Çoğu lideri gözle göremezsiniz artık, çünkü yeni lider ekranın içinde saklanıyor. O artık bir gerçek kişi değil, duygularınızın algoritmasıdır.
“Algı, bazen gerçeğin kılık değiştirmiş halidir.”
@stratejivefikirler
Facebook verilerinin sızdırılmasıyla ortaya çıkan Cambridge Analytica skandalı, dijital savaşın ilk büyük sireniydi. Bu yapay zekâ destekli veri avcıları, seçmenlerin psikolojik profillerini çıkararak onların kime oy vereceğini bile önceden biliyordu. İşin asıl dehşet verici kısmı şu: Sizin için bir lider yaratabiliyorlardı.
“Gerçek lider sadece peşinden gidilen değil, yönlendirenleri de gösterir.”
@stratejivefikirler
Bir Brezilyalı çiftçi, elindeki akıllı telefonla TikTok’ta bir “vatandaş gazeteci”ye hayran oluyor. O kişi aslında bir istihbarat algoritmasının ürünü. Kim olduğunu asla bilmeyecek, ama fikirlerini onunla şekillendirecek. İşte bu, yeni nesil dijital figür üretiminin gücüdür.
“Bir ekrandan yayılan fikir, bazen bir kürsüde söylenenden daha etkili olur.”
@stratejivefikirler
Hatırlayın; Rusya, ABD Başkanlık seçimleri sürecinde, sahte sosyal medya hesaplarıyla Amerika’daki kutuplaşmayı körükledi. Amaç kazandırmak değildi; sistemin meşruiyetini yıpratmaktı. Bu hesapların çoğu, sıradan birer kullanıcı gibi davranan “görünmeyen liderler”di. Yani halktan biri gibi görünüp halkı yönlendiren dijital ajanlar.
“Dijital kahramanlar, gerçekliğin kopyası değil, algının ta kendisidir.”
@stratejivefikirler
Filipinler’de Rodrigo Duterte’nin sosyal medya stratejisi, onu neredeyse kutsal bir figüre çevirdi. Twitter’da bir “temizlikçi” gibi davranan yüzlerce hesap, onun uyuşturucuya karşı verdiği savaşı romantikleştirdi. O hesaplar devletin değil, bazen başka ülkelerin dijital savaşçılarıydı.
“Çogu zaman halkı arkasına alan lider değil, halkın önüne dijital bir gölge koyan kazanır.”
@stratejivefikirler
Mikro-hedefleme teknikleriyle her bireyin korkuları, umutları, kızgınlıkları analiz ediliyor. Örneğin Hindistan’da WhatsApp grupları, dinî ayrışmayı tetiklemek için kullanılıyor. Grup içi mesajlaşmalar, çoğu zaman bir ajansın yönettiği, halktan gibi gösterilen ama zihinleri manipüle eden “dijital abiler”den çıkıyor.
“Zihinlere girmenin yolu artık tanktan değil, tik’ten geçiyor.”
@stratejivefikirler
İran, sosyal medya üzerinden yurt dışındaki muhalifleri susturmak için binlerce sahte hesap kullandı. Bu hesaplar bir yandan Batı karşıtı propagandayı yayarken, öte yandan İran diasporasında kafa karışıklığı yarattı. Amaç, dijital olarak yalnızlaştırmak ve teslim almaktı.
“Dijital harp, silahı olmayan bir savaşın ta kendisidir.”
@stratejivefikirler
Peki ya bu savaşta en çok etkilenen kim? Gerçek liderler. Çünkü halkın gözünde artık yalnızca ekran kahramanları var. Onlar acıkmıyor, hata yapmıyor, yorulmuyor. Yani “tasarlanmış figürler” gerçek liderliği gölgeliyor.
“Dijital figürün zaafı yoksa, insanlığın zaaflarını istismar etmek içindir.”
@stratejivefikirler
Batı demokrasilerinde bile bu psikolojik harp araçları, seçimleri ve toplumsal barışı tehdit ediyor. Fransa’da Sarı Yelekliler hareketi boyunca sahte hesaplar üzerinden hem polis hem eylemci kimlikleriyle bilgi kirliliği yayıldı. Sonuç? Gerçek olanla olmayan iç içe geçti.
“Algının sahibi, gerçeğin hâkimi olur.”
@stratejivefikirler
Bu çağda lider artık en önde yürüyen değil, en iyi programlanan. Bize düşen, bu dijital kahramanlara hayran kalmak değil; onları kimin, ne amaçla sahneye koyduğunu sormak.
“Bazen halkı peşinden sürükleyenler değil, halkın yürüdüğü yola dijital taş döşeyenler kazanıyor.”
@stratejivefikirler
“Bazen düşmanınız bir kişi değil, o kişiyi sizin için inşa eden görünmez zekâdır.”
@stratejivefikirler
Unutulmamalıdır ki liderlerin çoğu bu çağda kürsüden değil, kodlardan doğuyor. Onlar görünmeyen ama çok iyi görünen birer “dijital kahraman”. Aslında ne kahramanlar, ne de halktanlar. Onlar; ekranlardan gönüllere sızan, istihbarat laboratuvarlarında üretilen psikolojik harp mühimmatları.
“Algı, bazen gerçeğin kılık değiştirmiş halidir.”
@stratejivefikirler
Ama asıl hikâye burada başlıyor: Bu sahte kahramanlar sadece halkı yönlendirmekle kalmıyor, gerçek liderlerle kirli pazarlık masalarına da oturuyor. Destek karşılığında fikir, yönelim ve hatta ideal satışı isteyen dijital tüccarlar gibi…
“Bir lider pazarlık masasından kalkamıyorsa, halkın gözünde ayağa kalkamaz.”
@stratejivefikirler
Nasıl mı oluyor bu işler?
Çok basit. Bir siyasi liderin toplumda yükselmesi için sosyal medya desteğine ihtiyacı varsa, bu sahte figürler bir anda onu övmeye başlıyor. Gündem oluşturuyorlar, manipülatif videolarla halkın duygularına oynuyorlar, rakiplerini sistematik biçimde itibarsızlaştırıyorlar. Ama bu desteğin bir faturası oluyor.
“Görünmeyen eller, liderin elini tutuyorsa; bilin ki o elde bir kelepçe de vardır.”
@stratejivefikirler
İşte tam bu noktada “karanlık masa” kuruluyor. Orada ne diplomasi vardır, ne etik. O masada algoritmalar oturur, hedef kitle analizleri konuşur. Bu liderlere, “seni öne çıkarırız ama şu politikayı destekle, şu dosyaya sessiz kal, şu küresel ajandaya direnme” denir.
“Dijital destek, ruhunu rehin vermeye hazırsan gelir.”
@stratejivefikirler
Mesela Afrika’da bazı Batı merkezli PR ajansları, sosyal medya etkisi karşılığında yerel liderlerden doğal kaynak politikalarında esneklik ister. Nijerya’da dijital ajanslar, petrol şirketlerinin lehine halkı yatıştıracak mesajlar için sahte kanaat önderleri üretir. Lider bu yapay destekle halkı ikna ettiğini sanır ama ip artık elinde değildir.
“Sana alkış getiren dijital gölgeler, bir gün seni sessizliğe de mahkûm edebilir.”
@stratejivefikirler
Benzer senaryo Orta Avrupa'da da yaşanır. Macaristan’da dijital milliyetçilik figürleri türetilmiş, hükümetle örtülü pazarlıklar sonucunda iç kamuoyuna “Batı düşmanlığı” pompalamıştır. Bu figürler görünürde halktan biridir ama içerikte istihbarat tabanlı propaganda araçlarıdır.
“Halkın sesi gibi görünen, bazen başkalarının fısıltısıdır.”
@stratejivefikirler
Gerçek liderler bu oyunu görür mü? Görür. Ama bazen çaresizlikten, bazen iktidarı korumak adına ve bazen de kişisel çıkarları için bu pazarlığa razı olur. Yani dijital karanlığa kendi eliyle mum tutar.
“Gerçek lider karanlıkta yön bulur, dijital kahramanlar ise sadece spot ışığı sever.”
@stratejivefikirler
Destek nasıl sağlanır?
Yani bir lider eğer “onlara rağmen” değil, “onlarla birlikte” yürümeye razı olmuşsa; artık o lider değil, sadece onların vitrinidir.
“Vitrindeki kahraman, depodaki akılla şekillenir.”
@stratejivefikirler
Unutmayalım, bazen en çok alkışlanan figür, en çok kontrol edilen kukladır. Bize düşen: Bu dijital kahramanların arkasındaki gerçek senaristleri tanımak, pazarlık masalarına kimlerin oturduğunu ifşa etmektir.
“Kiminle yürüdüğünü değil, kimin masasında elini tuttuğunu sormalı halk.”
@stratejivefikirler
Ve son söz:
“Bir lider gerçekse, dijital kahramanların desteğine muhtaç değildir.”
@stratejivefikirler
Gürkan KARAÇAM