Modern siyasal düşüncenin en uç iki kutbunu temsil eden Anarşizm ve Otoritaryenizm, birey ile iktidar arasındaki ilişkinin en sert biçimlerde ele alındığı ideolojilerdendir. Biri bütün otorite biçimlerini reddederken, diğeri tüm iktidarı merkezîleştirerek mutlak kontrolü savunur.
Amacımız, bu zıt uçlarda yer alan yönetim anlayışlarının temel tezlerini, tarihsel arka planlarını, güncel etkilerini ve birbirleriyle olan çelişkilerini karşılaştırmalı olarak incelemektir.
Anarşizm
Savunanlara verilen ad: Anarşist
Anarşizm, her türlü zorlayıcı otoriteyi, devleti ve hiyerarşik yapılanmaları reddeden bir ideolojidir. Anarşistlere göre insanlar doğuştan özgür ve eşittir; devlet gibi kurumsallaşmış otoriteler bu özgürlüğü baskılar. Onlara göre düzen, yukarıdan aşağıya dikte edilerek değil, bireyler arasında gönüllü birlikteliklerle kurulmalıdır.
Anarşizm birçok farklı kola ayrılır: bireyci anarşizm, kolektivist anarşizm, anarşist sendikalizm vb. Hepsinin ortak noktası, merkezi otoriteye ve zorlayıcı yapıya karşı durmaktır. Anarşistler için devletsiz bir toplum, özgürlüğün ve hakiki eşitliğin tek yoludur.
Otoritaryenizm
Savunanlara verilen ad: Otoritaryen
Otoritaryenizm, bireyin haklarını ikinci plana atarak, devletin ve liderliğin mutlak otoritesini savunan bir yönetim anlayışıdır. Otoritaryen sistemlerde iktidar çoğunlukla tek merkezlidir ve yasama-yargı gibi denetleyici mekanizmalar ya askıya alınmış ya da göstermelik hâle getirilmiştir.
Otoritaryenlere göre bireylerin düşünsel ve davranışsal sınırları belirlenmeli, devlet çıkarları kişisel özgürlüklerin üstünde tutulmalıdır. Bu düşünce, düzen, güvenlik, toplumsal ahenk ve kalkınma için sert yönetimi zorunlu gören bir anlayışı temsil eder. Tarihte birçok totaliter rejimin temeli bu ideolojiye dayanır.
Fikir Çatışması
Anarşistler, otoritaryenizmi köleliğin başka biçimi olarak görür. Onlara göre insanlar, ancak devletsiz ve kuralsız bir toplumda özgürlüğe ulaşabilir. Otorite her zaman yozlaşır, bireyi küçültür.
Otoritaryenler ise anarşizmi kaos ve yıkımın ideolojisi olarak tanımlar. Bireyin sınırsız özgürlüğünün, toplum düzenini yok edeceğini savunurlar. Güçlü liderlik olmadan adaletin ve refahın sağlanamayacağını öne sürerler.
Bu iki görüş arasında uzlaşmazlık derindir. Biri tüm otoritenin yıkımını isterken, diğeri tüm yapının tek elde toplanmasını savunur. Bu çelişki, günümüzün dijital çağında bile özgürlük-güvenlik tartışmasının kalbinde yer almaya devam eder.
“Ne zincirsiz özgürlük anarşisidir, ne zincirli disiplin kurtuluş; erdem, ölçüde saklıdır.”
N. KACAN
Necat KACAN
Eğitimci Araştırmacı Yazar