Mahmut’un dediği gibi; “Allah, Onlara TÜRK adını verdi. Ve yeryüzüne hakim kılındı*”
Atilla ile uslanmayan Hiristiyan ve Yahudi inanç sahipleri ve insanlık açısından Hz Allahımız son kez ikaz üzere yine Türkler içinden kendine bir Kılıç olarak Türk Devletleri içerisinden TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ seçti ve TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ hazırlamakta.
Hazırlanıyoruz dünyaya Allahımızın Adaletini hakım kılmak için, hazırlanıyoruz mazlumun ahını almak için,hazırlanıyoruz küfrü yıkıp, HAKKI HAKIM kılmak için.
               Tanrının Kılıcı Türk!
        İnsanlık tarihi inanç noktasında Adem (a.s) dan başlar, ilk insan olarak insanlığın atası  kabul edilir.
Fakat yine inanç noktasında insanlığın ikinci atası olarak Nuh(a.s) kabul edilir. İnsanlık ve insanlığın oluşturduğunu tarih adına ne varsa Nuh (a.s) ile başlar. İnsanlığın ve bilimin butün tarih kabulleri Nuh (a.s) ile başlar.
Burda Nuh Tufanı ile Nuhun (a.s) gemisine binerek kurtulan insanların, yeniden insanlığın bu günkü nüfusunun  ikinci atasıdır. Tufan sonrası kurtulan insanlık bu tufanda bindikleri Nuh'un gemisinin nerede karaya oturdugu noktada, inançlarına göre Yahudi ve Hiristiyan Dünyası Ararat yani Ağrı Dağı'na,
İslam inancına mensup olanlarda Cudi Dağı’nın üzerinde karaya oturduguna inanırlar.İster Ağrı Ararat Dağı olsun ister Cudi dağı olsun bu iki dağ Vatanımız olan Anadolu topraklarındadır. Bu topraklarda Dünya’nın ilk medeniyet ve imparatorluklarının kurulduğu coğrafya olma hasebi ile hem Yahudi,hem Hiristiyan hemde İslam Dünyası için en önemli toprakladır.Bu coğrafya bu noktada kutsal yurttur. Yahudi için arzu medud, Hiristiyanlar için Roma kutsallığı,
içerisinde Hz.İsa'nın yurdudur. Katolikler icin Tarsus,ne ise, Ortodokslar için İstanbul o derece kutsaldır.
       Nuh Tufanından sonra gelişen dünyada, insanlık, bugünkü Mezopatamya ismi ile adlandırdığımız coğrafya üzerinden dünyaya yayılmış ve İnsanlığın İkinci  atası olan Nuh (a.s) ve Nuhun Oğulları vasıtası ile gelişmiş ve Hz Allahımız Nuhun gemisine binerek kurtulan insanların yeniden inanç noktasında bozulması ile ,kendilerine siratulmustakim yani doğru yol,hakkın razı olduğu yola dönmeleri için İLAHİ DAVET ile kendilerine peygaamberler göndermişti.
İlahi davetlerin en ünlüleri,ve gunümüz dünyasında semavi dinler olarak Yahudilik, Hirisitiyanlık ve İslamiyettir.
Sıralamaya göre yaklaşık 3.500 yıl ile Musa (a.s), 2024 yıl ile İsa(a.s) ve 1450 sene evveli Hz.Muhammed (a.s) tebliğ tarihleri olduğuna göre,bu peygamberlerin sıralamsına göre Yahudiler bugünkü Anadolu'nun ilk dinsel sahipleri olarak kendilerini ve kendi içlerinden çıkan Nasralı İsa ile ortak sahipleri olarak kendilerini görmekte ve yaşam olarakta bu topraklarda oluşturdukları medeniyetleri kendilerine ait oldugu iddiası ile 
Hz. Muhammed'e (a.s) inanmış Müslüman Türkleri işgalci olarak görmekteler.
Kanaatimize göre Musa (a.s)  ve İsa (a.s) inandıklarını söyleyen, Peygamberlerini öldüren Yahudi ve Hiristiyanlara Hz Allah ilk önce Türk Milleti içinden Yahudi ve Hiristiyanların başına CEZA olarak   HUN İMPARATORU  ATİLLA'yı musallat etmiştir.
                  Avrupa Hiristiyan dünyasının ekabirleri bile bu konuda şöyle demekteler.
Attila dostları açısından iyi bir karaktere sahip olsa da, düşman devletler ve halklar için oldukça acımasız ve sert bir imparatordu.
Bu nedenle hristiyanlar, kendilerine kök söktüren Attila'ya TANRININ KIRBACI LAKABINI takmışlardır.
       Bu lakabı takmalarındaki amaç ise; günahlarından dolayı tanrının kendilerini cezalandırmak için Attila'yı gönderdiğine inanmalarıdır.
Günahlarının farkında olan Avrupa Hıristiyanlığı  Allah'a(c.c) iftira etmişler Yaradanımıza CİNSELLİK atfetmişler ZATINA BABA diyerek inançlarına şirk unsurunu ilave ederek iman etmişlerdir. Hz Muhammed (a.s)i elci olarak göndermiş son kez doğru yola sıratıl müstakime cagrılmıştık.
Son cagrı ilklerindeki gibi Sami ırkı içinden yeniden cıkmış kainat huzur içinde bir müddet yaşadıktan sonra İslam mensupları ve islam düşmanları vasıtası ile bozulmak üzere  olan islam toplumuna yine TÜRK MİLLETİ içinden gelen ikinci KILINÇ olarak adfedeceğimiz ilahi kırbaç olarak,
Kaşgarlı Mahmut’un dediği gibi; “Allah Onlara TÜRK adını verdi. Ve yeryüzüne hakim kılındı*”
       Atilla ile uslanmayan Hiristiyan ve Yahudi inanç sahipleri ve insanlık açısından Hz Allahımız son kez ikaz üzere yine Türkler içinden kendine bir Kılıç olarak Türk Devletleri içerisinden TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ secti ve TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ hazırlamakta.Hazırlanıyoruz dünyaya Allahımızın Adaletini hakım kılmak için,hazırlanıyoruz mazlumun ahını almak için,hazırlanıyoruz küfrü yıkıp, HAKKI HAKİM kılmak için.
      Dünya milletlerinin tarihi iki noktada degerlendirilir ve anlatılır.Birincisi mitolojık ve semavi inançlar dediğimiz dine dayalı tarih,ikincisi savaşlara ve kurdukları devletlerin oluşturduğu inaçlara dayalı medeniyetleri.Bu noktada günümüz devletleri geçmişe dayalı birliktelikleriyle oluşan inanç birliği,
müttefikliklerde en önemli ana unsur olarak yaşanmaktadır. Bu değerler üzerinde günümüzde,dünyanın büyük devletleri dünyaya geçmişten beri süre gelen hakimiyet savaşlarını yaşamaktalar.
Tarih onlar ile başladı. Sümer, Elam, Babil, Akad, Asur…
          Geçmişte yer almış ve bulunduğu dönemin en güçlü devletlerinden olmuş pek çok imparatorluk bulunmaktadır. Bunların başında Sümerler,Akadlar gelmektediler.Sümeri bitiren Akadlar,Anadoluya ilk sefer düzenleyen İmparatorluk olarak,bu seferlerde Anadolumuzda var olan 
Hatti Kralı Pampa’nın ardındaki 17 Şehir Devleti’nden birisi Turki Krallığı’dır. Kıralı İlşu Nail’dir. Adı açıkça Turki Krallığı’dır…  İl-Şu adı da İl-Teriş;  El-Teriş gibi; devleti kuran toparlayan anlamında Türkçe bir söz gibi gelmektedir. Keza Nail adı Anadolu’da yaygın bir erkek adıdır. M.Ö. 2250 yılında,  günümüzden 4.250 yıl önce, Türklerin Anadolu’da yaşadığı ve devletleri olduğunu gösteriyor… Rahmetli Atatürk,  Anadolu yedi bin yıllık Türk Beşiği’dir derdi. Boşuna söylememiş anlaşılan… Dikkatimi çeken,  tabletteki devlet adı okunamayan “… Kralı Nur Dagan” adıdır.Günümüzde İsim olarak Nur Dagan Nur Doğan olmuştur  Mari Tabletleri’nde Turukku-Turuk Devleti adı geçiyordu. Atlı,  akıncı bir devlet olarak nitelenmişti. Bu devletin de Türki bir devlet olması olasıdır.
Mari Tabletleri,  M.Ö. 4000 yıllarının yazışmalarını kaynak gösterilmişti.   Fırat kıyısında olduğunu sandığım Uzkeş şehri veya şehir devletinin de adı geçmiştir. Sümer devletleri arasına Kiş Devleti vardır. Sargon’un,  Uruk kentini yıkarak Kişlileri özgürlüğüne kavuşturduğunu yazıyordu… Kuzey’den inen dağlı Gurlar’dan söz ediliyor. Ur–Uz Türklerin kendilelerine verdiği en eski adlardan biridir. Gur,  Ur,  Uruk,  Uzkeş,  Keş şehri,  Kişliler gibi adların birbiriyle ilintili oldukları anlaşılıyor. Sümerler zaten kendilerine Orta Asya’da Suhalkı derlermiş. Orta Asya’dan Mezopotomya’ya indikleri artık genel kabul görmektedir. Tarihi eşeledikçe,  altından eski Türk halkları çıkmıyor mu?  
Yahudilik, Hiristiyanlık,ve İslam dini Roma İmparatorluğu sınırları içerisinde  gelişti büyüdü ve asimile oldu, bugun tüm Avrupa devletler tarihinde;

Osmanlı’ya,  Müslümanlaşmış Roma denilmekte. Bu mana ile Batı Roma olan İstanbul merkezli Anadolu yeniden uyanmakta ve
İSTANBUL YENİDEN FETHE MUHTAÇ!