Lider dediğimizde aklımıza güçlü, kararlı, topluma güven veren bir figür gelir. Ancak son dönemde gözlemlediğimiz bazı siyasi figürler, toplumun gözünde bu klasik lider tanımının çok uzağına düşüyor. Özellikle “abdal mı aptal mı” dedirtecek kadar kimliksiz veya dengesiz bir profil çizen bazı liderler, toplumda güvensizlik yaratıyor.
Günümüz siyasi ortamında bir liderin toplum tarafından anlaşılabilir bir çizgide durması, güven ve istikrar açısından önemlidir. Ancak, sürekli çelişkili açıklamalar, ani fikir değişiklikleri ve tutarsız politikalar sergileyen bir genel başkan toplumda kafa karışıklığı yaratıyor. Kimlik ve kişilik anlamında netlik arayan seçmenler, maalesef burada bir kimlik bulamıyor. Liderin bir gün bir şey söyleyip ertesi gün tersini yapması, onun halk nezdindeki güvenini sarsmakla kalmıyor; partisini de belirsiz bir yola sokuyor.
Toplumu yönlendirecek bir liderin vizyon sahibi olması ve aynı zamanda cesur kararlar alabilmesi beklenir. Fakat, eğer bir lider ne kendi ne de partisi için belirgin bir kimlik çizemiyorsa, halkın güvenini kazanması oldukça zor. Bir gün ileri bir adım atan, ertesi gün aynı adımı geri çeken bir liderin ne kadar süre bu pozisyonda kalabileceği ise ciddi bir soru işareti.
Bu noktada halkın tepkisi net: "Sen kimsin? Abdal mı, aptal mı?" Güçlü liderler açık, net ve kararlı olurken; kimliksiz ve tutarsız liderler toplum nezdinde sadece bir soru işareti olmaktan öteye gidemezler.
Biliyorum sizinde kafanızda bu yazıya muhatap bir lider var. Ben isim vermedim çünkü ismi sizin vicdan ve akıl süzgeciniz çoktan hafızanızda canlandırdı. Bu haftada böyle olsun, gelen gününüz, geçen gününüzden güzel geleceğiniz aydınlık olsun. Haftaya görüşmek dileğiyle…