EVEETT. 

BÜYÜK GÜN! 

Bugün; 3 milyon 36 bin 945 öğrenci için, kalpleri küt küt atarak bekledikleri, hayaller kurdukları veya korktukları sınav sonuçlarının açıklandığı gün! 

Bu konuyu zaten yazmıştım ama bugün sabahtan beri etrafımda olan öğrenci adaylarının kiminin hıçkırıklarla ağlamasına, kiminin daha dirayetli durmaya çalışarak hayal kırıklığı ve ümitsizliğine, sayısı az da olsa kiminin de mutlu olanına şahit oldum... 

Yazdık defalarca! 

HER HAYVAN AĞACA ÇIKAMIYOR, ÇIKAMAZ!
Çıkanlar zaten o anlamda yetkin yaratılmışlar! 

Şu sistemi değiştirin! 

Balığa, kamlumbağaya da aynı hedefi koyamazsınız! 

TIRMANMA YETENEĞİ OLARAK YARATILANI TIRMANMADA, YÜRÜME YETENEĞİ OLANI YÜRÜMEDE, YÜZME YETENEĞİ OLANI YÜZMEDE YARIŞTIRABİLİRSİNİZ! 

BU HAKSIZLIK! 

Şimdi yerleşme sonuçları açıklanınca sayıyı göreceğiz.. 

3 küsür milyondan kaç kişi başarısız(!) mış acaba? 

AMA DURUN!!!
İroni vakti... 

Kimse bize kaşının üstünde gözün var da diyemez! 

Ülkemizin EĞİTİM SİSTEMİ(!) EĞİTİMDE EŞİTLİK ve ADALETTE 1 numara!


O KADAR Kİ; bu cümlenin tam tanımını sanki biz bulmuşuz... 


İlgi, kapasite ve yeteneğine bakmaksızın herkese aynı dersler ve konular veriliyor mu?
EVET, herkese aynı! 

İŞTE SİZE EŞİTLİK! 

Herkese aynı sorular soruluyor mu?
EVET, soruluyor! 

İŞTE SİZE ADALET! 

Eğitim sisteminde tam eşitlik, tam adalet! 

Eee, DAHA NE İSTİYORSUNUZ? 

"NANKÖR"lük etmeyelim...
LÜTFENN!



BAŞARAMAYANLAR(!) İÇİN SEBEP-SONUÇ BELLİ= 

*Çalışmamıştır!
*Ana-babasının verdiği emeğe nankörlük etmiştir!
*1 milyon deneme sorusu çözmemiştir!
*Kapasitesi veya şımarıklığı yüzünden, okulun normal ve mükemmel(!) eğitiminden anlamamıştır!
*Bu şımarıklığı ve vurdum duymazlığı  yüzünden ek ders veya dersane eğitimi de almasına rağmen, yine iş güzarlık yapmıştır!
*Ailesini, etrafına karşı mahçup etmiştir!
*Ailesine layık olamamıştır!
*Öğretmenleri ve ailesinin güvenini kaybetmiştir!
*Gittiği okulun başarı sırasını düşürmüştür!


BAŞARANLAR İÇİN SEBEP-SONUÇ:
*Gece gündüz demeden çalışmıştır!
*Çözmediği deneme, görmediği soru tipi kalmamıştır!
*Mükemmel(!) Eğitim Sisteminin mükemmel yansımasıdır!
*Okul ve öğretmenlerin medar-ı iftihârıdır!
*Ailesinin başını dik tutan evlattır!
*Eğitimi için harcanan her kuruşun hakkını vermiştir! 

[(YETENEĞİ, İMKÂNI VS OLUP DA ÇALIŞMAYANLAR BU KATEGORİLER DIŞINDA..)
(ÇÜNKÜ BU ŞEKİLDE BOŞLAYANLAR SAYI OLARAK %3!)
(Biz %97 için konuşuyoruz...)] 

PEKİ..
Reele dönersek; 

Sebep-Sonuç eşittir Eşitlik-Adalet mi? 

Bu mudur?? 

HAYIR! 

Bu eşitlik değil!
Adalet hiç değil! 

Sınavda başarılı olup, hedefini tutturan gençleri tebrik ediyorum... 

Çalışma, azim, gayret, fedâkarlık... 

Hepsinin sonucu istediğinize ulaşmış olarak, yaşadığınız haklı gururu da alkışlıyorum.. 

Ama...
Unutmamanız gereken bir şey var!
Size verilmiş yeteneğin, ilgi, beceri, kapasite ve kabiliyetinizin etkisi de yatsınamaz değil mi?

"BAŞARISIZ" kelimesini kullanmadan!
Hedefine ulşamayan gençlere gelince... 

Sizler balık özelliğinde iken, ağaca tırmanamadınız diye hayıflanmayın lütfen.. 

Eğer üzerinize düşeni yaptıysanız, elinizden gelen gayreti, kapasiteniz doğrultusunda gösterdiyseniz ve buna rağmen olmadıysa..... 

Bu sizin değil, bizim eksiğimiz!
Sistemin eksiği!
Ya da FAZLASI(!) 

BİZ BÜYÜKLER! 

AİLELER! 

EBEVEYNLER! 

AMCALAR, DAYILAR, HALALAR, TEYZELER... 

BİLUMUM AKRABA-I TÂLUKAT! 

"Filancanın oğlu OTDÜ kazanmış" deyip zorla kıyaslattıran KOMŞU TEYZELER!


YA HAYIR (GÜZEL) KONUŞALIM...
YA SUSALIM!


Zaten yaşları itibari ile bir sürü farklı duygu geçişi yaşayan gençlere, bir de biz negatif yüklemeyelim.. 

Sonuç (bize göre) kötü(!) olsa da, o bedenen büyümüş görünen, ama yüreği minik bir kuş gibi çırpınan evladımıza sarılalım...
Çırpınışlarını, kalp ritmini yavaşlatalım... 

Onun sadece bize; bizim şevkatli bakışlarımıza, sıcak sarmalamamıza, tesellimize, bize güvenmeye ve ona güvendiğimizi hissetmeye ihtiyacı var! 

Unutmayalım ki; büyüselerde yürekleri hep çocuk ya da çocuğumuz olarak kalacak.. 

Ve yaptıklarımızdan çok yapmadıklarımızı hatırlayacaklar!


Şimdi biz; sistem diyoruz..
Eleştiriyoruz..
Çözüm bulamıyoruz..
Mecburen bu çarkın dişlisi olmaya zorluyoruz.. 

Bile bile...
Farkıda olarak... 

Bunu yaparkende çocuğumuzla aramıza aşılmaz uçurumlar, iyileşmesi zor yaralar açıyoruz! 

Yapmayalım!!
İyileşmeyen yara hep kaşınır..
Kaşıdıkça hep kanar ve daha derinleşir... 

Bu günler geçecek..
Onlar ama öyle, ama böyle bir hayat kuracaklar elbet... 

Vee...
Devran dönecek.. 

Ömrümüz olursa, onlar yetişkin, biz yaşlı olacağız günün birinde.. 

Belki yaş ilerledikçe çocuklaşacağız kimbilir... 

Olur ya, insanlık hâli.. 

Bizde bir sorumsuzluk edersek, yaşıtlarımız kadar iyi şartlarda olamazsak, kendi işimizi yapamazsak, ihtiyaçlarımızı dahî karşlayamazsak! 

Geçmişe dair veya o gün için herhangi bir konuda "BAŞARISIZ" olursak.... 

Ve onlar da bize;
"FİLANCANIN ANNESİ..."
"FALANCANIN BABASI..."
"BEN SANA DEMEDİM Mİ..."
"YILLARDIR UĞRAŞIYORUM SENİNLE..."
"EMEKLERİME YAZIK...
"AKLINI NİYE KULLANMADIN...."
"NE HÂLİN VARSA GÖR..." 

Vs ile başlayan cümleler kursalar.... 

Ne hissederiz?
Ne cevap veririz? 

En yaygın ve muhtemel cümle:
"SANA VERDİĞİM EMEKLERE YAZIKLAR OLSUN" olur sanırım....


Unutmayalım ki bizim emeklerimiz anne babalığın gerekliliğidir!
Onlara sunduğumuz bir lutuf değildir! 

Her ailenin kendi dinamiği içinde yapabildiğini yapması, zaten olması gerekendir! 

Maddi bütün şeyler unutulur..
Varlıkta, yoklukta..
Zenginlikte, yoksullukta.. 

Ama manevi yokluk ve yoksulluk unutulmaz! 

Hele ki onlar için keskin bir dönemeç olan bu süreci, ömürleri boyunca hatırlayacaklar! 

Gün bugün…

Ya ona sarılıp kazanmaya…

Ya ona kızıp dışlarken, ileride dışlanmaya!

O zaman bu sürecin sonucu ne olursa olsun, "VARDIR BİR HAYIR" deyip önce kendimize, sonra o kuş misâli çırpınan minik yüreğe sarılıp anlatalım.. 

Kendi dilimiz yetmiyorsa anlatmaya Kur'an diliyle anlatalım... 

"Sizin hayır bildiklerinizde şer; şer bildiklerinizde hayır vardır. 
Allah bilir siz bilemezsiniz.” (Bakara Suresi 1/216) 

Rabbim tüm gençlerin haklarında hayırlı olanı nasip etsin ve kolaylaştırsın... 

Bizlere de akıl ve şuur çerçevesinde, hırstan, nefsten, şeytanî vesveselerden uzak şekilde anlamayı, yönetmeyi...
Arkasındaki hikmeti düşünerek nasip olanı kabullenmeyi...
Emanet olan evlatarımızı her koşulda hakkıyla sarıp sarmalayabilmeyi, gözle görülemeyecek güzellikleri kazanabilmeyi nasip eylesin inşallah.... 

           VESSELÂM