Serdar Şahin

Tarih: 23.08.2024 11:04

ARAMIZDA HALA FETÖCÜLER VAR

Facebook Twitter Linked-in

Rasim Ozan Kütahyalı ar damarı çatlamış, utanmaz, iki yüzlü, yalaka, nankör gibi sıfatların yakıştığı, iftira atan, pervaneliği ortaya çıkınca artistik konuşmalar ile zeytin yağı gibi yukarı çıkmaya çalışan, küçük dağları ben yarattım diye konuşan, kimden nemalanıyorsa onun borazanlığını yapan, bana göre herhangi bir karşılığı gördüğünde vatanı satabilecek potansiyelde, bizden görünen etki ajanıdır.


Ne ulusal medyada ne sosyal medyada yer almamalı, geçmişte seviyorum ülen dediklerinin yani içinden atamadığı eski sevdiklerinin yanına gönderilmelidir.
Şimdi neden bunları söyledik, başlıklarla ele alalım ve açalım;
Fethullah Gülen Hoca Efendiye güzellemeler yaptıktan sonra Fetö lafını biz yaydık demesi Ar damarı çatlamış bir utanmazın hezeyanlarıdır. Dün farklı bugün farklı konuşan iki yüzlülüğünün ispatıdır. Bank Asya’dan kredi ile sanıyorum boğazda yalı alırken yalakalığını gördüğümüz, cemaatin adamlarını methettiğini duyduğumuz söylediklerinden zarar göreceğini anladığı an çark eden bir pervanedir.


Bu ülkenin kuru ekmeğini yiyen ve şehit olanların üzerinden, kuş sütü eksik olmayan bir geliri kazanan ama bu ülkenin kuru ekmeğini yiyip şehit olanlara saygısı olmayan, vatanın birlik ve bütünlüğünü kendi keyfinden taviz vermeyerek yok sayan kısaca vatana ve Türkiye Cumhuriyeti ordusuna ve vatandaşlarına nankörlük yapan üç kuruşluk adamdır.
Kimden nemalanıyorsa onun borazanlığını yapan, nemalanmayacağını anlayınca saldıran, saldırdığı kişi ve kurumlara karşı küçük dağları ben yarattım edasıyla konuşan ama vatan savunmasına gelince yüreksiz bir kılıç artığımızdır.


Benim iddiam o ki kripto fetöcülerin taktiğini güden, eşinin yorumlarına bakıldığında fetö ile bağları kopmamış bir ailesi olan, kafası çalışmayan, duyduğu replikleri papağan gibi servis eden, akıl olarak darvinin evrim teorisinde evrim geçirememiş bir hanzo bir homosapienstir.


Köşe yazdığı gazetede 27 Kasım 2013 tarihinde Fetullah Gülen’e “Hocaefendi’ye açık mektup” başlıklı bir köşe yazısı yazan zavallı, yazısında Gülen’e ‘Muhterem Hocam’ diyerek seslenmiş ve “'Cemaat devleti ele geçiriyor' diyen Ergenekonculara karşı cansiperane ve en etkili savaşanlardan biri ben oldum hocam.” güzellemesi yapmıştı.


Bu mektubunu araştırın geniş şeklini bulursunuz. Bir videoda da kendi ağzından  Fetö kumpasıyla 2008-2011 arasında askeri kadroları göçerttik ve ben bu harekette baş aktörlerden biriyim diye övünen, Türk ordusunu dağıtmak ve fetönün kendi kadrolarını yerleştirmek için darbe yapıldığında kullanılan Fetönün etki ajanıdır. Fetö Amerikaya çalıştığı için bu zata dolaylı veya direkt Amerikan ajanı da diyebiliriz. Hem de kendisinin sözü ile Amerika’nın baş aktör ajanı desek yanlış olmaz.
Bu zavallı ile ilgili birçok video youtube de yayınlanıyor, merak eden bu arkadaşın yalakalıklarını seyredebilir.


Bana göre hala fetö ve Amerika’ya çalıştığının delili ise önceden Akp ve Cumhurbaşkanı lehine medyada devamlı konuşurken, şimdi kendisi ve eşi çaya çorbaya Nagehan Alçı ile ortadan konuşuyorum edası ile fetöye selam çakarcasına aba altından Cumhurbaşkanına ve Cumhurbaşkanı ile yol alanlara saldırmasıdır. Konumuz çaya çorbaya Nagehan olmadığı için o zavallı hanımın adını da anmaya gerek yok.


Utanmadan televizyonlarda boy gösteren, iki yüzlülükte dünya birinciliğini asırlarca kaptırmayacak, Boşnaklar ile ilgili söylediği gafı devam ettiren ar damarı çatladığı için utanma yüzü kalmamış bu fetö sevicisini her kim ki televizyona veya bir yere çıkartıyorsa, medyaya çıkartanlarında fetöye selam çaktığını düşünmeden edemiyorum. Televizyonunda yer veren, genel yayın yönetmeni ve programın yapımcılarının da fetöden çeşitli ümitlerinin olduğunu zannediyorum. Yoksa böyle mimli bir zavallıyı kanallarında niye göstersinler.
Hatırlayacağınız üzere bu zavallı Ali Koç ile çıktığı programda Aziz Yıldırıma, adı konduğu için bizi rencide edilen Ergenekon ve diğer subay kıyımı olan Balyozda cemaat ne verdi ise servis ettiğini, yani iftiralar attığını itiraf etti. Ali Koç’un kul hakkına girdiğinden bahsetmesi üzerine “kula hakkına girmiş olabilirim” dedi.


Sonrasında da öyle konuştu ki, Rambo filmini izleyip etkisinden kurtulamamış bir ergen gibi Fethullahçı örgütü tek başına çökerttiğini anlattı. Fetöye karşı duran bürokratlar, diplomatlar, askerler, polisler, yargı mensupları ve vatandaşlar bu zavallını yanında hiç kimseydi. Kalkışma başladığında genel merkezine geçen genel başkana da son zamanlarda saldırarak fetönün yolundan gittiğini görmeye devam ettik. Psikologlara sorsak bu zavallının durumun bir hastalık olduğunu, belki şizofren tanısı koyabileceklerini düşünmüyor değilim.


Gelelim bu zavallının vatan sevgisine. Bu adı önemsiz zavallı pkk terör örgütü ile Türk ordusu arasında kirli bir savaştan bahsetmişti. Yüksek ileri zekalı ama cahil bu arkadaşa, birileri savaşın gerçek iki ordu arasında yapıldığını anlatsın. Bu ağız terörist ağzıdır ve repliğini nerelerden aldığı bellidir. Bunu gazeteci yapanın, Türkçesini geliştirmeyenin, Türkçesi olmadığı halde gazeteci diye bize servis edenin ve edenlerin geçmişini geleceğini seveyim. Yaşı Aktütün ve Dağlıcada şehit olan kahramanların iki katına varmış, mabadındaki kıl ağarmış ben Aktütün ve Dağlıca yüzünden askerlik yapmadım ve yapmayacağımı yazdım diyen be hey zavallı, sen askerlik vazifesini pikniğe gitmek mi sandın, seni televizyonlarda tutan güçlerin kazandırdığı paralarla lüks restorantlarda, klüplerde eğlence mi sandın. Birileri hala askerken ve şehit düşerken ben yapmam demek, şehitlerimize, gazilerimize ve muvazzaf veya askerlik görevini yapmış hepimize hakarettir.

Bu ülke için, anamız ve babamız için, vatan ve millet için askerlik yapmak şereftir, yapmayanın sıfatı bellidir. Baban Kıbrıs gazisiymiş falan filan, adam gibi gazi olsaydı sen askerdin. Baban savaş bittikten sonra mı gitti, gerçek askerler can alır Kıbrıs için can verirken senin babanda çatışmadan kaçmak için patates mi soyuyordu da sana söylemedi, bilemeyiz. Öyle ya vatansever babanın, askerlikten kaçan oğlu olmaz. Ya da genelde baba evladını ret eder. Belkide senin kaderin Ömer Seyfettin’in bir romanı ile aynı olabilir mi? Tarihin bazen tekerrür edebildiğini biliyoruz.


Son olay da Ali Koç ve bir siyasi parti genel başkanı buluşması. Eğer Akp kadroları Cumhurbaşkanı bilgisinde sana bu konuyu kaşı ve üzerine git demediyse onlarca paylaşımını eski Twitter şimdiki X hesabından eleştirmişsin. Eleştirdiğin genel başkan 15 temmuz da genel merkeze giden tek genel başkan ve fetönün sevmediği cenah. Eğer Akp kadroları ve Cumhurbaşkanı seni kullanmıyorsa ki sanmıyorum, senin kripto fetöcü olduğunu son demi bana göre bu gelişmemiş aklın ile olaya badozlama girmen. Bu sıkıntılı alana girme cesaretini takdir ediyorum ama burada kalmayacağınıda tahmin edebiliyorum. Belki de seni koruyanlara güveniyorsun ama unutma burası Türkiye…


Senin düşman olmadığın kimse kalmadı, insan nasıl bu kadar düşüncesizce özgüvenli olur anlamıyorum. Yine tekrar ediyorum nerelere güveniyorsun? Merak ediyorum. Hiçbir Türk senin arkanda durmaz, durandan da Türk olmaz.


Bana göre sen fetö ile bağını kopartamamış bir zavallısın. 17-25 aralıktan sonra yaptıklarında kriptoluğundan kaynaklanıyor. Ben tüm davranışlarından bu çıkarımları yaptım. Seni kılıç artığımız olarak görüyor, bu ülkenin şerefli ordusunda görmek istemiyor, ordunun görev alanlarının yakınlarında hiçbir zaman dolaşmanı bile istemiyorum. Belki kadrolu, belki de gönüllü bahsettiğim yapının ve ülkenin ajanı olduğunu düşünüyorum. Fetö yapılanmasının bitmediğini, bitmesi için senin ve senin gibilerin yeniden elekten geçmesi gerektiğini düşünüyorum.


Serdar Şahin
21 Ağustos 2024

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —