Türk siyasetinde milliyetçi kanadın dengesi, son yıllarda fazlasıyla tartışma konusu oldu. Ahmet Yılmaz’ın Ümit Özdağ’a yönelik sert açıklaması da bu tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Yılmaz, “Türk milliyetçilerine yeni bir Sinan Oğan vakası yaşatmanıza izin vermem!” diyerek Özdağ’a yönelik eleştirilerini açık bir şekilde dile getirdi. Bu çıkış, sadece bir uyarı değil, aynı zamanda Türk milliyetçiliğinin hassasiyetlerini gözler önüne seren önemli bir tavırdır.
Ümit Özdağ, Zafer Partisi lideri olarak milliyetçi camiada dikkat çeken bir isim. Ancak, milliyetçi seçmen nezdinde bir figürün ilkeli duruşunu kaybetmesi, siyasetin doğasında kabul edilebilecek bir durum değildir. Daha önce Sinan Oğan örneğinde gördüğümüz gibi, şahsi çıkarlar veya kısa vadeli siyasi manevralar, milliyetçi tabanın sabır sınırlarını zorlamaktadır. Ahmet Yılmaz’ın açıklaması, bu sabrın tükenmek üzere olduğuna dair güçlü bir mesaj içeriyor.
Milliyetçi Tabana Uyarı
Ahmet Yılmaz’ın “Yeni bir Sinan Oğan vakası yaşatmanıza izin vermem!” sözleri, hem Özdağ’a hem de milliyetçi camiaya yönelik bir uyarıdır. Sinan Oğan, 2023 seçimlerinde Türk milliyetçilerinin desteğini kazandıktan sonra, beklenmedik adımlarıyla bu güveni zedelemiş ve geniş bir hayal kırıklığı yaratmıştı. Bu süreç, milliyetçi tabanda derin bir yara bırakırken, liderlere olan güveni de sarsmıştır.
Ahmet Yılmaz’ın açıklamaları, milliyetçi seçmenin bu tür manevralara tahammül göstermeyeceğini açıkça ortaya koyuyor. Milliyetçilik, kişisel çıkarların değil, milletin ve devletin çıkarlarının her şeyin önüne konulması gerektiği bir ideolojidir.
İlkeli Duruşun Gerekliliği
Türk milliyetçiliği, stratejik hamlelere karşı elbette açık olmalıdır. Ancak bu stratejiler, milli davaya zarar veriyorsa veya seçmen kitlesinin değerleriyle çatışıyorsa, hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Sinan Oğan örneği, bu noktada önemli bir ders niteliğindedir. Milliyetçi liderlerin, tabanlarının güvenini sarsacak adımlardan kaçınması, siyasetlerinin temel taşı olmalıdır. Ahmet Yılmaz’ın bu noktadaki çıkışı, Türk milliyetçiliği için net bir yol haritası çizmektedir: “Davayı kişisel hesaplarla gölgelemeyin!”
“Balans Ayarı” Mesajı
Ahmet Yılmaz’ın Ümit Özdağ’a yönelik çıkışı, aslında milliyetçi liderlerin kendilerine çeki düzen vermesi için güçlü bir çağrıdır. Bu mesaj, sadece bir eleştiri değil, aynı zamanda Türk milliyetçiliğinin geleceği için bir talep niteliğindedir. Türk milleti, liderlerinden net ve ilkeli bir duruş beklemektedir.
Unutulmamalıdır ki, Türk milliyetçiliği, şahsi hırsları değil, milletin geleceğini önceleyen bir siyaseti hak etmektedir. Ahmet Yılmaz’ın “Yeni bir Sinan Oğan vakası yaşatmanıza izin vermem!” çıkışı, bu haklı talebin en açık ifadesidir. Milliyetçi taban, liderlerinden daha fazlasını değil, yalnızca davalarına sadık kalmalarını beklemektedir.
Strateji Uzmanı
Gazeteci Yazar
Gökalp Şentürk