türkiye’ye döndüm.

Daha sonra Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliği, Tiflis, Kiev, Nürnberg, Houston, Ulaştırma Bakanlığı, Başbakanlık ve Melburn Başkonsolosluğundaki görevlerime devam ettim.

NEREDEN NEREYE?

Vahit Özdemir
(E) Diplomat
23 Şubat 2025

NOT: EDİTÖR ÖZLEM PEKCAN’IN KALEME ALDIĞI ÇARIKLI DİPLOMAT VAHİT ÖZDEMİR KİTABINDAN ALINTIDIR.