Şiir; aşktır, sevdadır, özlemdir, sevgidir, sevgilidir. Şiir; yapraktır, hüzündür, güzdür. Şiir, romanları mısralara sıkıştıran sözdür. Kimi zaman gözyaşı olur; kimi zaman da olaylar ve durumlar karşısında yürekten kopup gelen bir çığlık... Acıya ağıt, mazluma kalkandır şiir. Aşk; şiirle somutlaşır, kahramanlar onunla yaşar; milletler, şiirle devletleşir, ebedileşir. Şiir; kimi zaman susularak çekilen bir iç, kimi zaman da kılıç olur haksızlığa, zulme, zalime karşı. Ne demişti Mehmet Emin Yurdakul: “Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et / Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet / Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir. Ben de bunaldığım her zaman diliminde şiirin kanatlarının altında yer bulmaya çalışırım kendime…
ÜLKEME VAH ÜLKEME!
Serv’e halef kuruldu, yine sancılı masa
El yükseltir siyasi, vatan ortada parsa
Bir yüzyılın sonunda yine geldik makasa
Sözde vatan diyenler toplanmış küme küme
Sur çekmişler kaleme, ülkeme vah ülkeme!
Adaletin ‘A’sı yok, her şey dal-et’e kalmış
Kurt terk edince tanı, meydanlar ite kalmış
Sülükler bayram yapar, kararlar fite kalmış
Sözde vatanseverler toplanmış küme küme
Sırt vermişler sisteme, ülkeme vah ülkeme!
Dedem Korkut boy verip soyu soylamaz olmuş
Zulüm depara kalkmış, Köroğlu aymaz olmuş
Devlet tek/ele teslim, dertler duyulmaz olmuş
Sözde vatan diyenler toplanmış küme küme
Boyun eğmiş toteme, ülkeme vah ülkeme!
Kinler kirle sarışmış; hırs, kibir tavan yapmış
Tarikatlar boylanmış, eğitim raydan sapmış
Allah’ı unutanlar, şeyh demiş; kula tapmış
Sözde vatanseverler toplanmış küme küme
Saf demişler erdeme, ülkeme vah ülkeme!
İblisin çaşıtları gündem döşüyor yola
Talan, vurgun barışık; soygun, israf kol kola
Sapkınlarda telaş var, verirler mi hiç mola
Sözde vatan diyenler toplanmış küme küme
Razı olmuşlar yeme, ülkeme vah ülkeme!
Bebek katillerini kucak açıp aklayan
İrtica akrebini sinesinde saklayan
Attığı her adımda ne der/leri yoklayan
Sözde vatanseverler toplanmış küme küme
Ok atarlar sineme, ülkeme vah, ülkeme!
Anayasa mı? Rafta. Hukuk dersen Araf’ta
Yemin edip söz veren, şeref satar ön safta
Bekamız Haça teslim, eller hazır parafta
Sözde vatan diyenler toplanmış küme küme
Parmakları boheme, ülkeme vah ülkeme!
Fırat, Dicle’ye küskün kucaklaşıp akmıyor
Kızılırmak’ta eyvah dönüp düze bakmıyor
Menderesler atık sel, lale sümbül kokmuyor
Sözde vatanseverler toplanmış küme küme
Boyun eğmişler zulme, ülkeme vah ülkeme!
Hâkim hükme izinsiz, vize ağır sultanda
Rüşvet, hak ediş olmuş; mühür, mührü satanda
Doğrular ateş sanki kavruluyor kazanda
Sözde vatan diyenler toplanmış küme küme
İhanetler kaseme, ülkeme vah ülkeme!
Sınırlar delik deşik sanki yolgeçen hanı
Kumar masalarında Türk’ün aziz vatanı
Toprakta kemik ağlar, sızlar şehidin kanı
Sözde vatan diyenler toplanmış küme küme
Göz dikmişler mahreme, ülkeme vah ülkeme!
Dönüşler U dönüşü, bak daldı karabatak
Mayından denizaltı, ha çıktı ha çıkacak!
BOP’a teslim olanlar, neft ile aklanacak
Sözde vatanseverler toplanmış küme küme
Kıymışlar can ülkeme, ülkeme vah ülkeme!
Hadi ÖNAL/ 17 Kasım 2024 / ELAZIĞ