Bugün, 6 Mart 2025 Perşembe

[19:38, 30.01.2025] Necat Kaçan:

Eğitim, bir toplumun gelişimini belirleyen en temel unsurlardan biridir. Ancak eğitim sisteminin asıl amacı, bireyleri sadece diploma sahibi yapmak değil, aynı zamanda düşünen, sorgulayan, üreten ve toplumuna katkı sağlayan bireyler yetiştirmektir. Bugün baktığımızda, üniversite mezunu olmak ya da profesör unvanı almak her zamankinden daha kolay hale gelmiş olsa da eğitimin kalitesi ve bireylerin donanımı açısından ciddi bir gerileme söz konusudur.

1968 ve 1978 kuşaklarının lise diploması, yalnızca bir kâğıt parçası olmanın ötesinde, bilgi, kültür ve entelektüel birikim açısından bugünün profesör belgelerinden çok daha değerliydi. Çünkü o yıllarda liseler sadece akademik bilgi vermekle kalmaz, öğrencileri düşünmeye, sorgulamaya, analiz etmeye ve topluma yön vermeye teşvik eden kurumlardı.

Peki, 68 ve 78 kuşaklarının lise mezunları neden bugünün birçok profesöründen daha donanımlıydı?

1. Eğitimde Derinlik ve Kalite

Bugünün eğitim sistemi, çoğunlukla sınav geçmeye ve diploma almaya dayalı yüzeysel bir anlayışa dönüşmüş durumda. Ancak 68 ve 78 kuşaklarında lise eğitimi, bireyi akademik, kültürel ve düşünsel olarak donatan bir süreçti.

• Edebiyat dersleri, sadece dil bilgisi öğretmekle sınırlı değildi; öğrenciler, klasik ve çağdaş eserleri okur, eleştirel bakış açısıyla incelerdi.

• Tarih dersleri, sadece ezberden ibaret değildi; öğrenciler, tarihi olayları neden-sonuç ilişkisi içinde analiz ederdi.

• Matematik ve fen bilimleri, sınav geçmek için değil, bilimsel düşünme yetisi kazandırmak için öğretilirdi.

• Felsefe dersleri, düşünmeyi, tartışmayı ve fikir üretmeyi teşvik eden bir alan olarak görülürdü.

Bugün birçok profesör, kendi alanında uzmanlaşmış olabilir, ancak çok yönlü düşünme, analiz yapabilme ve geniş bir entelektüel perspektife sahip olma açısından o dönemin lise mezunlarının seviyesine ulaşamayanlar bile var.

2. Kitap Kültürü ve Okuma Alışkanlığı

68 ve 78 kuşağında eğitim gören bireylerin en büyük avantajlarından biri, güçlü bir okuma alışkanlığına sahip olmalarıydı.

• O dönemde liseliler, Tolstoy, Dostoyevski, Balzac, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Attilâ İlhan, H. Nihal Atsız,Ziya Gökalp, Necdet Sevinç,Sezai Karakoç gibi yazarların eserlerini okuyarak yetişiyordu.

• Kitap okuma bir zorunluluk değil, bir yaşam biçimiydi.

• Gazete ve dergi takibi yaygındı; öğrenciler ülke ve dünya gündemiyle ilgili bilinçli bireyler olarak yetişiyordu.

Bugün birçok akademisyen bile, sadece kendi uzmanlık alanına dair birkaç makale okuyarak yetinirken, geçmişin lise mezunları, çok yönlü bir entelektüel donanıma sahipti.

3. Eleştirel Düşünce ve Fikir Üretme Yeteneği

Bugün, akademik unvan sahibi olmak, derin düşünmek veya üretken olmak anlamına gelmiyor. Birçok profesör, sadece belirli kalıpları tekrar eden ve yeni fikir üretmekten uzak bireylere dönüşmüş durumda.

Oysa 68 ve 78 kuşağının eğitim anlayışı, eleştirel düşünmeyi teşvik eden, özgürce tartışma ortamları sunan bir yapıya sahipti.

• O yıllarda bir lise öğrencisi, bir felsefi akımı savunabilir, bir politik görüş üzerine tartışabilir, bir sanat eserini analiz edebilirdi.

• Gazeteler ve dergiler, liselilerin makalelerine ve denemelerine yer verirdi.

• Tartışma kulüpleri ve münazaralar, öğrencileri düşünmeye ve analiz yapmaya teşvik ederdi.

Bugün birçok akademisyen, eleştirel düşünce yerine ezbere dayalı bilgilere bağlı kalarak, akademiyi bir “statü kazanma” aracına dönüştürmüş durumda.

4. Bilgiye Değer Verme ve Üretme Kültürü

68 ve 78 kuşağı için bilgi, bir statü aracı değil, bir yaşam biçimiydi. O yıllarda liselerden mezun olan gençler:

• Kendi el yazılarıyla notlar tutar, defterler doldurur, konuları derinlemesine incelerdi.

• Kütüphanelerde vakit geçirir, araştırmalar yapardı.

• Bilgiyi tüketmek yerine üretmeye çalışırdı.

Bugün ise akademik dünyada bile bilgiye gerçekten değer veren, derinlemesine araştırma yapan ve orijinal fikirler üreten bireyler azalmış durumda.

5. Toplumsal Bilinç ve Sorumluluk Anlayışı

68 ve 78 kuşağı, sadece bireysel başarıyı değil, topluma karşı sorumluluk bilincini de ön planda tutuyordu.

• Öğrenciler, sosyal meselelerle ilgilenir, tartışır ve çözüm arayışına girerdi.

• Toplumsal olaylara duyarlıydılar; eğitim, sadece bireysel başarı için değil, toplumu geliştirmek için bir araçtı.

• Bugün akademik dünyada bile kendi uzmanlık alanının dışına çıkmayan, toplumsal meselelerle ilgilenmeyen bir anlayış yaygın.

Son Söz: Bir Diploma Her Şeyi Anlatmaz!

Bugün sayısız üniversite diploması, profesör belgesi ve sertifika dağıtılıyor. Ancak bu belgelerin içi ne kadar dolu?

• Bir profesörün unvanı olabilir ama tarih, edebiyat, felsefe ve sanat konusunda yetersizse, bu akademik unvan ne kadar değerli?

• Bir akademisyen makaleler yazabilir ama toplumu anlayamaz, analiz edemez, eleştirel düşünemezse, ne işe yarar?

• Bir birey sayısız sertifikaya sahip olabilir ama okuma alışkanlığı yoksa, dünyayı anlamaya dair bir çabası bulunmuyorsa, gerçek anlamda eğitimli sayılabilir mi?

İşte bu yüzden, 68 ve 78 kuşağının lise diploması, bugünün birçok profesör belgesinden daha değerliydi. Çünkü o dönemin eğitimi, gerçek anlamda bireyi yetiştirmeye odaklıydı.

Bugün akademik unvanların içi boşaltılmışken, geçmişin lise mezunları hâlâ entelektüel donanımları, sorgulama yetenekleri ve topluma olan katkılarıyla bir nesle ilham vermeye devam ediyor.

Necat KACAN

Eğitimci Araştırmacı Yazar


*68 ve 78 Kuşağının Lise Diploması: Bugünün Profesör Belgesinden Daha Değerliydi *

Necat Kacan

31.01.2025 09:18:00

Anahtar Parti İl Başkanı: “Devlet, Millet Düşmanlarıyla İş Tutmaz!”

OH NE GÜZEL DÜNYA SAĞLIKÇI YOKSA DÜKKÂNI KAPATIP GİDELİM, ÖYLEMİ?

Bir kötünün yanında bir iyiyi anlatalım o zaman…

Erzurum'da içme suyu uyarısı

ERZURUM B.B. U-16 YAŞ GRUBUNDA SONA YAKLAŞTIKÇA HEYECAN ARTIYOR

Bir kötünün yanında bir iyiyi anlatalım o zaman (3)

ANAHTAR PARTİ’DEN KADINA ŞİDDETLE MÜCADELEDE KARARLILIK MESAJI

E-Spor İl birinciliği müsabakaları Erzurum’da yapıldı…

ETB’de akreditasyon süreci

ERZURUM AMATÖR KÜME PLAY-OFF GRUBU NEFES KESMEYE DEVAM EDİYOR

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 25 20 0 5 36 65
2.Fenerbahçe 25 19 2 4 40 61
3.Samsunspor 25 14 6 5 13 47
4.Beşiktaş 24 12 4 8 15 44
5.Eyüpspor 25 11 7 7 10 40
6.Göztepe 24 10 8 6 12 36
7.İstanbul Başakşehir 24 10 8 6 9 36
8.Rizespor 25 10 12 3 -9 33
9.Trabzonspor 24 8 8 8 10 32
10.Gazişehir Gaziantep 24 9 10 5 -1 32
11.Kasımpaşa 25 7 7 11 -5 32
12.Alanyaspor 25 8 10 7 -7 31
13.Antalyaspor 25 8 11 6 -18 30
14.Konyaspor 25 7 11 7 -7 28
15.Bodrum FK 25 6 13 6 -12 24
16.Sivasspor 25 6 13 6 -13 24
17.Kayserispor 24 5 10 9 -20 24
18.Hatayspor 24 2 15 7 -19 13
19.Adana Demirspor 25 2 19 4 -34

YAZARLAR