Ağustos: Direnişin, Fethin ve Varlığın Günü
Tarihte öyle günler vardır ki; sadece bir takvim yaprağı değil, bir milletin kaderini belirleyen kırılma noktasıdır.
1 Ağustos işte böyle bir gündür.
Bir yanda 1571 yılında Osmanlı’nın Kıbrıs’ı fethederek Akdeniz’in kalbine adalet, huzur ve medeniyet taşıdığı gün…
Diğer yanda 1958 yılında Rum mezalimine karşı Türk varlığını yaşatmak için kurulan Türk Mukavemet Teşkilatı'nın diriliş destanı…
Ve nihayet 1976’da Kıbrıs Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'nın kurulmasıyla, Türk varlığının ilelebet bu topraklarda kalacağının ilanı…
Bu tarih, yalnızca bir fetih değil; bir milletin canını, kanını ve imanını siper ederek yazdığı bir varoluş destanıdır.
Kıbrıs, sadece bir ada değildir.
O, Doğu Akdeniz’in Türkçe konuşan vicdanıdır.
Orada ezan susarsa, Türk dünyasının kalbi kanar.
Orada bayrak inerse, bütün mazlumlar yalnız kalır.
Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT), sadece bir direniş hareketi değil; adeta bir milletin yok sayılmaya karşı haykırışıdır.
Çocukların kurşunlandığı, kadınların yakıldığı, camilerin bombalandığı günlerde, Türk Mukavemet Teşkilatı "Vatan, Namus ve İman" diyerek kuruldu.
Kurşun geçirmeyen tek şey vardı: Türk’ün yüreği…
Ve o yürek, bugün Kıbrıs Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı çatısı altında hâlâ dimdik atıyor.
Unutulmamalıdır:
Kıbrıs Türkü, özgürlüğü gökten zembille almadı;
Onu şehit kanlarıyla toprağa işledi, anaların duasıyla büyüttü.
Bugün hâlâ "Çözüm" masalarında, Türklerin azınlık yapılmaya çalışıldığı günümüzde, 1 Ağustos’un manası bir kez daha hatırlatılmalı:
> "Biz buradayız ve burada kalacağız!"
Bu üç tarihi yıldönümü –Fetih, TMT ve Güvenlik Kuvvetleri– bize bir hakikati haykırır:
Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacaktır!
1 Ağustos; fetihle kurulan adaletin, direnişle kazanılan özgürlüğün ve orduyla sağlanan güvenliğin tarihidir.
Kutlu olsun!